KimDemis
Aktif Üye
Günümüzde yaşadığımız gezegen hakkında bir epeyce şey biliyoruz. Fakat yüzde 71 su olan dünyamızda okyanusun derinliklerindeki tüm canlıları tanımıyoruz. Bunlardan biri de son 100 milyon yıldır var olan eski karides tipi ‘artemia salina’. Detaylar için buyurun…
Günümüzde yaşadığımız gezegen hakkında bir fazlaca şeyi biliyoruz. Lakin yüzde 71’i su olan dünyamızda, okyanusta yaşayan tüm canlıları tanımıyoruz.
Bu canlılardan biri de 100 milyon yıldır varlığını sürdüren ‘artemia salina’.
100 milyon yıldır varlığını devam ettiren, karides ‘artemia salina’ sıradan yapısına karşın hayli uzun bir süre yaşıyor.
15 milimetre boyutunda olan bu kabuklu canlılar, okyanusun deniz yatağına yakın yaşıyor.
Artemia salina, dış şartlardan etkilenmeden yaşayabileceği için her ortama basitçe ahenk sağlıyor. Çok sıcak ve soğuktan, kimyasallardan etkilenmiyor.
Bu inanılmaz hayvan, bulunduğu ortama o kadar çabuk ahenk sağlıyor ki, -273 santigrat sıcaklıkta bile yaşayabiliyor.
1972’de Apollo 16, kozmik ışınların tesirlerini test etmek için uzaya fırlatıldığında, astronotlar hayatta kalıp kalamayacağını görmek için canlıyı da yanlarında götürdüler.
Şaşırtıcı bir biçimde hayvan uzayda da hayatını sürdürdü.
90’lı yılların başında ABD’nin Utah eyaletinin kuzeyinde bulunan Büyük Tuz Gölü’nde petrol arama çalışması yapılırken, sert kabuklara rastlandı.
Kabukları kıyıya çıkardıklarında larvalar yumurtadan çıktı. Uzmanların yaptığı araştırmaya nazaran ortasındaki larvalar esasen yetişkindi.
Kabukların tahlili kararında, canlıların 10 bin yıldan daha uzun müddettir yaşadığı bulundu.
Bu da, ortasındaki gelişmiş larvaların yumurtadan çıkmak için daha uygun bir yere ulaşmayı beklediği manasına geliyor.
Uzmanlar canlının sert kabuğun ortasındayken yüzde 97’ye kadar çok dehidrasyona dayanabildiğini söylüyor.
Dehidrasyon durumunda organizma bir duraklama anına girer. Tıpkı bir ayının kış uykusuna yatması üzere. Bu sürece anhidrobiyoz yahut daha sıradan bir sözle susuz ömür denir. Bu, bir organizmaya neredeyse hiç su olmadan yaşama yeteneği verir.
Günümüzde yaşadığımız gezegen hakkında bir fazlaca şeyi biliyoruz. Lakin yüzde 71’i su olan dünyamızda, okyanusta yaşayan tüm canlıları tanımıyoruz.
Bu canlılardan biri de 100 milyon yıldır varlığını sürdüren ‘artemia salina’.
100 milyon yıldır varlığını devam ettiren, karides ‘artemia salina’ sıradan yapısına karşın hayli uzun bir süre yaşıyor.
15 milimetre boyutunda olan bu kabuklu canlılar, okyanusun deniz yatağına yakın yaşıyor.
Artemia salina, dış şartlardan etkilenmeden yaşayabileceği için her ortama basitçe ahenk sağlıyor. Çok sıcak ve soğuktan, kimyasallardan etkilenmiyor.
Bu inanılmaz hayvan, bulunduğu ortama o kadar çabuk ahenk sağlıyor ki, -273 santigrat sıcaklıkta bile yaşayabiliyor.
1972’de Apollo 16, kozmik ışınların tesirlerini test etmek için uzaya fırlatıldığında, astronotlar hayatta kalıp kalamayacağını görmek için canlıyı da yanlarında götürdüler.
Şaşırtıcı bir biçimde hayvan uzayda da hayatını sürdürdü.
90’lı yılların başında ABD’nin Utah eyaletinin kuzeyinde bulunan Büyük Tuz Gölü’nde petrol arama çalışması yapılırken, sert kabuklara rastlandı.
Kabukları kıyıya çıkardıklarında larvalar yumurtadan çıktı. Uzmanların yaptığı araştırmaya nazaran ortasındaki larvalar esasen yetişkindi.
Kabukların tahlili kararında, canlıların 10 bin yıldan daha uzun müddettir yaşadığı bulundu.
Bu da, ortasındaki gelişmiş larvaların yumurtadan çıkmak için daha uygun bir yere ulaşmayı beklediği manasına geliyor.
Uzmanlar canlının sert kabuğun ortasındayken yüzde 97’ye kadar çok dehidrasyona dayanabildiğini söylüyor.
Dehidrasyon durumunda organizma bir duraklama anına girer. Tıpkı bir ayının kış uykusuna yatması üzere. Bu sürece anhidrobiyoz yahut daha sıradan bir sözle susuz ömür denir. Bu, bir organizmaya neredeyse hiç su olmadan yaşama yeteneği verir.