celikci
Yeni Üye
5 Şubat Cumartesi gecesi, Moda Kayıkhane’deki Nazan Öncel konseri bu defa doğum günü arifesine denk geliyordu. Seyircilerden anlaşıldı ki arkadaşlarla bunu bilerek oraya giden yalnızca biz değildik. Gerçekten birinci fırsatta, daha birinci konuşmasını yaparken “İyi ki doğdun Nazan” çığlıklarıyla tam manasıyla bir yurttan sesler korosuyduk. Ne de olsa 30 yıllık bir bağımız, 30 yıllık bir arkadaşlığımız var o hoş müziklerle. Konser alanında adeta tüm seyircilerle, anısı olan tüm hoş müziklerle buluşmaya gelmiş üzereydik. Nazan Öncel’in “Hadi bu biçimde” müziğinde da dediği üzere dinleyicileri olarak tüm Türkiye, “Bir sürü hoş anımız var bizim”. Hem onları da alıp gidelim derse gideriz de tereddütsüz.
AŞK VE İSYAN
Uzun vakittir konserlerini, 2008 yılının “Hatırına Sustum” albümünden “Seni bugün görmem lazım” müziği ile açıyor Nazan, gerçekten bir daha o denli yaptı. Sahnedeki keman da güya müziğin hüznüyle ağlıyordu. Her konserinde daha birinci müzikle izleyici Nazan’a kalbini teslim ediyor. Konserde, yıllardır müziklerini emanet ettiği yol arkadaşı, aranjörü Hamit Ündaş klavyede başta olmak üzere, kemandan gitara, davuldan elektro gitara tüm müzisyenler de müziklerle izleyici kadar coşuyordu. Öte yandan yıllar ortasında gözlemlediğim değerli bir fark, pandemi sürecinden daha sonraki birinci konserlerinden itibaren “Erkekler de yanar” müziğinde gitgide daha kuvvetli ortaya çıkıyor. Evvelden konserlerinde, müziğin nakaratını, bayan ve erkek izleyicilere başka söyletirken erkekler, “Bizi yatak paklar” diye bağırırken bayanlar, “Bizi nikâh paklar” diyerek bağırırdı. Artık izleyici de bilge, sıkıntıyı çözmüş, şu an herkesi yatak paklıyor. Hem niçin sadece adamların kabul edilebilir dileği olsun ki yatak? Bayan erkek sorunu bu noktada ortaya eğlenceli bir biçimde çıkarken Nazan Öncel, bu defa izleyiciden bir dakika ciddiyetle dikkatlerini rica etti. “8 Mart Dünya Bayanlar Günü” için yayımladığı “İmdat” isimli müziğinin klibi artta ekranda dönerken eminim ki izlediğiniz klibinde Demet Evgar, Gaye Su Akyol, Nükhet Duru üzere isimler de yer alıyordu. Bayan cinayetlerini hatırlatan protest müziğinde Nazan Öncel, halkın sıkıntılarını konuşan ve yiğit bir halla baş tutan sanatçı duruşuyla büyük alkış alıyordu. Kısacası, Nazan Öncel, sokak kızı, kent ozanı karakteriyle hem müziklerle aşk yaşattı tıpkı vakitte isyan. Geceden cebimize ve kalbimize koyduğumuz yol aldıran bildirisi da fazlaca netti. Büyük müziği “Gitme kal bu şehirde” diye bu defa ağlayan sevdalı olarak değil, sahnede o anda yazdığı sözlerle “Gelme kal o şehirde” diyerek yol alan sevdalıydık bir arada. Nazan demiş bir kez, tuz üzere sevmiyorsa hani, gelmesin kalsın. Severse gelsin, temelli kalsın.
Okumaya devam et...
AŞK VE İSYAN
Uzun vakittir konserlerini, 2008 yılının “Hatırına Sustum” albümünden “Seni bugün görmem lazım” müziği ile açıyor Nazan, gerçekten bir daha o denli yaptı. Sahnedeki keman da güya müziğin hüznüyle ağlıyordu. Her konserinde daha birinci müzikle izleyici Nazan’a kalbini teslim ediyor. Konserde, yıllardır müziklerini emanet ettiği yol arkadaşı, aranjörü Hamit Ündaş klavyede başta olmak üzere, kemandan gitara, davuldan elektro gitara tüm müzisyenler de müziklerle izleyici kadar coşuyordu. Öte yandan yıllar ortasında gözlemlediğim değerli bir fark, pandemi sürecinden daha sonraki birinci konserlerinden itibaren “Erkekler de yanar” müziğinde gitgide daha kuvvetli ortaya çıkıyor. Evvelden konserlerinde, müziğin nakaratını, bayan ve erkek izleyicilere başka söyletirken erkekler, “Bizi yatak paklar” diye bağırırken bayanlar, “Bizi nikâh paklar” diyerek bağırırdı. Artık izleyici de bilge, sıkıntıyı çözmüş, şu an herkesi yatak paklıyor. Hem niçin sadece adamların kabul edilebilir dileği olsun ki yatak? Bayan erkek sorunu bu noktada ortaya eğlenceli bir biçimde çıkarken Nazan Öncel, bu defa izleyiciden bir dakika ciddiyetle dikkatlerini rica etti. “8 Mart Dünya Bayanlar Günü” için yayımladığı “İmdat” isimli müziğinin klibi artta ekranda dönerken eminim ki izlediğiniz klibinde Demet Evgar, Gaye Su Akyol, Nükhet Duru üzere isimler de yer alıyordu. Bayan cinayetlerini hatırlatan protest müziğinde Nazan Öncel, halkın sıkıntılarını konuşan ve yiğit bir halla baş tutan sanatçı duruşuyla büyük alkış alıyordu. Kısacası, Nazan Öncel, sokak kızı, kent ozanı karakteriyle hem müziklerle aşk yaşattı tıpkı vakitte isyan. Geceden cebimize ve kalbimize koyduğumuz yol aldıran bildirisi da fazlaca netti. Büyük müziği “Gitme kal bu şehirde” diye bu defa ağlayan sevdalı olarak değil, sahnede o anda yazdığı sözlerle “Gelme kal o şehirde” diyerek yol alan sevdalıydık bir arada. Nazan demiş bir kez, tuz üzere sevmiyorsa hani, gelmesin kalsın. Severse gelsin, temelli kalsın.
Okumaya devam et...