celikci
Yeni Üye
Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Balıkesir Büyükşehir Belediyesinin takviyesiyle antik kentte yürütülen 21. devir kazılarında rastlanan M.Ö. 4’üncü yüzyıla ilişkin Kibele heykeli hafriyat takımını heyecanlandırdı. Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Kısmı Öğretim Üyesi ve Hafriyat Heyeti Lideri Prof. Dr. Gürcan Polat, yaptığı açıklamada, Antandros Antik Kenti’nde 15 gündür yürüttükleri hafriyat çalışmasında heyecan verici bir bulguya rastladıklarını söylemiş oldu.
Roma villasının duvarlarında duvar taşı olarak kullanılmış bir heykel bulduklarını belirten Polat, “Ne yazık ki tam olarak korunmuş durumda değil. 30 santim yüksekliğe sahip bir mermer heykelcik bu. Başı da ne yazık ki korunmamış. Fakat korunduğu kadarıyla bunun bir Kibele heykeli olduğunu anlıyoruz” dedi.
Kibele’nin İda Dağı (Kazdağları) Antandros için epeyce değerli bir tanrıça olduğunun altını çizen Polat, şunları kaydetti:
“Kazdağları bilindiği üzere süper bir tabiat, süper bir yaban hayatı ve bunun koruyucusu olarak da Kibele, kaçınılmaz bir vazife üstleniyor. Biz antik kaynaklardan ‘Kibele İdean’ diye kültür olduğunu biliyoruz. Yani İdalı Kibele. Biz bunun burada var olduğunu bildiğimiz bu külte ilişkin bir heykelciği ilk kez ele geçirdik. Bu açıdan değerli.”
Polat, tahtta oturur vaziyetteki Kibele heykelinin iki yanında aslan figürleri olduğunu ve kucağında da bir başka aslanın sarı bölümünün korunmuş olduğunu kaydetti.
Polat, Kibele’nin tabiat hayatında epey önemli bir yere sahip olduğunu aktardı.
Truva düştükten daha sonra kentten kaçıp yeni bir yurt aramak için yola çıkan Aeneas’ın gemilerini yapmaya bölgeye geldiğinde Kibele’nin kendi kutsal koruluğundan Aeneas’a ağaç kesip gemilerini yapma müsaadesi verdiğini ve onun müdafaası altında yola çıktıklarını belirten Polat, o açıdan Kibele İdaean’ın kendileri için de fazlaca değerli ve bunun bir ispatı olarak da bu heykelciğin Antandros için hayli değerli olduğunun altını çizdi.
Okumaya devam et...
Roma villasının duvarlarında duvar taşı olarak kullanılmış bir heykel bulduklarını belirten Polat, “Ne yazık ki tam olarak korunmuş durumda değil. 30 santim yüksekliğe sahip bir mermer heykelcik bu. Başı da ne yazık ki korunmamış. Fakat korunduğu kadarıyla bunun bir Kibele heykeli olduğunu anlıyoruz” dedi.
Kibele’nin İda Dağı (Kazdağları) Antandros için epeyce değerli bir tanrıça olduğunun altını çizen Polat, şunları kaydetti:
“Kazdağları bilindiği üzere süper bir tabiat, süper bir yaban hayatı ve bunun koruyucusu olarak da Kibele, kaçınılmaz bir vazife üstleniyor. Biz antik kaynaklardan ‘Kibele İdean’ diye kültür olduğunu biliyoruz. Yani İdalı Kibele. Biz bunun burada var olduğunu bildiğimiz bu külte ilişkin bir heykelciği ilk kez ele geçirdik. Bu açıdan değerli.”
Polat, tahtta oturur vaziyetteki Kibele heykelinin iki yanında aslan figürleri olduğunu ve kucağında da bir başka aslanın sarı bölümünün korunmuş olduğunu kaydetti.
Polat, Kibele’nin tabiat hayatında epey önemli bir yere sahip olduğunu aktardı.
Truva düştükten daha sonra kentten kaçıp yeni bir yurt aramak için yola çıkan Aeneas’ın gemilerini yapmaya bölgeye geldiğinde Kibele’nin kendi kutsal koruluğundan Aeneas’a ağaç kesip gemilerini yapma müsaadesi verdiğini ve onun müdafaası altında yola çıktıklarını belirten Polat, o açıdan Kibele İdaean’ın kendileri için de fazlaca değerli ve bunun bir ispatı olarak da bu heykelciğin Antandros için hayli değerli olduğunun altını çizdi.
Okumaya devam et...