KimDemis
Aktif Üye
Körfez ilçesine bağlı Arslanlı köyünde lahit (mezar) modüllerinden oluşan bir çeşme bulunuyor.
1961 yılında köyün içme suyu gereksiniminin karşılanması için köylüler tarafınca inşa edilen çeşmede, lahit kapağı ve modüllerinin kullanıldığı biliniyor.
Çeşmede, Roma devri lahitlerinde sıkça tasvir edilen Medusa başı ve bitki motifli süsleme bulunuyor. Üzeri yosun ve çimento ile kaplanan çeşmede, yazıt olup olmadığı ise bilinmiyor.
“Çeşmemizin suyunu içiyoruz, çamaşır da yıkadığımız vakit içinder oldu”
seneler evvel evlendikten daha sonra Arslanlı köyüne yerleştiğini söyleyen 60 yaşındaki Nefiye Metin, “Çeşmemizin suyunu içiyoruz, çamaşır da yıkadığımız vakit içinder oldu. Çeşmeyi uzun vakit kullandık. Konutlara su gelince de yalnızca içme suyu olarak kullanıyoruz. Evvelden bütün gereksinimlerimizi çeşme karşılıyordu” dedi.
Nefiye Metin, çeşmede bulunan lahit kesimlerine ait ise “Bu kesimleri biliyorum da tarihi eser olduğunu bilmiyordum. Bize uzun vakit evvel, ’Çeşmenin yanındaki modüller tarihi’ dediler. Biz de güldük, ’Öyle şey mi olur, alt tarafı taş’ dedik” diye konuştu.
“Lahidin modülleri bizim yerimizden geldi”
Çeşmenin hala çoğunlukla kullanıldığını lisana getiren 59 yaşındaki Ramazan Atik ise “Ben doğdum doğalı bu çeşme var. Konutlarımıza su gelmedilk evvel bu çeşmeyi kullanıyorduk. Artık de dışarıdan gelen vatandaş buradan su içiyor, bizlerde kullanıyoruz. Hayvanlarımıza su veriyoruz” biçiminde konuştu.
Çeşmenin tamamlayıcı gereci olarak kullanılan lahidin kendi topraklarından çıktığını söyleyen ve bedelini daha sonradan öğrendiklerini belirten Atik, “Bunun kesimleri bizim yerimizden geldi. Babam ve büyüklerim toprağımızdan alındığını söylüyor” sözlerini kullandı.
“Bölgenin antik devirden beri yerleşim yeri olarak kullanıldığını söyleyebiliriz”
Arkeolog Salim Saraç, Arslanlı köyünde arkeolojik hafriyat yapılmadığını belirterek, “Çevreye saçılan lahit kesimleri ve ipucu verecek öbür arkeolojik materyalden, bölgenin antik devirden beri yerleşim yeri olarak kullanıldığını söyleyebiliriz.
Bu mevzunun en büyük delillerinden birisinin de antik yapı materyallerinin meskenlerde ve bunun üzere çeşmelerde devşirme materyal olarak çokça kullanılması. Körfez ilçesi Arslanlı köyü meydanında bulunan bu çeşme üstündeki tarihten 1961 yılında yapıldığı anlaşılmıştır. Köyün etrafından getirildiği söylenen kırık lahit kapağı ve lahit kesimleri, çeşmenin tamamlayıcı yapı gereci olarak kullanılmıştır.
Yakından bakıldığında lahit kapağının dar yüzündeki üçgen alınlığının ortasında Nicomedia lahitlerinde oldukcaça kullanılan Medusa başı vardır. Sağ köşe kısmında bulunan çift taraflı akroter de ise bitkisel bezeme mevcuttur. Üzeri epeyce yosun ve çimento kaplandığından dolayı lahit teknesinin olup olmadığı konusunda bilgi sahibi değiliz ayrıyeten yazıt olup olmadığını da goremedik. Lahit form ve süsleme olarak Roma periyodunu yansıtmaktadır” dedi.
Bir köylünün tarlasından çıktı: Pahasını öğrenince şaşkına döndüler
1961 yılında köyün içme suyu gereksiniminin karşılanması için köylüler tarafınca inşa edilen çeşmede, lahit kapağı ve modüllerinin kullanıldığı biliniyor.
Çeşmede, Roma devri lahitlerinde sıkça tasvir edilen Medusa başı ve bitki motifli süsleme bulunuyor. Üzeri yosun ve çimento ile kaplanan çeşmede, yazıt olup olmadığı ise bilinmiyor.
“Çeşmemizin suyunu içiyoruz, çamaşır da yıkadığımız vakit içinder oldu”
seneler evvel evlendikten daha sonra Arslanlı köyüne yerleştiğini söyleyen 60 yaşındaki Nefiye Metin, “Çeşmemizin suyunu içiyoruz, çamaşır da yıkadığımız vakit içinder oldu. Çeşmeyi uzun vakit kullandık. Konutlara su gelince de yalnızca içme suyu olarak kullanıyoruz. Evvelden bütün gereksinimlerimizi çeşme karşılıyordu” dedi.
Nefiye Metin, çeşmede bulunan lahit kesimlerine ait ise “Bu kesimleri biliyorum da tarihi eser olduğunu bilmiyordum. Bize uzun vakit evvel, ’Çeşmenin yanındaki modüller tarihi’ dediler. Biz de güldük, ’Öyle şey mi olur, alt tarafı taş’ dedik” diye konuştu.
“Lahidin modülleri bizim yerimizden geldi”
Çeşmenin hala çoğunlukla kullanıldığını lisana getiren 59 yaşındaki Ramazan Atik ise “Ben doğdum doğalı bu çeşme var. Konutlarımıza su gelmedilk evvel bu çeşmeyi kullanıyorduk. Artık de dışarıdan gelen vatandaş buradan su içiyor, bizlerde kullanıyoruz. Hayvanlarımıza su veriyoruz” biçiminde konuştu.
Çeşmenin tamamlayıcı gereci olarak kullanılan lahidin kendi topraklarından çıktığını söyleyen ve bedelini daha sonradan öğrendiklerini belirten Atik, “Bunun kesimleri bizim yerimizden geldi. Babam ve büyüklerim toprağımızdan alındığını söylüyor” sözlerini kullandı.
“Bölgenin antik devirden beri yerleşim yeri olarak kullanıldığını söyleyebiliriz”
Arkeolog Salim Saraç, Arslanlı köyünde arkeolojik hafriyat yapılmadığını belirterek, “Çevreye saçılan lahit kesimleri ve ipucu verecek öbür arkeolojik materyalden, bölgenin antik devirden beri yerleşim yeri olarak kullanıldığını söyleyebiliriz.
Bu mevzunun en büyük delillerinden birisinin de antik yapı materyallerinin meskenlerde ve bunun üzere çeşmelerde devşirme materyal olarak çokça kullanılması. Körfez ilçesi Arslanlı köyü meydanında bulunan bu çeşme üstündeki tarihten 1961 yılında yapıldığı anlaşılmıştır. Köyün etrafından getirildiği söylenen kırık lahit kapağı ve lahit kesimleri, çeşmenin tamamlayıcı yapı gereci olarak kullanılmıştır.
Yakından bakıldığında lahit kapağının dar yüzündeki üçgen alınlığının ortasında Nicomedia lahitlerinde oldukcaça kullanılan Medusa başı vardır. Sağ köşe kısmında bulunan çift taraflı akroter de ise bitkisel bezeme mevcuttur. Üzeri epeyce yosun ve çimento kaplandığından dolayı lahit teknesinin olup olmadığı konusunda bilgi sahibi değiliz ayrıyeten yazıt olup olmadığını da goremedik. Lahit form ve süsleme olarak Roma periyodunu yansıtmaktadır” dedi.
Bir köylünün tarlasından çıktı: Pahasını öğrenince şaşkına döndüler