celikci
Yeni Üye
Bana mı o denli geldi, yoksa hakikaten o denli miydi, bu yıl Çanakkale Deniz Zaferi’nin anılması daha bir coşkulu, daha bir ağır kutlamalarla, yalnızca Çanakkale’de kalmadan her yerde kutlandı. Tahminen eşiğine geldiğimiz 3. dünya savaşının yarattığı tedirginlik, ABD-AB, Rusya blokları içindeki soğuk ve sıcak savaşın tırmanmasının Montrö’nün mana ve ehemmiyetini ve Boğazların geçilmezliğini bir daha gündeme getirmesi niçiniyle.
Çanakkale Deniz Zaferi’nin 107. yıldönümünün, kültür ve sanat alanındaki kutlamaları doğal ki bu sayfada anlatmak istediğim. İDSO’nun seslendirdiği “57. Alay Gelibolu Senfonisi” başlıklı yapıtı AKM Tiyatro salonunda gerçekleşmişti. Cuma gecesi de CRR Senfoni Orkestrası Genel Sanat Direktörü Şef Murat Cem Orhan idaresinde Süleyman Alnıtemiz’in bestelediği “Kanlısırt Anzak Senfonik Şiiri”ni seslendirdi.
AVUSTRALYALI MÜZISYENLER
Murat Cem Orhan, yalnızca şef değil, CRR Sanat Direktörü de olarak senfoniye farklı dokunuşlar yapmıştı: Avustralya Konsolosluğu işbirliğiyle 20 Avustralyalı müzisyen konsere davet edilmiş ve karşı karşıya savaşmış dedelerin torunları tıpkı orkestrada o savaşı anarak müzik yapmaya hazırlanmıştı. Barış için hoş bir tabloydu. Konserin bir öteki hoşluğu ise Volkan Akkoç’un hazırladığı CRR Korosu’na bas Zafer Erdaş hepimizin ezbere bildiği “Çanakkale İçinde Aynalı Çarşı” türküsünü söyleyerek katılmasıydı. Bitmedi, Ali İstek Kubilay anlatıcıydı. Lakin en büyük sürpriz, müezzin Akif Kılıç’ın Mehmet Akif Ersoy’un dizelerinin üzerine seslendirdiği rast makamında bir kasideydi ki Murat Cem Orhan da konser öncesi verdiği söyleşide, Avustralyalı müzisyenlerin onun sesini ve kasidesini dinledikten daha sonra İstanbul’a, öbür bir kültüre geldiklerini anlamışlardı! Evet bu Batı’yla Doğu’yu birleştiren, bir arada yoğuran, farklı zenginlikteki bir kültür!
İMAMOĞLU GELEMEDİ
Gelelim son sürprize: Geceye ve kutlamaya İBB Lideri Ekrem İmamoğlu’nun da katılacağı duyurulmuş, “Yol Arkadaşları” salona akın etmişti. Ne ki konser başlamasına yakın Ekrem Beyefendi, AKOM’da karla ilgili açıklamalar yaparken İstanbul Valisi de halkı konutunda oturmaya davet ediyordu. İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, AKOM’da çalışmaları denetlemek için iki saatliğine bile Harbiye’deki CRR’ye gelemedi. Konserin sonunda Şef Orhan, “Malum, liderimizin kar yağarken yemeğe gitmesi bile olay çıkarıyor!” diye söyleyiverdi sebebini.
MÜZİK ŞAHANEYDİ
Olanı biteni öğrendik, konser nasıldı derseniz, ben Ersin Antep üzere müzikolog değil, gazeteciyim, timpani partileri ve tutti pasajlarından bahsedemem. Konser şahaneydi! Tüylerimiz diken diken müziği dinlerken top seslerini de duyduk, uzak kıtalardan gelen yabancı askerlerin hasretle kendi müziklerini söylemelerini de genç yaşlı, bayan erkek nasıl kan dökerek zafere ulaştığını da gerek sololarda, gerek koroda hissettik! Eser, Atatürk’ün kelamlarıyla son bulurken bu zaferin kumandanları Mustafa Kemal ve arkadaşlarına kararlılıkları, barışa inançları niçiniyle bir sefer daha hürmet ve minnet duyduk. Onun ismini anmadan Çanakkale Zaferi kutlamaya kalkanlar tarihin çöplüğünde unutulup gidecek, fakat onlar, bu vatanı kurtarmak için canlarını vermiş olanlar müzikle, sanatla, edebiyatla, yaşayacak ve yaşatılacak. Keşke sizler de orada olsaydınız…
Okumaya devam et...
Çanakkale Deniz Zaferi’nin 107. yıldönümünün, kültür ve sanat alanındaki kutlamaları doğal ki bu sayfada anlatmak istediğim. İDSO’nun seslendirdiği “57. Alay Gelibolu Senfonisi” başlıklı yapıtı AKM Tiyatro salonunda gerçekleşmişti. Cuma gecesi de CRR Senfoni Orkestrası Genel Sanat Direktörü Şef Murat Cem Orhan idaresinde Süleyman Alnıtemiz’in bestelediği “Kanlısırt Anzak Senfonik Şiiri”ni seslendirdi.
AVUSTRALYALI MÜZISYENLER
Murat Cem Orhan, yalnızca şef değil, CRR Sanat Direktörü de olarak senfoniye farklı dokunuşlar yapmıştı: Avustralya Konsolosluğu işbirliğiyle 20 Avustralyalı müzisyen konsere davet edilmiş ve karşı karşıya savaşmış dedelerin torunları tıpkı orkestrada o savaşı anarak müzik yapmaya hazırlanmıştı. Barış için hoş bir tabloydu. Konserin bir öteki hoşluğu ise Volkan Akkoç’un hazırladığı CRR Korosu’na bas Zafer Erdaş hepimizin ezbere bildiği “Çanakkale İçinde Aynalı Çarşı” türküsünü söyleyerek katılmasıydı. Bitmedi, Ali İstek Kubilay anlatıcıydı. Lakin en büyük sürpriz, müezzin Akif Kılıç’ın Mehmet Akif Ersoy’un dizelerinin üzerine seslendirdiği rast makamında bir kasideydi ki Murat Cem Orhan da konser öncesi verdiği söyleşide, Avustralyalı müzisyenlerin onun sesini ve kasidesini dinledikten daha sonra İstanbul’a, öbür bir kültüre geldiklerini anlamışlardı! Evet bu Batı’yla Doğu’yu birleştiren, bir arada yoğuran, farklı zenginlikteki bir kültür!
İMAMOĞLU GELEMEDİ
Gelelim son sürprize: Geceye ve kutlamaya İBB Lideri Ekrem İmamoğlu’nun da katılacağı duyurulmuş, “Yol Arkadaşları” salona akın etmişti. Ne ki konser başlamasına yakın Ekrem Beyefendi, AKOM’da karla ilgili açıklamalar yaparken İstanbul Valisi de halkı konutunda oturmaya davet ediyordu. İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, AKOM’da çalışmaları denetlemek için iki saatliğine bile Harbiye’deki CRR’ye gelemedi. Konserin sonunda Şef Orhan, “Malum, liderimizin kar yağarken yemeğe gitmesi bile olay çıkarıyor!” diye söyleyiverdi sebebini.
MÜZİK ŞAHANEYDİ
Olanı biteni öğrendik, konser nasıldı derseniz, ben Ersin Antep üzere müzikolog değil, gazeteciyim, timpani partileri ve tutti pasajlarından bahsedemem. Konser şahaneydi! Tüylerimiz diken diken müziği dinlerken top seslerini de duyduk, uzak kıtalardan gelen yabancı askerlerin hasretle kendi müziklerini söylemelerini de genç yaşlı, bayan erkek nasıl kan dökerek zafere ulaştığını da gerek sololarda, gerek koroda hissettik! Eser, Atatürk’ün kelamlarıyla son bulurken bu zaferin kumandanları Mustafa Kemal ve arkadaşlarına kararlılıkları, barışa inançları niçiniyle bir sefer daha hürmet ve minnet duyduk. Onun ismini anmadan Çanakkale Zaferi kutlamaya kalkanlar tarihin çöplüğünde unutulup gidecek, fakat onlar, bu vatanı kurtarmak için canlarını vermiş olanlar müzikle, sanatla, edebiyatla, yaşayacak ve yaşatılacak. Keşke sizler de orada olsaydınız…
Okumaya devam et...