celikci
Yeni Üye
Liszt Enstitüsü – İstanbul Macar Kültür Merkezi, Kırmızı Kedi Yayınları’ndan 2021 yazında çıkan “Franz Liszt’in İstanbullu Öğrencisi” kitabıyla müzik etraflarında dikkat çeken Ömer Eğecioğlu’nun, büyük bestekar Ferenc Liszt’in üç seniçin fazla öğrencisi olmuş İstanbullu müzisyen Faik Beyefendi Franz Della Sudda üzerine keyifli sunumuna konut sahipliği yaptı.
Eğecioğlu sunumuna, bu biçimdesi bir araştırmayı “Liszt Enstitüsü” çatısı altında yapmanın verdiği memnunluğu lisana getirerek başladı. Sunumunda, İstanbullu ünlü eczacı Della Sudda ailesinden Faik Bey’in (1859-1940) Liszt’in erdemine lisanlardan düşmeyen bir ziyafet vermesi, 1882’de Wagner’in son operası Parsifal’ın prömiyerinde Bayreuth’da Richard Wagner’le kadeh tokuşturması üzere genelde bilinmeyen tarihi anlara değindi.
Ayrıyeten, Faik Bey’in Türkiye’ye döndüğünde öğrencisi olarak kabul ettiği, Cumhuriyet periyodunun kıymetli simalarından, kendisi de pahalı bir müzisyen, Cevat Memduh Altar’ın eşi Zeynep Altar’ın enteresan anılarına da yer verdi.
Eğecioğlu, Faik Bey’in 19. yüzyılın sonlarına hakikat devrin yayınlarında, “üstün yetenekli Türk”, “piyano virtüözleri içinde esen en yeni fırtına”, “büyük Türk piyanisti”, “çağımızın en şık ve parlak piyanisti”, “piyanonun olağanüstü ustaları ortasına yer aldığını ispatlayan üstün nitelikleri gözler önüne serdi” üzere sözlerle anıldığını aktardı.
Faik Beyefendi üzerine basında çıkan öbür değerlendirmelere de değinerek şu olumlu sözlerin kullanıldığını da kelamlarına ekledi:
“Londra’da 15 Haziran 1895’te Princes’ Hall’da birinci sahneye çıktığında icrası ‘İstanbullu piyanist tartışma götürmez bir muvaffakiyete ulaştı’, ‘Pırıl pırıl ve kusursuz icrası ile hayranlarının gönlünü fethetti’, biçiminde yorumlanmış; piyano için yazdığı besteleri için ‘fazlaca tesirli ve müziksel bedeli çok yüksek’, ‘gerçek bir sanat anlayışını yansıtıyor’ halinde yorumlar yapılmış bir İstanbullu piyanist var.”
LISZT’İN İSTANBUL’A VARIŞ TARİHİ 7 HAZİRAN 1847
Eğecioğlu sunumunda Ferenc Liszt’in Osmanlı İmparatorluğu’na yaptığı ziyarete 7 Haziran’da Kont Kolovrat vapuruyla İstanbul’a ayak basarak başladığını gösteren gazete haberini de sundu. Son olarak, Faik Bey’in üç kayıp bestesi haricinde tüm yapıtlarını derlediğini belirttikten daha sonra sunumunu, notaları kitabın sonunda yer alan Faik Bey’in yapıtlarından “In der Hangematte”nin dinletisiyle sonlandırdı.
PROF. DR. ÖMER EĞECİOĞLU KİMDİR?
1954’te Ankara’da doğdu. Robert Koleji Lisesi’ni bitirdikten daha sonra ODTÜ’de Matematik okudu. Lisansüstü çalışmaları için burslu olarak ABD’ye gitti. Kaliforniya Üniversitesi, San Diego’da Matematik doktorasını 1984 yılında aldı. Uzun müddettir Amerika’da yaşamakta olan müellif Kaliforniya Üniversitesi, Santa Barbara’da bilgisayar profesörü olarak çalışmaktadır. Bilgisayar ve matematik üzerine kitapları, hayli sayıda makale ve bilimsel yayınları bulunan Egecioglu’nun bu çalışmalarının yanı sıra meraklısı olduğu müzik ve müzik tarihi üzerine de çeşitli araştırmaları ve kitapları bulunmaktadır. Bu kitapların en yenisi Kırmızı Kedi Yayınevi tarafınca 2021 yılında yayımlanan Franz Liszt’in İstanbullu Öğrencisi Faik Beyefendi Franz Della Sudda ve yakın Ailesi başlıklı kitaptır.
Okumaya devam et...
Eğecioğlu sunumuna, bu biçimdesi bir araştırmayı “Liszt Enstitüsü” çatısı altında yapmanın verdiği memnunluğu lisana getirerek başladı. Sunumunda, İstanbullu ünlü eczacı Della Sudda ailesinden Faik Bey’in (1859-1940) Liszt’in erdemine lisanlardan düşmeyen bir ziyafet vermesi, 1882’de Wagner’in son operası Parsifal’ın prömiyerinde Bayreuth’da Richard Wagner’le kadeh tokuşturması üzere genelde bilinmeyen tarihi anlara değindi.
Ayrıyeten, Faik Bey’in Türkiye’ye döndüğünde öğrencisi olarak kabul ettiği, Cumhuriyet periyodunun kıymetli simalarından, kendisi de pahalı bir müzisyen, Cevat Memduh Altar’ın eşi Zeynep Altar’ın enteresan anılarına da yer verdi.
Eğecioğlu, Faik Bey’in 19. yüzyılın sonlarına hakikat devrin yayınlarında, “üstün yetenekli Türk”, “piyano virtüözleri içinde esen en yeni fırtına”, “büyük Türk piyanisti”, “çağımızın en şık ve parlak piyanisti”, “piyanonun olağanüstü ustaları ortasına yer aldığını ispatlayan üstün nitelikleri gözler önüne serdi” üzere sözlerle anıldığını aktardı.
Faik Beyefendi üzerine basında çıkan öbür değerlendirmelere de değinerek şu olumlu sözlerin kullanıldığını da kelamlarına ekledi:
“Londra’da 15 Haziran 1895’te Princes’ Hall’da birinci sahneye çıktığında icrası ‘İstanbullu piyanist tartışma götürmez bir muvaffakiyete ulaştı’, ‘Pırıl pırıl ve kusursuz icrası ile hayranlarının gönlünü fethetti’, biçiminde yorumlanmış; piyano için yazdığı besteleri için ‘fazlaca tesirli ve müziksel bedeli çok yüksek’, ‘gerçek bir sanat anlayışını yansıtıyor’ halinde yorumlar yapılmış bir İstanbullu piyanist var.”
LISZT’İN İSTANBUL’A VARIŞ TARİHİ 7 HAZİRAN 1847
Eğecioğlu sunumunda Ferenc Liszt’in Osmanlı İmparatorluğu’na yaptığı ziyarete 7 Haziran’da Kont Kolovrat vapuruyla İstanbul’a ayak basarak başladığını gösteren gazete haberini de sundu. Son olarak, Faik Bey’in üç kayıp bestesi haricinde tüm yapıtlarını derlediğini belirttikten daha sonra sunumunu, notaları kitabın sonunda yer alan Faik Bey’in yapıtlarından “In der Hangematte”nin dinletisiyle sonlandırdı.
PROF. DR. ÖMER EĞECİOĞLU KİMDİR?
1954’te Ankara’da doğdu. Robert Koleji Lisesi’ni bitirdikten daha sonra ODTÜ’de Matematik okudu. Lisansüstü çalışmaları için burslu olarak ABD’ye gitti. Kaliforniya Üniversitesi, San Diego’da Matematik doktorasını 1984 yılında aldı. Uzun müddettir Amerika’da yaşamakta olan müellif Kaliforniya Üniversitesi, Santa Barbara’da bilgisayar profesörü olarak çalışmaktadır. Bilgisayar ve matematik üzerine kitapları, hayli sayıda makale ve bilimsel yayınları bulunan Egecioglu’nun bu çalışmalarının yanı sıra meraklısı olduğu müzik ve müzik tarihi üzerine de çeşitli araştırmaları ve kitapları bulunmaktadır. Bu kitapların en yenisi Kırmızı Kedi Yayınevi tarafınca 2021 yılında yayımlanan Franz Liszt’in İstanbullu Öğrencisi Faik Beyefendi Franz Della Sudda ve yakın Ailesi başlıklı kitaptır.
Okumaya devam et...