KimDemis
Aktif Üye
Ergani’de 12 bin yıllık olduğu bilinen, birinci ziraî faaliyetlerin başladığı yerlerden biri olarak kabul edilen ve neolitik zamanın izlerini taşıyan Çayönü Zirvesi’nde, 3 sandık mezar daha bulundu.
ULAŞILAN SANDIK TİPİ MEZAR SAYISI DÖRDE YÜKSELDİ
İçinde 400’den çok bireye ilişkin kemik ve kafatasının depolandığı “Kafataslı Yapı”, mozaikli yapı “Terrazo Binası”nın gün ışığına çıkarıldığı höyükte birincisi geçen yıl bulunan sandık tipi mezarın bu yıl yenilerine ulaşıldı.
Uzman takım tarafınca mezarlardan en büyüğünün kapağı bugün açıldı.
Mezarın toprak dolgusu ile güçlendirildiği görüldü. Mezar içerisindeki cesedin korunması maksadıyla yapılan dolgu, antropolog ve arkeologlarca hassasiyetle süpürülerek incelenecek.
Hafriyat Lideri Prof. Dr. Aslı Erim Özdoğan, “Geçen seneye nazaran, biraz alan genişlettik. Artık 2 farklı vakit dilimi içerisinde inceliyoruz.
Milattan evvel 3’üncü bin devrinde çalışıyoruz. 3’üncü bin yıla ilişkin geçen sene bir yapı ve onun birtakım eklentilerini bulmuştuk. Bu yapının devamını bu sene araştırdık” dedi.
BAKIRIN İŞLENDİĞİ BİRİNCİ YER; ÇAYÖNÜ TEPESİ
Mezarlar ile ilgili tarihlendirme sürecinin antropolog eşliğinde yapılacağını kaydeden Prof. Dr. Özdoğan, “Açılan mezarın içerisindeki ikrama yahut diğer şeylere nazaran, tarihlendirme kademesine geçeceğiz. 10 günden aşağı sürmeyeceğini düşünüyoruz.
Sandık mezar geleneği aslında bütün kuzey Mezopotamya’da karşımıza çıkan bir olay. Kuzey Mezopotamya’da tek Çayönü değil; hatta Çayönü’nden bir modül daha eski yerleşmeler de var” diye konuştu.
DNA’LAR İNCELENECEK
“Çayönü’nün diğer bir kıymeti de şu anki detaylarımize nazaran, birinci bakırı sıradan bir teknoloji ile işlemeleri. Isıtarak ve dövüp, ekseriyetle boncuk yahut küçük bir zer yapıyorlar. Ama bakırı alıp, kullanan, işleyen ve dünyaya tanıtan yer; Çayönü. Sandık mezarlar, antropolojik açıdan kıymetlidir. Dışarıdan epey müdahale olmadığı için DNA’sını araştırma imkanı veriyor.”
Diyarbakır’dan tarih fışkırdı: En az 5 bin yıllık.
Uygarlık tarihine ışık tutan Çayönü’nde sandık tipi 3 yeni mezar daha bulundu.
ULAŞILAN SANDIK TİPİ MEZAR SAYISI DÖRDE YÜKSELDİ
İçinde 400’den çok bireye ilişkin kemik ve kafatasının depolandığı “Kafataslı Yapı”, mozaikli yapı “Terrazo Binası”nın gün ışığına çıkarıldığı höyükte birincisi geçen yıl bulunan sandık tipi mezarın bu yıl yenilerine ulaşıldı.
Uzman takım tarafınca mezarlardan en büyüğünün kapağı bugün açıldı.
Mezarın toprak dolgusu ile güçlendirildiği görüldü. Mezar içerisindeki cesedin korunması maksadıyla yapılan dolgu, antropolog ve arkeologlarca hassasiyetle süpürülerek incelenecek.
Hafriyat Lideri Prof. Dr. Aslı Erim Özdoğan, “Geçen seneye nazaran, biraz alan genişlettik. Artık 2 farklı vakit dilimi içerisinde inceliyoruz.
Milattan evvel 3’üncü bin devrinde çalışıyoruz. 3’üncü bin yıla ilişkin geçen sene bir yapı ve onun birtakım eklentilerini bulmuştuk. Bu yapının devamını bu sene araştırdık” dedi.
BAKIRIN İŞLENDİĞİ BİRİNCİ YER; ÇAYÖNÜ TEPESİ
Mezarlar ile ilgili tarihlendirme sürecinin antropolog eşliğinde yapılacağını kaydeden Prof. Dr. Özdoğan, “Açılan mezarın içerisindeki ikrama yahut diğer şeylere nazaran, tarihlendirme kademesine geçeceğiz. 10 günden aşağı sürmeyeceğini düşünüyoruz.
Sandık mezar geleneği aslında bütün kuzey Mezopotamya’da karşımıza çıkan bir olay. Kuzey Mezopotamya’da tek Çayönü değil; hatta Çayönü’nden bir modül daha eski yerleşmeler de var” diye konuştu.
DNA’LAR İNCELENECEK
“Çayönü’nün diğer bir kıymeti de şu anki detaylarımize nazaran, birinci bakırı sıradan bir teknoloji ile işlemeleri. Isıtarak ve dövüp, ekseriyetle boncuk yahut küçük bir zer yapıyorlar. Ama bakırı alıp, kullanan, işleyen ve dünyaya tanıtan yer; Çayönü. Sandık mezarlar, antropolojik açıdan kıymetlidir. Dışarıdan epey müdahale olmadığı için DNA’sını araştırma imkanı veriyor.”
Diyarbakır’dan tarih fışkırdı: En az 5 bin yıllık.
Uygarlık tarihine ışık tutan Çayönü’nde sandık tipi 3 yeni mezar daha bulundu.