KimDemis
Aktif Üye
Torbalı’nın Yeniköy ve Özbey mahalleleri içinde ‘Ana Tanrıça Kenti’ olarak bilinen Metropolis Antik Kenti’nde, Kültür ve Turizm Bakanlığı ismine yürütülen hafriyatlar; İzmir Büyükşehir Belediyesi, Torbalı Belediyesi ve Sabancı Vakfı’nın takviyesiyle sürüyor.
1990’dan bu yana hafriyat çalışmaları yapılan antik kent ve etrafında, Geç Neolitik-Erken Kalkolitik devirde görülen birinci yerleşim izleri; Arkaik ve Klasik Çağ, Helenistik Devir, Roma, Bizans, Beylikler ve Osmanlı devirlerine kadar aralıksız görülüyor.
Biroldukca anıtsal yapının gün yüzüne çıkarıldığı antik kentte bu yılki hafriyatlar, kentin en değerli yapılarından Helenistik Tiyatro ile Roma Hamamı’nın etrafında yürütülüyor.
Hafriyat çalışmalarında, birinci defa Metropolis’te toplu biçimde amfora ve su testileri bulundu. Bulunan 1800 yıllık toplam 150 amfora ve su testisinin birçoklarının parçalanmış olduğu açıklandı.
Parçalanmış amfora ve testilerin tamiratı için çalışma başlatıldı. Tamirin akabinde yapıtların müzeye teslim edileceği kaydedildi.
Hafriyat çalışmaları hakkında bilgi veren, Metropolis Antik Kenti’nde hafriyat başkanlığını yürüten, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Arkeoloji Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Aybek, “Metropolis’teki hafriyat çalışmalarımız pek verimli geçiyor. Metropolis’in Helenistik ve Roma periyodu yerleşimi üzerine çalışıyoruz. Bu yıl daha evvelki yıllarde bulunmuş Roma Hamamı’nın su kuyusunu temizledik.
Yaklaşık 12 metre derinliğinde ve ince bir işçiliğe sahip yapı. Bizim fazlaca sevindiren bir şey oldu. Bilhassa kuyunun son 2 metresinde birebir periyoda ilişkin epeyce sayıda modüller halinde amfora ve su testisi bulduk” diye konuştu.
‘METROPOLİS’TE BİRİNCİ DEFA ORTAYA ÇIKTI’
Antik kentlerde su kuyuları kıymetli buluntu alanları içinde olduğuna dikkat çeken Aybek, “Benzerleri Efes üzere etraf kentlerde de mevcut lakin Metropolis’te birinci defa bu biçimde toplu amfora buluntusu ortaya çıkarıldı. Muhtemelen bunlar kuyudan su çıkarırken kırılan, kuyunun içine düşüp balçıkta kalan eserler. Bulunan amforalar uzman takım tarafınca restore ediliyor. Onarım tamamlandıktan daha sonra amforalar, sergilenmek üzere İzmir Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’ne teslim edilecek” dedi.
Koruma tamirat uzmanı Taner Özgür de bulunan amfora modüllerini yapboz üzere tek tek bir ortaya getirdiklerini belirtti. Titiz çalışma yürüttüklerini belirten Özgür, birebir periyoda ilişkin buluntuların değerine de dikkat çekti.
1990’dan bu yana hafriyat çalışmaları yapılan antik kent ve etrafında, Geç Neolitik-Erken Kalkolitik devirde görülen birinci yerleşim izleri; Arkaik ve Klasik Çağ, Helenistik Devir, Roma, Bizans, Beylikler ve Osmanlı devirlerine kadar aralıksız görülüyor.
Biroldukca anıtsal yapının gün yüzüne çıkarıldığı antik kentte bu yılki hafriyatlar, kentin en değerli yapılarından Helenistik Tiyatro ile Roma Hamamı’nın etrafında yürütülüyor.
Hafriyat çalışmalarında, birinci defa Metropolis’te toplu biçimde amfora ve su testileri bulundu. Bulunan 1800 yıllık toplam 150 amfora ve su testisinin birçoklarının parçalanmış olduğu açıklandı.
Parçalanmış amfora ve testilerin tamiratı için çalışma başlatıldı. Tamirin akabinde yapıtların müzeye teslim edileceği kaydedildi.
Hafriyat çalışmaları hakkında bilgi veren, Metropolis Antik Kenti’nde hafriyat başkanlığını yürüten, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Arkeoloji Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Aybek, “Metropolis’teki hafriyat çalışmalarımız pek verimli geçiyor. Metropolis’in Helenistik ve Roma periyodu yerleşimi üzerine çalışıyoruz. Bu yıl daha evvelki yıllarde bulunmuş Roma Hamamı’nın su kuyusunu temizledik.
Yaklaşık 12 metre derinliğinde ve ince bir işçiliğe sahip yapı. Bizim fazlaca sevindiren bir şey oldu. Bilhassa kuyunun son 2 metresinde birebir periyoda ilişkin epeyce sayıda modüller halinde amfora ve su testisi bulduk” diye konuştu.
‘METROPOLİS’TE BİRİNCİ DEFA ORTAYA ÇIKTI’
Antik kentlerde su kuyuları kıymetli buluntu alanları içinde olduğuna dikkat çeken Aybek, “Benzerleri Efes üzere etraf kentlerde de mevcut lakin Metropolis’te birinci defa bu biçimde toplu amfora buluntusu ortaya çıkarıldı. Muhtemelen bunlar kuyudan su çıkarırken kırılan, kuyunun içine düşüp balçıkta kalan eserler. Bulunan amforalar uzman takım tarafınca restore ediliyor. Onarım tamamlandıktan daha sonra amforalar, sergilenmek üzere İzmir Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’ne teslim edilecek” dedi.
Koruma tamirat uzmanı Taner Özgür de bulunan amfora modüllerini yapboz üzere tek tek bir ortaya getirdiklerini belirtti. Titiz çalışma yürüttüklerini belirten Özgür, birebir periyoda ilişkin buluntuların değerine de dikkat çekti.