KimDemis
Aktif Üye
Olay, Tophane Hacımimi Mahallesi’nde evvelki gün saat 18.00 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye nazaran, Muhteşem Lig gruplarından Antalyaspor’da forma giyen futbolcu Veysel Sarı’nın babası Mehmet Sarı, sahibi olduğu 5 katlı binayı apart otele çevirmek istedi.
Bu sonucunı kiracılarına bildiren Sarı, yılsonuna kadar dairelerini tahliye etmelerini istedi. Binadaki 4 kiracı teklifi kabul ederken, 5’nci katta oturan Unsurum Onur Cengiz, taşınmak istemediğini belirtti. Bunun üzerine devreye giren mesken sahibinin küçük oğlu Şaban Sarı, kiracısına, taşınırsa masrafları da kendilerinin karşılayacağını söylemiş oldu.
Cengiz, sonucundan vazgeçmeyeceğini, daireyi yasal mühlet sonunda tahliye edeceğini tabir etti. Cengiz, bu husustaki uyuşmazlık niçiniyle bir müddetdir tartıştığı Şaban Sarı ile bir arkadaşı tarafınca dairesinin önünde atağa uğrayarak, darp edildiği savında bulundu.
“BENİ KONUTUN İÇERİSİNDEN ÇEKİP DARBETMEYE BAŞLADI”
Endüstri Mühendisi Unsurum Onur Cengiz (33), binada 5 yıldır kiracı olduğunu belirterek, “2018 yılından beri oturduğum binada yaşıyorum. Bundan bir sene, yani evvel de bir alt katta yaşıyordum. Son 6 ayda, bildiğiniz üzere Beyoğlu’nda kiralar çok bir biçimde yükseldi ve bu niçinle benim üzere eski kiracıların ödediği kiralar gündeme bakılırsa fazlaca düşük kaldı. Bir sürü mesken sahibi kiracılarını çeşitli niçinlerle çıkarmaya başladı. Sene başında benim konut sahibim de yılsonunda kirayı tekrar konuşmak istediğimde bana sene sonunda bu konutu bırakmamı istediğini söylemiş oldu. Ben kendisine, günün piyasa kurallarında kirayı yine değerlendirebileceğimizi, enflasyon artışının farkında olduğumu, bu niçinden dolayı da kirayı yükseltmesine karşı çıkmayacağımı söylememe karşın bu apartmanın kendisine ilişkin olduğunu ve bir apart otele dönüştürmek istediğini ve beni çıkartmak istediğini söylemiş oldu” diye konuştu.
Konut sahibiyle ortalarında geçen konuşmanın akabinde bu kere devreye küçük oğlu Şaban Sarı’nın girdiğini söz eden Cengiz, “Şaban Beyefendi, ben tekliflerini reddettikten daha sonra beni telefonla arayıp taciz etmeye başladı. Kendisinin Tophane çocuğu olduğunu, kendi mülküne çökmelerine müsaade vermeyeceklerini, oradan bir biçimde çıkartacaklarını söylemiş olduler. Ben de onlara rastgele bir biçimde karşılık vermedim, yalnızca yasal mühlet her neyse o mühlet içerisinde çıkacağımı söylemiş oldum” dedi.
Prensibim Onur Cengiz, olayın yaşandığı pazar akşamı, konutta bir arkadaşıyla otururken çatıdan sesler gelmesi üzerine dışarı çıktığını, bu sırada Şaban Sarı ile bir arkadaşını terastan inerken gördüğünü, bu sırada yaşanan tartışmanın akabinde taarruza uğradığını sav etti. Cengiz, şöyleki konuştu:
“Şaban Beyefendi bir sorun mu var? dedim. Binayı gezmeye geldiğini söylemiş oldu. ‘Burası benim mülküm, müsaadesiz giremezsiniz’ deyince arkadaşıyla beni meskenin içerisinden çekip kapının önünde darbetmeye başladı. Allah’tan arkadaşım içerideydi, arkadaşım çığlık attı. Ağzım burnum patladı o sırada. Burnumda beş, altı yerinde kırık var.
Sağ kulağım patladı. Beni bıraktılar, gittiler. Ben de olayın daha sonrasında hastaneye gittim, darp raporu aldım. daha sonra şikayetçi oldum. Bayram niçiniyle savcılığa kabahat duyurusunda bulunamadım. Sabah savcılığa gittim ancak nöbetçi, savcılık rastgele bir süreç almıyordu. Lakin bayramdan daha sonra birinci iş yine gitmeyi planlıyorum.”
“BU SÜREÇTE HUKUKSAL OLMAYAN BİR ŞEY YAPMADIK”
Kiracılarına saldırdığı tez edilen Şaban Sarı ise asıl taarruza uğrayanın kendisi olduğunu savundu. Kiracıyı tahliye etmek için geçtiğimiz perşembe mahkemeye müracaatta bulunduklarını söz eden Sarı, Prensibim Onur Cengiz’in daireyi internetteki bir uygulama üzerinden yabancı turistlere kiraladığını argüman etti. Sarı, binadaki komşulardan daireyi yabancılara kiraladığını duydum. Telefonla konuştuk; ‘Kardeş buranın Fransız, İtalyan, yabancı asıllı vatandaşlar buraya gelip konutunda ikamet ediyor. Benim seninle alakalı bir alt kiralamam yok. Yalnızca seninle alakalı bir kira kontratım var’ diye. Orayı kiralıyor, bana üç lira veriyorsa oradan üç yüz lira kazanıyor. Artık bunun hukukî olarak takipçisiyim” dedi.
Sarı, olay günü binaya denetim maksadıyla gittiklerini belirterek “Spontane gelişti, Çatıma baktım, 5-10 dakika oturdum çatımda. Katiyetle kiracıyla alakalı gitmedim oraya. Yani ben onu mutlaka rahatsız etmedim. Çatıdan indikten daha sonra kapıyı açtı, ‘Bir saniye bekler misiniz’ dedi. daha sonrasında, ‘Burası benim özel mülküm’ dedi. ‘Seni tekrar burada görmeyeceğim’ dedi. Üstüme saldırdı, orada bir arbede çıktı. daha sonrasında ben de çektim gittim” biçiminde konuştu.
Kendisinin de darp raporu aldığını söyleyen Şaban Sarı, şöyleki konuştu:
“Gerekli şikayetleri de karakola bildirdim. Şu an karşılıklı şikayetçiyiz aslına bakarsanız birbirimizden. Yasal süreçten bahsediyor, meskenden çıkarılması için. Onları alışılmış avukatlar daha uygun bilir. Biz aslına bakarsan bu olay olmadan bir iki gün evvel, tahliyeyle alakalı davamızı açtık. Bu tahliye sürecimiz devam edecek. Biz bu hukuk haricinde hiç bir biçimde bir şey yapmadık. Kendi ailemdeki bireylerin de isimlerini zikrediyor. Aile bireylerinin bununla bir alakası yok. Mevzu benimle alakalı. birlikte kendisi de davacı oldu. Darp raporu aldı. Ben de davacı oldum. Darp raporumu sundum. Kendisi çıktı, kendisi laf attı, kendisi saldırdı. Şu an mağduru oynuyor.”
Bu sonucunı kiracılarına bildiren Sarı, yılsonuna kadar dairelerini tahliye etmelerini istedi. Binadaki 4 kiracı teklifi kabul ederken, 5’nci katta oturan Unsurum Onur Cengiz, taşınmak istemediğini belirtti. Bunun üzerine devreye giren mesken sahibinin küçük oğlu Şaban Sarı, kiracısına, taşınırsa masrafları da kendilerinin karşılayacağını söylemiş oldu.
Cengiz, sonucundan vazgeçmeyeceğini, daireyi yasal mühlet sonunda tahliye edeceğini tabir etti. Cengiz, bu husustaki uyuşmazlık niçiniyle bir müddetdir tartıştığı Şaban Sarı ile bir arkadaşı tarafınca dairesinin önünde atağa uğrayarak, darp edildiği savında bulundu.
“BENİ KONUTUN İÇERİSİNDEN ÇEKİP DARBETMEYE BAŞLADI”
Endüstri Mühendisi Unsurum Onur Cengiz (33), binada 5 yıldır kiracı olduğunu belirterek, “2018 yılından beri oturduğum binada yaşıyorum. Bundan bir sene, yani evvel de bir alt katta yaşıyordum. Son 6 ayda, bildiğiniz üzere Beyoğlu’nda kiralar çok bir biçimde yükseldi ve bu niçinle benim üzere eski kiracıların ödediği kiralar gündeme bakılırsa fazlaca düşük kaldı. Bir sürü mesken sahibi kiracılarını çeşitli niçinlerle çıkarmaya başladı. Sene başında benim konut sahibim de yılsonunda kirayı tekrar konuşmak istediğimde bana sene sonunda bu konutu bırakmamı istediğini söylemiş oldu. Ben kendisine, günün piyasa kurallarında kirayı yine değerlendirebileceğimizi, enflasyon artışının farkında olduğumu, bu niçinden dolayı da kirayı yükseltmesine karşı çıkmayacağımı söylememe karşın bu apartmanın kendisine ilişkin olduğunu ve bir apart otele dönüştürmek istediğini ve beni çıkartmak istediğini söylemiş oldu” diye konuştu.
Konut sahibiyle ortalarında geçen konuşmanın akabinde bu kere devreye küçük oğlu Şaban Sarı’nın girdiğini söz eden Cengiz, “Şaban Beyefendi, ben tekliflerini reddettikten daha sonra beni telefonla arayıp taciz etmeye başladı. Kendisinin Tophane çocuğu olduğunu, kendi mülküne çökmelerine müsaade vermeyeceklerini, oradan bir biçimde çıkartacaklarını söylemiş olduler. Ben de onlara rastgele bir biçimde karşılık vermedim, yalnızca yasal mühlet her neyse o mühlet içerisinde çıkacağımı söylemiş oldum” dedi.
Prensibim Onur Cengiz, olayın yaşandığı pazar akşamı, konutta bir arkadaşıyla otururken çatıdan sesler gelmesi üzerine dışarı çıktığını, bu sırada Şaban Sarı ile bir arkadaşını terastan inerken gördüğünü, bu sırada yaşanan tartışmanın akabinde taarruza uğradığını sav etti. Cengiz, şöyleki konuştu:
“Şaban Beyefendi bir sorun mu var? dedim. Binayı gezmeye geldiğini söylemiş oldu. ‘Burası benim mülküm, müsaadesiz giremezsiniz’ deyince arkadaşıyla beni meskenin içerisinden çekip kapının önünde darbetmeye başladı. Allah’tan arkadaşım içerideydi, arkadaşım çığlık attı. Ağzım burnum patladı o sırada. Burnumda beş, altı yerinde kırık var.
Sağ kulağım patladı. Beni bıraktılar, gittiler. Ben de olayın daha sonrasında hastaneye gittim, darp raporu aldım. daha sonra şikayetçi oldum. Bayram niçiniyle savcılığa kabahat duyurusunda bulunamadım. Sabah savcılığa gittim ancak nöbetçi, savcılık rastgele bir süreç almıyordu. Lakin bayramdan daha sonra birinci iş yine gitmeyi planlıyorum.”
“BU SÜREÇTE HUKUKSAL OLMAYAN BİR ŞEY YAPMADIK”
Kiracılarına saldırdığı tez edilen Şaban Sarı ise asıl taarruza uğrayanın kendisi olduğunu savundu. Kiracıyı tahliye etmek için geçtiğimiz perşembe mahkemeye müracaatta bulunduklarını söz eden Sarı, Prensibim Onur Cengiz’in daireyi internetteki bir uygulama üzerinden yabancı turistlere kiraladığını argüman etti. Sarı, binadaki komşulardan daireyi yabancılara kiraladığını duydum. Telefonla konuştuk; ‘Kardeş buranın Fransız, İtalyan, yabancı asıllı vatandaşlar buraya gelip konutunda ikamet ediyor. Benim seninle alakalı bir alt kiralamam yok. Yalnızca seninle alakalı bir kira kontratım var’ diye. Orayı kiralıyor, bana üç lira veriyorsa oradan üç yüz lira kazanıyor. Artık bunun hukukî olarak takipçisiyim” dedi.
Sarı, olay günü binaya denetim maksadıyla gittiklerini belirterek “Spontane gelişti, Çatıma baktım, 5-10 dakika oturdum çatımda. Katiyetle kiracıyla alakalı gitmedim oraya. Yani ben onu mutlaka rahatsız etmedim. Çatıdan indikten daha sonra kapıyı açtı, ‘Bir saniye bekler misiniz’ dedi. daha sonrasında, ‘Burası benim özel mülküm’ dedi. ‘Seni tekrar burada görmeyeceğim’ dedi. Üstüme saldırdı, orada bir arbede çıktı. daha sonrasında ben de çektim gittim” biçiminde konuştu.
Kendisinin de darp raporu aldığını söyleyen Şaban Sarı, şöyleki konuştu:
“Gerekli şikayetleri de karakola bildirdim. Şu an karşılıklı şikayetçiyiz aslına bakarsanız birbirimizden. Yasal süreçten bahsediyor, meskenden çıkarılması için. Onları alışılmış avukatlar daha uygun bilir. Biz aslına bakarsan bu olay olmadan bir iki gün evvel, tahliyeyle alakalı davamızı açtık. Bu tahliye sürecimiz devam edecek. Biz bu hukuk haricinde hiç bir biçimde bir şey yapmadık. Kendi ailemdeki bireylerin de isimlerini zikrediyor. Aile bireylerinin bununla bir alakası yok. Mevzu benimle alakalı. birlikte kendisi de davacı oldu. Darp raporu aldı. Ben de davacı oldum. Darp raporumu sundum. Kendisi çıktı, kendisi laf attı, kendisi saldırdı. Şu an mağduru oynuyor.”