celikci
Yeni Üye
Eğitim-Sen tarafınca “2022-2023 Eğitim-Öğretim Yılı Başında Eğitimin Durumu” başlıklı bir rapora hazırlandı. Rapora bakılırsa veliler, ilkokul birinci sınıfa başlayacak bir öğrenci için zarurî gereksinimlere 2 bin 840 TL, ortaokula başlayacak bir öğrenci için 3 bin 180 TL, liseye başlayacak öğrenci için de 3 bin 270 TL ödemek zorunda kaldı.
KARMA EĞİTİM AÇIK MAKSAT
Öğrencilerin beslenme problemine tahlil getirilmesi istenen raporda, eğitimde dinselleşme pratiklerinin de arttığı belirtilerek şu noktalara dikkat çekildi:
“Türkiye’de yıllar ortasında adım adım hayata geçirilen eğitimi hem içerik birebir vakitte biçimsel olarak dini kural ve referanslara nazaran biçimlendirme uygulamaları son senelerda daha da artmıştır. Birkaç yıldır karma eğitimin açık açık gaye haline getirilmesi ve imam hatiplerden başlayarak sınıfların cinsiyete göre ayrılması uygulamaları sorunun boyutlarının epeyce daha büyük olduğunu göstermektedir. Büyük kısmı Diyanet’e ve dini derneklere bağlı ‘toplum temelli kurum’ olarak bilinen ve 4-5 yaş okul öncesi çağdaki çocukları hedefleyen kursların ve bu kurslara giden öğrenci sayısının artırılması adeta bir devlet siyaseti haline getirilmiştir. 2020-öğretim yılında ‘Toplum Temelli Kurum’ 2 bin 252, öğrenci sayısı 50 bin 220 iken, Haziran 2022 prestijiyle kurum sayısı iki kattan fazla artarak 4 bin 651’e öğrenci sayısı ise 2.5 kat artışla 127 bin 258’e çıkarılmıştır.
“DERİN YOKSULLUK KISKACINDAYIZ”
Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) tarafınca yapılan açıklamada, “ Derinleşen yoksulluğun biz veliler ve ötürüsıyla çocuklarımız üstündeki yıkıcı tesiri gün geçtikçe kendini daha da hissettirmektedir. Bu durum biz velilerin belini bükerken çocuklarımızın eğitimini olumsuz tarafta etkilemektedir. Bugün okula başlayan bir çocuğun eğitim masrafı sadece kıyafet, kırtasiye olarak ele aldığımızda en az iki-üç bin liradır. Ulaşım, beslenme için istenilen fiyatlarla bir arada bu sayı dört-beş binlere ulaşmaktadır” denildi.
Okumaya devam et...
KARMA EĞİTİM AÇIK MAKSAT
Öğrencilerin beslenme problemine tahlil getirilmesi istenen raporda, eğitimde dinselleşme pratiklerinin de arttığı belirtilerek şu noktalara dikkat çekildi:
“Türkiye’de yıllar ortasında adım adım hayata geçirilen eğitimi hem içerik birebir vakitte biçimsel olarak dini kural ve referanslara nazaran biçimlendirme uygulamaları son senelerda daha da artmıştır. Birkaç yıldır karma eğitimin açık açık gaye haline getirilmesi ve imam hatiplerden başlayarak sınıfların cinsiyete göre ayrılması uygulamaları sorunun boyutlarının epeyce daha büyük olduğunu göstermektedir. Büyük kısmı Diyanet’e ve dini derneklere bağlı ‘toplum temelli kurum’ olarak bilinen ve 4-5 yaş okul öncesi çağdaki çocukları hedefleyen kursların ve bu kurslara giden öğrenci sayısının artırılması adeta bir devlet siyaseti haline getirilmiştir. 2020-öğretim yılında ‘Toplum Temelli Kurum’ 2 bin 252, öğrenci sayısı 50 bin 220 iken, Haziran 2022 prestijiyle kurum sayısı iki kattan fazla artarak 4 bin 651’e öğrenci sayısı ise 2.5 kat artışla 127 bin 258’e çıkarılmıştır.
“DERİN YOKSULLUK KISKACINDAYIZ”
Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) tarafınca yapılan açıklamada, “ Derinleşen yoksulluğun biz veliler ve ötürüsıyla çocuklarımız üstündeki yıkıcı tesiri gün geçtikçe kendini daha da hissettirmektedir. Bu durum biz velilerin belini bükerken çocuklarımızın eğitimini olumsuz tarafta etkilemektedir. Bugün okula başlayan bir çocuğun eğitim masrafı sadece kıyafet, kırtasiye olarak ele aldığımızda en az iki-üç bin liradır. Ulaşım, beslenme için istenilen fiyatlarla bir arada bu sayı dört-beş binlere ulaşmaktadır” denildi.
Okumaya devam et...