KimDemis
Aktif Üye
Ev
TV ve Medya
Kara Orman “olay yeri”: Anne ailesiyle ne yaptı?
Yeni ARD tema haftasının başlangıcında, iki kişinin “olay mahallinde” sadece büyük bir kan havuzu kaldı. Bunun çağrılan “biz hissediyoruz” ile ne ilgisi var?
Torsten Wahl
Vogt’ların evinde ne oldu? Sandra Vogt (Lisa Hagmeister) ve davranışları Franziska Tobler (Eva Löbau) ve Friedemann Berg (Hans-Jochen Wagner) yapbozu. SWR
Breisgau banliyö idilinde ölüm bir kez daha pusuda bekliyor. Biçerdöverler sessizce tarlayı geçiyor, müstakil güzel evlerin yanından geçiyor, çocuklar sokağın ortasında scooter kullanıyor, ön kapının anahtarı saksının altında. Ancak yaşlı bir kadın, oğlunun ailesine taze organik bir sebze kutusu götürmek istediğinde, gördüğü tek şey kocaman bir kan gölü oluyor. Oğul ve torun ortadan kayboldu. Gelin Sarah (Lisa Hagmeister) da gitmiştir ve saatler sonra bir otoyol benzin istasyonunda kayıtsız halde bulunur. Evde olağandışı bir şey fark etmediğini iddia ediyor, ancak bir partiden sonra geceyi evde geçirmedi. Freiburg müfettişleri Franziska Tobler (Eva Löbau) ve Friedemann Berg (Hans-Jochen Wagner) sadece kayınvalidelerinden gelen şüpheli Sarah’ya karşı önyargılarla karşılaşmakla kalmıyor: eski bir ilkokul öğretmeni olan eski komşu, hatta çığlıkları ve tartışmaları bile titizlikle kaydetti. – Tobler’in belirttiği gibi neredeyse kör ve sağır olmalarına rağmen.
Hans-Christian Schmid: “Gerçek suçu çoğunlukla mesafeli ve sömürücü buluyorum”
Günlük adı “Başkalarının görünüşü” olan “suç mahalli”, ARD temalı “Biz istedik! Bizi bir arada tutan nedir?“. SWR direktörü Kai Gniffke, filmler ve raporların “çözüm odaklı” ve “yapıcı” görünmesi gerektiğini açıklıyor. Ama “olay yeri”nin yanında yer alan belgeseller ve dramalar aynı zamanda toplumun nasıl ayrıştırıldığını da gösteriyor ki bu da “(Kendimize) neden yardım etmiyoruz?” veya “Ne kadar bencilsiniz?” gibi başlıklardan okunabiliyor. Çarşamba filmi “Ve izliyorsun” (9 Kasım), kızının kazara ölümünü filme alan ve internette yayınlayan izleyicileri adalete teslim etmeye çalışan bir kadın. Bütün bunlar yeterince kötü değilmiş gibi, Mark Forster ARD tema haftasının eşlik eden şarkısını söylemek zorunda – burası gerçek korkunun hüküm sürdüğü yer!
Görev çağrısı
Polisiye romanların temel kurgusu, uyumlu bir birliktelik ya da birliktelik duygusu uyandırmaz, en fazla “biz sana karşı” ya da “hepimiz birimize karşı”dır. BeHaberler Lange (senaryo) ve Franziska Schlotterer’in (yönetmen) imzasını taşıyan “Tatort”, ailenin banliyö ortamında bir yabancı olarak kalan ve işinde tanınma arayan ve bulan bir kadına odaklanır veya daha doğrusu bunlarla sınırlıdır: Sarah, Vatandaş Kayıt Bürosundaki en popüler Çalışan. Ancak seyircinin on dakika sonra anladığı bu çatışma kısa sürede kısır döngüye girdi ve ikinci yarıda tansiyon düşmeye devam etti.
Sky’da “Beyaz Lotus”: Cazibe ve Zulüm
“System Crasher” filminde bunalmış anneyi canlandıran Lisa Hagmeister, bu kadının içindeki karmaşayı ve yalnızlığını etkileyici bir şekilde sergiliyor ancak performanslarıyla filmi adeta tek başına yönetmek zorunda kalıyor. Ancak bu rol, özellikle müfettişler Tobler ve Berg’in bu kez sadece yönetmeye çalışmasına izin verildiğinden, tercihen trafik uygulama görevlilerinin fotoğraflarını kontrol ederken, onlardan başka hiçbir figür en ufak bir ilgi bile uyandırmadığından, bu rol buna boğulmuştur. Diğer parçalar daha çok zorunlu egzersizler gibi davranır. Sarah’nın bir yüksek teknoloji mühendisi olan kayıp kocası, mahkemede eski ortağından üç milyon avro kazanmıştı. Ama bu kadar büyük bir meblağ bile bu iri yarı Breisgau geriliminde sanki bir kasa sebze için ödeme yapmak gibi kabul ediliyor.
Değerlendirme: 5 üzerinden 2 puan
Olay yeri: başkalarının bakışları. 6 Kasım Paz, 20:15, ARD
TV ve Medya
Kara Orman “olay yeri”: Anne ailesiyle ne yaptı?
Yeni ARD tema haftasının başlangıcında, iki kişinin “olay mahallinde” sadece büyük bir kan havuzu kaldı. Bunun çağrılan “biz hissediyoruz” ile ne ilgisi var?
Torsten Wahl
Vogt’ların evinde ne oldu? Sandra Vogt (Lisa Hagmeister) ve davranışları Franziska Tobler (Eva Löbau) ve Friedemann Berg (Hans-Jochen Wagner) yapbozu. SWR
Breisgau banliyö idilinde ölüm bir kez daha pusuda bekliyor. Biçerdöverler sessizce tarlayı geçiyor, müstakil güzel evlerin yanından geçiyor, çocuklar sokağın ortasında scooter kullanıyor, ön kapının anahtarı saksının altında. Ancak yaşlı bir kadın, oğlunun ailesine taze organik bir sebze kutusu götürmek istediğinde, gördüğü tek şey kocaman bir kan gölü oluyor. Oğul ve torun ortadan kayboldu. Gelin Sarah (Lisa Hagmeister) da gitmiştir ve saatler sonra bir otoyol benzin istasyonunda kayıtsız halde bulunur. Evde olağandışı bir şey fark etmediğini iddia ediyor, ancak bir partiden sonra geceyi evde geçirmedi. Freiburg müfettişleri Franziska Tobler (Eva Löbau) ve Friedemann Berg (Hans-Jochen Wagner) sadece kayınvalidelerinden gelen şüpheli Sarah’ya karşı önyargılarla karşılaşmakla kalmıyor: eski bir ilkokul öğretmeni olan eski komşu, hatta çığlıkları ve tartışmaları bile titizlikle kaydetti. – Tobler’in belirttiği gibi neredeyse kör ve sağır olmalarına rağmen.
Hans-Christian Schmid: “Gerçek suçu çoğunlukla mesafeli ve sömürücü buluyorum”
Günlük adı “Başkalarının görünüşü” olan “suç mahalli”, ARD temalı “Biz istedik! Bizi bir arada tutan nedir?“. SWR direktörü Kai Gniffke, filmler ve raporların “çözüm odaklı” ve “yapıcı” görünmesi gerektiğini açıklıyor. Ama “olay yeri”nin yanında yer alan belgeseller ve dramalar aynı zamanda toplumun nasıl ayrıştırıldığını da gösteriyor ki bu da “(Kendimize) neden yardım etmiyoruz?” veya “Ne kadar bencilsiniz?” gibi başlıklardan okunabiliyor. Çarşamba filmi “Ve izliyorsun” (9 Kasım), kızının kazara ölümünü filme alan ve internette yayınlayan izleyicileri adalete teslim etmeye çalışan bir kadın. Bütün bunlar yeterince kötü değilmiş gibi, Mark Forster ARD tema haftasının eşlik eden şarkısını söylemek zorunda – burası gerçek korkunun hüküm sürdüğü yer!
Görev çağrısı
Polisiye romanların temel kurgusu, uyumlu bir birliktelik ya da birliktelik duygusu uyandırmaz, en fazla “biz sana karşı” ya da “hepimiz birimize karşı”dır. BeHaberler Lange (senaryo) ve Franziska Schlotterer’in (yönetmen) imzasını taşıyan “Tatort”, ailenin banliyö ortamında bir yabancı olarak kalan ve işinde tanınma arayan ve bulan bir kadına odaklanır veya daha doğrusu bunlarla sınırlıdır: Sarah, Vatandaş Kayıt Bürosundaki en popüler Çalışan. Ancak seyircinin on dakika sonra anladığı bu çatışma kısa sürede kısır döngüye girdi ve ikinci yarıda tansiyon düşmeye devam etti.
Sky’da “Beyaz Lotus”: Cazibe ve Zulüm
“System Crasher” filminde bunalmış anneyi canlandıran Lisa Hagmeister, bu kadının içindeki karmaşayı ve yalnızlığını etkileyici bir şekilde sergiliyor ancak performanslarıyla filmi adeta tek başına yönetmek zorunda kalıyor. Ancak bu rol, özellikle müfettişler Tobler ve Berg’in bu kez sadece yönetmeye çalışmasına izin verildiğinden, tercihen trafik uygulama görevlilerinin fotoğraflarını kontrol ederken, onlardan başka hiçbir figür en ufak bir ilgi bile uyandırmadığından, bu rol buna boğulmuştur. Diğer parçalar daha çok zorunlu egzersizler gibi davranır. Sarah’nın bir yüksek teknoloji mühendisi olan kayıp kocası, mahkemede eski ortağından üç milyon avro kazanmıştı. Ama bu kadar büyük bir meblağ bile bu iri yarı Breisgau geriliminde sanki bir kasa sebze için ödeme yapmak gibi kabul ediliyor.
Değerlendirme: 5 üzerinden 2 puan
Olay yeri: başkalarının bakışları. 6 Kasım Paz, 20:15, ARD