mudhaber
Aktif Üye
6 muhalefet partisi önderinin imzaladığı uzlaşma metninde Atatürk’e atıf yapılmamasına ait tenkitleri yanıtlayan Ayhan Sefer Üstün, “ Bu metinde Atatürk’e atıf yapacak bir nokta yok” dedi.
6 siyasi partinin yürüttüğü “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” çalışmalarına Gelecek Partisi (GP) ismine katılan Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün, başkanların imza koyduğu mutabakat metnine yönelik tenkitleri SÖZCÜ‘ye kıymetlendirdi.
ATATÜRK: Tenkitlerden biri metinde neden Atatürk’ün bulunmadığıdır. Hazırladığımız metin bir Atatürk çalışması değil, devlet mimarisiyle ilgili. Bu partilerin tamamı, Atatürk’ün mümtaz bir kişiselyet olduğunu bilmekte ve kabul etmektedir. Bu metinde Atatürk’e atıf yapacak bir nokta yok. Her vakit, muhtaçlık olmadığında atıf yapılırsa bu biçimde Atatürk’ü zayıflatırız.
LAİKLİK: Laiklik konusuna da gereğince vurgu yapılmadığı tenkitleri de var. Laik devletin çoğulcu ömrün da bir güvencisi olduğunu tabir ediyoruz. Tahminen bu cümleyi 20 yıl evvel sıkıntı kullanırdım. GP programına özgürlükçü laiklik konusunu yazdık. Laiklikten rahatsız değiliz, laikliğin maalesef evvelde yanlış uygulamalarından rahatsız olunuyordu. Anayasamızda laiklik bugün de var. Esnek bir laiklik uygulanıyor ve toplumda da bir rahatlama oldu. Yalnız biz değişmedik. Kemal Kılıçdaroğlu’nun uğraşlarını takdirle, hürmetle karşıladım. 28 Şubat’ta başörtülülerle toplantı yaptı ve fazlaca net tabirler kullandı. Değişim karşılıklı. 20 yıl evvel ben bu cümleyi kullanmakta zorlandımsa, Kemal Beyefendi de 20 yıl evvel başörtülülerle birlikte o toplantıyı yapmakta zorlanırdı. Lakin artık hepimiz o mevzuyu aştık.
İSTANBUL MUKAVELESİ: Biz çalışmayı yaparken temel hak ve özgürlüklere girdik, şimdiki hususlarla ilgili başlıklar da açtık. Bayan hakları da bunlardan birisidir. Bayan hakları konusunda şu biçimde bir atıfta bulunuyoruz: “Kadın hakları, milletlerarası mukaveleler çerçevesinde çözülecek.” İstanbul Mukavelesi de bir memleketler arası kontrattır.
SİVİL ANAYASA: Tenkitlerden biri de neden sivil anayasa çalışması yapmadığımızdır. Demokratik sivil anayasa yapılabilir mi? Yapılabilir. Fakat biz daha hayli yapabileceğimiz bir işe soyunduk. Bundan daha sonra da yol haritamız olacak. Yeni anayasa için kurul kurulacaktır. Daha geniş çalışma o ortamda yapılacak.
SEÇİM: Cumhurbaşkanını halkın mı yoksa parlamentonun mu seçeceği konusunda açıklık yok deniyor. Çalışmamızda, ‘Halk da seçsin’, ‘Parlamento seçsin’ desek bir daha tenkitler olacaktı. Daha biz çalışırken, ‘Halktan seçme yetkisi alınacak’ demeye başlamışlardı. Güya bunlar meclisin, başbakanın yetkililerini almamış üzere konuşuyorlar. Nasıl seçilmesi gerektiği konusunda öbür partilerin de kamuoyunun da katkıları olacaktır.
Erdoğan metni eleştirdiyse, bu tasasını gösterir
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mutabakat metnini “Eski parlamenter periyodu istiyorlar” diye eleştirdiğini hatırlatan Üstün, bu durumu “Sayın Cumhurbaşkanının radarına girmiş olması onu endişelendirdiği, epey dikkatini çektiği manasına gelir” diye yorumladı. Üstün şunları kaydetti: “Eskiye dönüşü kabul etmiyoruz, yeni bir sistemin getirileceğini belirtiyoruz. AKP muhalefete fikir değişiklikleri yapmak için kapımızı çalacak. Onlar da Cumhurbaşkanının bu kadar geniş yetkisi olmasından rahatsız.”
6 siyasi partinin yürüttüğü “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” çalışmalarına Gelecek Partisi (GP) ismine katılan Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün, başkanların imza koyduğu mutabakat metnine yönelik tenkitleri SÖZCÜ‘ye kıymetlendirdi.
ATATÜRK: Tenkitlerden biri metinde neden Atatürk’ün bulunmadığıdır. Hazırladığımız metin bir Atatürk çalışması değil, devlet mimarisiyle ilgili. Bu partilerin tamamı, Atatürk’ün mümtaz bir kişiselyet olduğunu bilmekte ve kabul etmektedir. Bu metinde Atatürk’e atıf yapacak bir nokta yok. Her vakit, muhtaçlık olmadığında atıf yapılırsa bu biçimde Atatürk’ü zayıflatırız.
LAİKLİK: Laiklik konusuna da gereğince vurgu yapılmadığı tenkitleri de var. Laik devletin çoğulcu ömrün da bir güvencisi olduğunu tabir ediyoruz. Tahminen bu cümleyi 20 yıl evvel sıkıntı kullanırdım. GP programına özgürlükçü laiklik konusunu yazdık. Laiklikten rahatsız değiliz, laikliğin maalesef evvelde yanlış uygulamalarından rahatsız olunuyordu. Anayasamızda laiklik bugün de var. Esnek bir laiklik uygulanıyor ve toplumda da bir rahatlama oldu. Yalnız biz değişmedik. Kemal Kılıçdaroğlu’nun uğraşlarını takdirle, hürmetle karşıladım. 28 Şubat’ta başörtülülerle toplantı yaptı ve fazlaca net tabirler kullandı. Değişim karşılıklı. 20 yıl evvel ben bu cümleyi kullanmakta zorlandımsa, Kemal Beyefendi de 20 yıl evvel başörtülülerle birlikte o toplantıyı yapmakta zorlanırdı. Lakin artık hepimiz o mevzuyu aştık.
İSTANBUL MUKAVELESİ: Biz çalışmayı yaparken temel hak ve özgürlüklere girdik, şimdiki hususlarla ilgili başlıklar da açtık. Bayan hakları da bunlardan birisidir. Bayan hakları konusunda şu biçimde bir atıfta bulunuyoruz: “Kadın hakları, milletlerarası mukaveleler çerçevesinde çözülecek.” İstanbul Mukavelesi de bir memleketler arası kontrattır.
SİVİL ANAYASA: Tenkitlerden biri de neden sivil anayasa çalışması yapmadığımızdır. Demokratik sivil anayasa yapılabilir mi? Yapılabilir. Fakat biz daha hayli yapabileceğimiz bir işe soyunduk. Bundan daha sonra da yol haritamız olacak. Yeni anayasa için kurul kurulacaktır. Daha geniş çalışma o ortamda yapılacak.
SEÇİM: Cumhurbaşkanını halkın mı yoksa parlamentonun mu seçeceği konusunda açıklık yok deniyor. Çalışmamızda, ‘Halk da seçsin’, ‘Parlamento seçsin’ desek bir daha tenkitler olacaktı. Daha biz çalışırken, ‘Halktan seçme yetkisi alınacak’ demeye başlamışlardı. Güya bunlar meclisin, başbakanın yetkililerini almamış üzere konuşuyorlar. Nasıl seçilmesi gerektiği konusunda öbür partilerin de kamuoyunun da katkıları olacaktır.
Erdoğan metni eleştirdiyse, bu tasasını gösterir
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mutabakat metnini “Eski parlamenter periyodu istiyorlar” diye eleştirdiğini hatırlatan Üstün, bu durumu “Sayın Cumhurbaşkanının radarına girmiş olması onu endişelendirdiği, epey dikkatini çektiği manasına gelir” diye yorumladı. Üstün şunları kaydetti: “Eskiye dönüşü kabul etmiyoruz, yeni bir sistemin getirileceğini belirtiyoruz. AKP muhalefete fikir değişiklikleri yapmak için kapımızı çalacak. Onlar da Cumhurbaşkanının bu kadar geniş yetkisi olmasından rahatsız.”