mudhaber
Aktif Üye
DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, Tele 1’de Gökmen Karadağ’ın sunduğu Açıkça programında gündemi kıymetlendirdi.
EYT düzenlemesine ait “Sayısı birinci etaptaki 2 milyon 250 bin şahıstan ibaret değil. Bu sayı 4 buçuk milyona çıkacak” diyen Babacan şu tabirleri kullandı:
*Bütçe yüküne baktığımızda, gelir tarafında neler yapılacağıyla alakalı bir açıklama görmedik. Bütçede fazlaca önemli bir yeni harcama kalemi var ise bunun karşılığında gelir kalemi tanımlanması lazım.
*Sayın Erdoğan’a soruyorum: Bütçe sorumluluğu ve ülke yönetmek ciddiyet ister. Yeni ve büyük bir harcama deklare ettiysanız gelirini nereden, nasıl sağlayacağınızı açıklamak zorundasınız. Hangi vergileri yükselteceksiniz? Paranız yok da daha fazlaca borçlanarak mı ödeme yapacaksınız?
“ÖNCE TÜRKİYE” DİYORUZ
Altılı Masa’ya ait de konuşan Babacan, “Altılı masanın, şu andaki iktidardan daha güzel ülkeyi yöneteceğini vatandaşlarımıza ispatlaması lazım. ‘Kendimiz, partimiz’ değil ‘Önce Türkiye’ diyebilmek lazım. Biz bunu yeni kurulan parti olarak diyoruz. Tezli çıkmışız ancak bir daha de ‘Önce Türkiye’ diyoruz.” dedi.
“ADAYIMIZ KAZANIR LAKİN İKİRCİLİK TAVIR OLMAZ”
Babacan, Altılı Masa’nın bir kişi etrafında uzlaşma sağlayıp, “‘Biz daima birlikte adayımızın arkasındayız’ diye sapasağlam bir duruş ortaya koyarsa bizim adayımız kazanır. Hiç kuşku yok. Fakat ikircikli tavır olmaz. Bir yandan ortak aday gösterip öteki yandan ‘Ben biraz kendime bakayım’ tavrı yanlışsız olmaz.” tabirlerini kullandı.
“ÇOKLU ADAY BİR STRATEJİ DEĞİL”
Çoklu aday stratejisini, ortak aday çıkarmayı becerememenin doğal kararı olarak gördüğünü belirten Babacan, “Çoklu aday bize göre bir strateji değil. Biz altılı masaya ortak aday olmalı diye oturduk. O anlayışla da sonuna kadar her türlü emeği vereceğiz.” sözlerini kullandı.
“SEÇİM NİSAN’I BEKLEMEYEBİLİR”
Seçimlerin beklenenden daha erken olabileceğini belirten Babacan, “Mart’ın ortasında bir seçim belirtildiğında şaşırmayalım, hazır olalım. Ramazan’dan yahut ondan evvelki pazar her vakit bir baskın seçim yapılabilir. Nisanı beklemeyebilirler. İktidarın küçük ortağı MHP açısından eski yasa daha avantajlı görülebilir. Orada önemli bir güç kaybı var.” dedi.
“SEÇİM VAKTİNDE OLURSA ERDOĞAN’IN ADAYLIĞI ANAYASA’YA MUHALİF OLUR”
Babacan, Erdoğan’ın ikinci periyodunda olduğunu ve üçüncü periyot aday olma ihtimalinin bulunmadığını belirterek şu biçimde konuştu:
*Ancak Meclis erken seçim sonucu alırsa üçüncü periyoda hak kazanıyor. Seçimler vaktinde 18 Haziran’da yapılırsa ve Sayın Erdoğan yeniden aday olursa bu anayasaya muhalif olacak.
*YSK dönüp dolaşıp Erdoğan için ‘Aday olabilir’ derse, hodri meydan. bu biçimde sandıkta nazaranceğiz. Sayın Erdoğan’ın artık müddetinin dolduğunun 60 milyon seçmenimiz tarafınca belirlenmesi siyasi süreç açısından değerli olacak.
“İKTİDARI KABETME PANİĞİYLE ATILMIŞ ADIMLAR”
DEVA önderi, İmamoğlu davasına ait ise şöyleki konuştu:
*2004, 2007, 2009, 2011 seçimlerine giden Sayın Erdoğan’ın bu biçimdesine saçmalıklar yapması mümkün değildi. Zira bu biçimde bir özgüven vardı.
*Özgüven olduğu vakit hareketleriniz daha makul, daha akılcı, sağduyulu oluyor. ‘Seçimi galiba kaybedeceğim.
*İstanbul’u kaybettim sanki rövanşla ele geçirebilir miyim? Cumhurbaşkanlığı elden gidecek paniğiyle yapılmış işler. İktidarı kaybetme korkusu ve paniği ile atılmış adımlar.
EYT düzenlemesine ait “Sayısı birinci etaptaki 2 milyon 250 bin şahıstan ibaret değil. Bu sayı 4 buçuk milyona çıkacak” diyen Babacan şu tabirleri kullandı:
*Bütçe yüküne baktığımızda, gelir tarafında neler yapılacağıyla alakalı bir açıklama görmedik. Bütçede fazlaca önemli bir yeni harcama kalemi var ise bunun karşılığında gelir kalemi tanımlanması lazım.
*Sayın Erdoğan’a soruyorum: Bütçe sorumluluğu ve ülke yönetmek ciddiyet ister. Yeni ve büyük bir harcama deklare ettiysanız gelirini nereden, nasıl sağlayacağınızı açıklamak zorundasınız. Hangi vergileri yükselteceksiniz? Paranız yok da daha fazlaca borçlanarak mı ödeme yapacaksınız?
“ÖNCE TÜRKİYE” DİYORUZ
Altılı Masa’ya ait de konuşan Babacan, “Altılı masanın, şu andaki iktidardan daha güzel ülkeyi yöneteceğini vatandaşlarımıza ispatlaması lazım. ‘Kendimiz, partimiz’ değil ‘Önce Türkiye’ diyebilmek lazım. Biz bunu yeni kurulan parti olarak diyoruz. Tezli çıkmışız ancak bir daha de ‘Önce Türkiye’ diyoruz.” dedi.
“ADAYIMIZ KAZANIR LAKİN İKİRCİLİK TAVIR OLMAZ”
Babacan, Altılı Masa’nın bir kişi etrafında uzlaşma sağlayıp, “‘Biz daima birlikte adayımızın arkasındayız’ diye sapasağlam bir duruş ortaya koyarsa bizim adayımız kazanır. Hiç kuşku yok. Fakat ikircikli tavır olmaz. Bir yandan ortak aday gösterip öteki yandan ‘Ben biraz kendime bakayım’ tavrı yanlışsız olmaz.” tabirlerini kullandı.
“ÇOKLU ADAY BİR STRATEJİ DEĞİL”
Çoklu aday stratejisini, ortak aday çıkarmayı becerememenin doğal kararı olarak gördüğünü belirten Babacan, “Çoklu aday bize göre bir strateji değil. Biz altılı masaya ortak aday olmalı diye oturduk. O anlayışla da sonuna kadar her türlü emeği vereceğiz.” sözlerini kullandı.
“SEÇİM NİSAN’I BEKLEMEYEBİLİR”
Seçimlerin beklenenden daha erken olabileceğini belirten Babacan, “Mart’ın ortasında bir seçim belirtildiğında şaşırmayalım, hazır olalım. Ramazan’dan yahut ondan evvelki pazar her vakit bir baskın seçim yapılabilir. Nisanı beklemeyebilirler. İktidarın küçük ortağı MHP açısından eski yasa daha avantajlı görülebilir. Orada önemli bir güç kaybı var.” dedi.
“SEÇİM VAKTİNDE OLURSA ERDOĞAN’IN ADAYLIĞI ANAYASA’YA MUHALİF OLUR”
Babacan, Erdoğan’ın ikinci periyodunda olduğunu ve üçüncü periyot aday olma ihtimalinin bulunmadığını belirterek şu biçimde konuştu:
*Ancak Meclis erken seçim sonucu alırsa üçüncü periyoda hak kazanıyor. Seçimler vaktinde 18 Haziran’da yapılırsa ve Sayın Erdoğan yeniden aday olursa bu anayasaya muhalif olacak.
*YSK dönüp dolaşıp Erdoğan için ‘Aday olabilir’ derse, hodri meydan. bu biçimde sandıkta nazaranceğiz. Sayın Erdoğan’ın artık müddetinin dolduğunun 60 milyon seçmenimiz tarafınca belirlenmesi siyasi süreç açısından değerli olacak.
“İKTİDARI KABETME PANİĞİYLE ATILMIŞ ADIMLAR”
DEVA önderi, İmamoğlu davasına ait ise şöyleki konuştu:
*2004, 2007, 2009, 2011 seçimlerine giden Sayın Erdoğan’ın bu biçimdesine saçmalıklar yapması mümkün değildi. Zira bu biçimde bir özgüven vardı.
*Özgüven olduğu vakit hareketleriniz daha makul, daha akılcı, sağduyulu oluyor. ‘Seçimi galiba kaybedeceğim.
*İstanbul’u kaybettim sanki rövanşla ele geçirebilir miyim? Cumhurbaşkanlığı elden gidecek paniğiyle yapılmış işler. İktidarı kaybetme korkusu ve paniği ile atılmış adımlar.