mudhaber
Aktif Üye
Ulusal Savunma Bakanı Hulusi Akar, Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) tarafınca düzenlenen ‘Fahri Profesörlük Unvanı Töreni’ ve ‘Krizde Savunma ve Güvenlik’ konferansında konuştu. ‘Pençe Kilit Operasyonu’ ile ilgili konuşan Akar, “Pençe Kilit Operasyonu ile terör yuvalarının kilitleri tek tek parçalanıyor. Mehmetçiğin nefesi teröristlerin ensesinde. Teröristlerin yaşadığı çaresizlik, telsiz konuşmalarına yansıyor” dedi.
Birlik Vakfı Bursa Şubesi Öğrenci Topluluğunun davetlisi olarak Bursaya gelen, Ulusal Savunma Bakanı Hulusi Akar, BUÜ tarafınca Milletlerarası Münasebetler Alanında Fahri Profesörlük Unvanı Merasimi ve Krizde Savunma ve Güvenlik temalı konferansa katıldı.
Mete Cengiz Kültür Merkezi Piyade Kurmay Yarbay İlker Çelikcan Salonunda düzenlenen merasime AKP Dış İlişkiler’den Sorumlu Genel Lider Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Efkan Âlâ, Vali Yakup Canbolat, Büyükşehir Belediye Lideri Alinur Aktaş, Vilayet Jandarma Kumandanı Tuğgeneral Recep Yalçınkaya, Vilayet Emniyet Müdürü Tacettin Aslan, AKP Bursa milletvekilleri, AKP İl Başkanı Davut Gürkan, BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ile öğrenciler katıldı.
Rektör Kılavuz’un ‘fahri profesörlük’ unvanını takdim ettiği Bakan Akar, merasimin akabinde iştirakçilere, Krizde Savunma ve Güvenlik temalı konferans verdi.
Kelamlarına Pençe Kilit operasyonunda şehit olan Üsteğmen Ömer Delibaş’a rahmet, ailesine de başsağlığı dileyerek başlayan Bakan Akar, “Şahsıma tevdi edilen fahri profesörlük payesini de kahraman ve fedakar silah arkadaşlarım ismine alıyor, tüm şehit ve gazilerimize ithaf ediyorum” dedi.
Terör konusunun, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gündeminde birinci sırada yer aldığına dikkat çeken Akar, “Özellikle 15 Temmuz daha sonrasında terörle gayrette yeni bir anlayışla hareket ediyor, Sayın Cumhurbaşkanımızın işaret ettiği biçimde, terörü kaynağında yok etme stratejisi ile operasyonlarımızı gerçekleştiriyoruz. Bu çerçevede Suriye ve Irak’ın kuzeyinde terör örgütlerine karşı icra ettiğimiz başarılı operasyonlarla, hudutlarımızın ve halkımızın güvenliğini sağlarken güney hudutlarımızda kurulmak istenen terör koridorunu engelledik ve buna asla müsaade etmeyeceğimizi epeyce açık bir biçimde ortaya koyduk. Şayet bu operasyonlar yapılmasaydı ülkemiz ve bölgemiz hayli daha büyük tehdit ve tehlikelerle karşı karşıya kalacaktı” diye konuştu.
“TERÖR YUVALARININ KİLİTLERİ TEK TEK PARÇALANIYOR”
Pazar gecesi başlatılan Pençe Kilit operasyonu ile terör örgütüne büyük darbe indirildiğini söyleyen Bakan Akar, şunları kaydetti:
* Pazar gecesi başlatılan Pençe Kilit Operasyonu ile de terör yuvalarının kilitleri tek tek parçalanıyor. Mehmetçiğin nefesi teröristlerin ensesinde; hangi mağaraya girerlerse girsinler, hangi taşına altına saklanırlarsa saklansınlar, komandolarımız, teröristleri buluyor ve etkisiz hale getiriyor.
* Operasyonlarımız en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar, artan bir şiddet ve tempoda, komşularımızın egemenlik ve toprak bütünlüğüne saygılı olarak devam etmektedir. Biz yalnızca terör ve teröristle gayret etmekteyiz.
* Terörist neredeyse maksadımız orasıdır. Çünkü icra ettiğimiz operasyonlarda biroldukça riski de göze alarak başta sivil ve temiz beşerler olmak üzere dini, tarihi ve kültürel yapıların ve etrafın korunmasına yönelik gösterdiğimiz hassasiyet, dünyanın hiç bir ordusunda görülmemiştir. 40 yıldır ülkemizin gücünü tüketen terörü bitirmekte, halkımızı bu terör belasından kurtarmakta kararlıyız.
* Birbirinden hiç bir farkı olmayan PKK/PYD-YPG terör örgütüne karşı sürdürdüğümüz kararlı gayret sonucunda terör örgütünde çöküş hızlanmış ve elebaşları tarafınca da terör örgütünün yaşadığı dağılma, çöküş açıkça söz edilmeye başlanmıştır.
* Pençe Kilit Operasyonu sırasında da teröristlerin yaşadığı bu çaresizliğin, telsiz konuşmalarına yansıdığı görülmektedir. Biliniz ve müsterih olunuz ki aziz şehitlerimizin ve kahraman gazilerimizin tek damla kanını bugüne kadar yerde bırakmadık, bundan daha sonra da bırakmayacağız; ailelerinin de gözyaşlarının hesabını sorduk, sormaya devam edeceğiz.
Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlatmış olduğu işgale de değinen Bakan Akar, “Karadeniz’de de barış ve istikrarın sağlamasına yönelik uğraşlarımız devam ediyor. Bu çerçevede Ukrayna’daki gelişmeleri de yakından takip ediyoruz. Öncelikle Ukrayna’nın egemenliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğünü destekliyoruz. Her fırsatta, daha fazla can kaybı yaşanmaması ve bir an evvel huzur ve istikrarın temini için hemen bir ateşkes ilan edilmesinin kıymetli olduğunu vurguluyoruz” diye konuştu.
“KARADENİZ’DE MAYINLARLA İLGİLİ GEREKLİ ÖNLEMLERİ ALMAKTAYIZ”
Ukrayna’da bulunan A400M uçakları ile ticari gemilerin Türkiye’ye dönüşleri için çalışmaların devam ettiğini söyleyen Akar, mayınlarla ilgili gerekli önlemlerin de alındığını belirterek, şu tabirleri kullandı:
* Rusya ve Ukrayna Savunma Bakanları ve karargahları ile her düzeyde muhataplarımızla temaslarımızı sürdürüyoruz. bir daha bölgedeki istikrarın sürdürülebilmesi ve rastgele bir tırmanmaya niçiniyet vermemek için mayın avlama gemilerimiz, deniz karakol uçaklarımız, İHA’larımız, helikopterlerimiz ve öbür unsurlarımızla sürüklenen mayınlarla ilgili de gerekli önlemleri almaktayız.
* Bu mayınların nereden geldiği ve kaynağına yönelik çeşitli tezler mevcut. Tüm ihtimalleri kıymetlendirerek mevzuyu hassasiyetle inceliyoruz.
* Özetle Karadeniz’de epeyce değerli bir istikrar, güvenlik ve istikrar ögesi olan Montrö’nün ülkemize verdiği yetkilerin kullanılması da dahil, üzerimize düşen her türlü çabası bugüne kadar gösterdik. Çabalarımız, bundan daha sonra da devam edecek. Temennimiz, bir an evvel ateşkesin sağlanmasıdır.
“BUNDAN daha sonraKİ SÜREÇ ÇOK DAHA ÇETİN OLACAK”
Bölgesel ve global seviyede yaşanan gelişmelerin ulusal savunma sanayiinin geliştirilmesinin hayati kıymet taşıdığını bir sefer daha gösterdiğini söyleyen Bakan Akar, şunları söylemiş oldu:
* Geçmişte piyade tüfeğimizi dahi yurt haricinden tedarik ederken, artık ulusal piyade tüfeklerimizi, akıllı hassas mühimmatımızı, ÇNRAlarımızı, Fırtına obüslerimizi, İHA/SİHA/TİHAlarımızı, ATAK helikopterlerimizi, fırkateynlerimizi ve savaş gemilerimizi tasarlayıp inşa, imal ve ihraç düzeyine gelmiş bulunuyoruz.
* Silah sistemlerimizin harekat alanında elde ettiği muvaffakiyetler, tüm dünyanın da dikkatini çekmekte ve yerli- ulusal savunma sanayii eserlerimize olan talep her geçen gün daha da artmaktadır.
* Ancak bu bahiste kat etmemiz gereken aralar olduğunun, bundan daha sonraki sürecin epeyce daha çetin olacağının da şuurundayız.
* Hedefimiz; Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği, teşviki ve takviyesiyle yüzde 80’ler düzeyine yaklaşan yerli ve ulusallık oranını daha ileri düzeylere taşımaktır. (DHA)
Birlik Vakfı Bursa Şubesi Öğrenci Topluluğunun davetlisi olarak Bursaya gelen, Ulusal Savunma Bakanı Hulusi Akar, BUÜ tarafınca Milletlerarası Münasebetler Alanında Fahri Profesörlük Unvanı Merasimi ve Krizde Savunma ve Güvenlik temalı konferansa katıldı.
Mete Cengiz Kültür Merkezi Piyade Kurmay Yarbay İlker Çelikcan Salonunda düzenlenen merasime AKP Dış İlişkiler’den Sorumlu Genel Lider Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Efkan Âlâ, Vali Yakup Canbolat, Büyükşehir Belediye Lideri Alinur Aktaş, Vilayet Jandarma Kumandanı Tuğgeneral Recep Yalçınkaya, Vilayet Emniyet Müdürü Tacettin Aslan, AKP Bursa milletvekilleri, AKP İl Başkanı Davut Gürkan, BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ile öğrenciler katıldı.
Rektör Kılavuz’un ‘fahri profesörlük’ unvanını takdim ettiği Bakan Akar, merasimin akabinde iştirakçilere, Krizde Savunma ve Güvenlik temalı konferans verdi.
Kelamlarına Pençe Kilit operasyonunda şehit olan Üsteğmen Ömer Delibaş’a rahmet, ailesine de başsağlığı dileyerek başlayan Bakan Akar, “Şahsıma tevdi edilen fahri profesörlük payesini de kahraman ve fedakar silah arkadaşlarım ismine alıyor, tüm şehit ve gazilerimize ithaf ediyorum” dedi.
Terör konusunun, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gündeminde birinci sırada yer aldığına dikkat çeken Akar, “Özellikle 15 Temmuz daha sonrasında terörle gayrette yeni bir anlayışla hareket ediyor, Sayın Cumhurbaşkanımızın işaret ettiği biçimde, terörü kaynağında yok etme stratejisi ile operasyonlarımızı gerçekleştiriyoruz. Bu çerçevede Suriye ve Irak’ın kuzeyinde terör örgütlerine karşı icra ettiğimiz başarılı operasyonlarla, hudutlarımızın ve halkımızın güvenliğini sağlarken güney hudutlarımızda kurulmak istenen terör koridorunu engelledik ve buna asla müsaade etmeyeceğimizi epeyce açık bir biçimde ortaya koyduk. Şayet bu operasyonlar yapılmasaydı ülkemiz ve bölgemiz hayli daha büyük tehdit ve tehlikelerle karşı karşıya kalacaktı” diye konuştu.
“TERÖR YUVALARININ KİLİTLERİ TEK TEK PARÇALANIYOR”
Pazar gecesi başlatılan Pençe Kilit operasyonu ile terör örgütüne büyük darbe indirildiğini söyleyen Bakan Akar, şunları kaydetti:
* Pazar gecesi başlatılan Pençe Kilit Operasyonu ile de terör yuvalarının kilitleri tek tek parçalanıyor. Mehmetçiğin nefesi teröristlerin ensesinde; hangi mağaraya girerlerse girsinler, hangi taşına altına saklanırlarsa saklansınlar, komandolarımız, teröristleri buluyor ve etkisiz hale getiriyor.
* Operasyonlarımız en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar, artan bir şiddet ve tempoda, komşularımızın egemenlik ve toprak bütünlüğüne saygılı olarak devam etmektedir. Biz yalnızca terör ve teröristle gayret etmekteyiz.
* Terörist neredeyse maksadımız orasıdır. Çünkü icra ettiğimiz operasyonlarda biroldukça riski de göze alarak başta sivil ve temiz beşerler olmak üzere dini, tarihi ve kültürel yapıların ve etrafın korunmasına yönelik gösterdiğimiz hassasiyet, dünyanın hiç bir ordusunda görülmemiştir. 40 yıldır ülkemizin gücünü tüketen terörü bitirmekte, halkımızı bu terör belasından kurtarmakta kararlıyız.
* Birbirinden hiç bir farkı olmayan PKK/PYD-YPG terör örgütüne karşı sürdürdüğümüz kararlı gayret sonucunda terör örgütünde çöküş hızlanmış ve elebaşları tarafınca da terör örgütünün yaşadığı dağılma, çöküş açıkça söz edilmeye başlanmıştır.
* Pençe Kilit Operasyonu sırasında da teröristlerin yaşadığı bu çaresizliğin, telsiz konuşmalarına yansıdığı görülmektedir. Biliniz ve müsterih olunuz ki aziz şehitlerimizin ve kahraman gazilerimizin tek damla kanını bugüne kadar yerde bırakmadık, bundan daha sonra da bırakmayacağız; ailelerinin de gözyaşlarının hesabını sorduk, sormaya devam edeceğiz.
Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlatmış olduğu işgale de değinen Bakan Akar, “Karadeniz’de de barış ve istikrarın sağlamasına yönelik uğraşlarımız devam ediyor. Bu çerçevede Ukrayna’daki gelişmeleri de yakından takip ediyoruz. Öncelikle Ukrayna’nın egemenliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğünü destekliyoruz. Her fırsatta, daha fazla can kaybı yaşanmaması ve bir an evvel huzur ve istikrarın temini için hemen bir ateşkes ilan edilmesinin kıymetli olduğunu vurguluyoruz” diye konuştu.
“KARADENİZ’DE MAYINLARLA İLGİLİ GEREKLİ ÖNLEMLERİ ALMAKTAYIZ”
Ukrayna’da bulunan A400M uçakları ile ticari gemilerin Türkiye’ye dönüşleri için çalışmaların devam ettiğini söyleyen Akar, mayınlarla ilgili gerekli önlemlerin de alındığını belirterek, şu tabirleri kullandı:
* Rusya ve Ukrayna Savunma Bakanları ve karargahları ile her düzeyde muhataplarımızla temaslarımızı sürdürüyoruz. bir daha bölgedeki istikrarın sürdürülebilmesi ve rastgele bir tırmanmaya niçiniyet vermemek için mayın avlama gemilerimiz, deniz karakol uçaklarımız, İHA’larımız, helikopterlerimiz ve öbür unsurlarımızla sürüklenen mayınlarla ilgili de gerekli önlemleri almaktayız.
* Bu mayınların nereden geldiği ve kaynağına yönelik çeşitli tezler mevcut. Tüm ihtimalleri kıymetlendirerek mevzuyu hassasiyetle inceliyoruz.
* Özetle Karadeniz’de epeyce değerli bir istikrar, güvenlik ve istikrar ögesi olan Montrö’nün ülkemize verdiği yetkilerin kullanılması da dahil, üzerimize düşen her türlü çabası bugüne kadar gösterdik. Çabalarımız, bundan daha sonra da devam edecek. Temennimiz, bir an evvel ateşkesin sağlanmasıdır.
“BUNDAN daha sonraKİ SÜREÇ ÇOK DAHA ÇETİN OLACAK”
Bölgesel ve global seviyede yaşanan gelişmelerin ulusal savunma sanayiinin geliştirilmesinin hayati kıymet taşıdığını bir sefer daha gösterdiğini söyleyen Bakan Akar, şunları söylemiş oldu:
* Geçmişte piyade tüfeğimizi dahi yurt haricinden tedarik ederken, artık ulusal piyade tüfeklerimizi, akıllı hassas mühimmatımızı, ÇNRAlarımızı, Fırtına obüslerimizi, İHA/SİHA/TİHAlarımızı, ATAK helikopterlerimizi, fırkateynlerimizi ve savaş gemilerimizi tasarlayıp inşa, imal ve ihraç düzeyine gelmiş bulunuyoruz.
* Silah sistemlerimizin harekat alanında elde ettiği muvaffakiyetler, tüm dünyanın da dikkatini çekmekte ve yerli- ulusal savunma sanayii eserlerimize olan talep her geçen gün daha da artmaktadır.
* Ancak bu bahiste kat etmemiz gereken aralar olduğunun, bundan daha sonraki sürecin epeyce daha çetin olacağının da şuurundayız.
* Hedefimiz; Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği, teşviki ve takviyesiyle yüzde 80’ler düzeyine yaklaşan yerli ve ulusallık oranını daha ileri düzeylere taşımaktır. (DHA)