BOTR
Yeni Üye
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), beklenenden daha kuvvetli bir iç talep ve ihracattaki ölçülü toparlanmayı takiben Türkiye için 2022 büyüme iddiasını yüzde 4,5’e yükselttiğini deklare etti.
Mayıs ayında açıklanan bundan evvelki varsayım yüzde 2 olarak belirlenmişti.
EBRD’nin faaliyet gösterdiği bölgeler için hazırladığı son Bölgesel Ekonomik Beklentiler raporunda açıklanan kestirimler, Ukrayna’daki savaşın, gaz arzındaki azalmanın ve dünya genelindeki enflasyonun ekonomiler üstündeki tesirini ortaya koydu.
Raporda, Türk bankalarının düzgün sermayelendirilmiş olmaları ve yüzde 3’ün altında seyreden takipteki alacak oranlarıyla Türkiye iktisadının güçlü istikametlerinden biri olduğu vurgulanırken, ekonomik faaliyetin nispeten kuvvetli kalmaya devam ettiği açıklandı.
Kısa vadeli dış borç ve rezerv riski
Raporda dikkat çekilen başka bir öge ise Türk lirasındaki süratli bedel kaybı ve yüksek enflasyonun oluşturduğu temel kırılganlıklar.
EBRD’nin raporunda Türkiye’nin artan cari açığı ve 180 milyar dolar fiyatındaki kısa vadeli dış borcu ve 15 milyar dolar civarında olan rezervlerin zayıflaması kıymetli tasalar olarak dikkat öne çıktı.
Banka, Türkiye iktisadının 2023 yılında, planlanan seçimler öncesinde hane halkı ve kamu harcamalarının tesiriyle yaz başındaki iddialara paralel olarak yüzde 3,5 oranında büyümesini bekliyor.
Küresel jeopolitik tansiyonlar ve gelişmiş ülkelerdeki agresif mali sıkılaştırma üzere global faktörlerin de Türkiye’nin büyümesini etkileme riski taşıdığı belirtiliyor.
Türkiye, EBRD’nin en büyük pazarı olma özelliğini taşıyor. Ülkede çoğunluğu özel bölümden olmak üzere 380’den çok projeye yatırım yapan Banka’nın 16,877 milyon euronun üstündeki yatırımı bulunuyor.
Mayıs ayında açıklanan bundan evvelki varsayım yüzde 2 olarak belirlenmişti.
EBRD’nin faaliyet gösterdiği bölgeler için hazırladığı son Bölgesel Ekonomik Beklentiler raporunda açıklanan kestirimler, Ukrayna’daki savaşın, gaz arzındaki azalmanın ve dünya genelindeki enflasyonun ekonomiler üstündeki tesirini ortaya koydu.
Raporda, Türk bankalarının düzgün sermayelendirilmiş olmaları ve yüzde 3’ün altında seyreden takipteki alacak oranlarıyla Türkiye iktisadının güçlü istikametlerinden biri olduğu vurgulanırken, ekonomik faaliyetin nispeten kuvvetli kalmaya devam ettiği açıklandı.
Kısa vadeli dış borç ve rezerv riski
Raporda dikkat çekilen başka bir öge ise Türk lirasındaki süratli bedel kaybı ve yüksek enflasyonun oluşturduğu temel kırılganlıklar.
EBRD’nin raporunda Türkiye’nin artan cari açığı ve 180 milyar dolar fiyatındaki kısa vadeli dış borcu ve 15 milyar dolar civarında olan rezervlerin zayıflaması kıymetli tasalar olarak dikkat öne çıktı.
Banka, Türkiye iktisadının 2023 yılında, planlanan seçimler öncesinde hane halkı ve kamu harcamalarının tesiriyle yaz başındaki iddialara paralel olarak yüzde 3,5 oranında büyümesini bekliyor.
Küresel jeopolitik tansiyonlar ve gelişmiş ülkelerdeki agresif mali sıkılaştırma üzere global faktörlerin de Türkiye’nin büyümesini etkileme riski taşıdığı belirtiliyor.
Türkiye, EBRD’nin en büyük pazarı olma özelliğini taşıyor. Ülkede çoğunluğu özel bölümden olmak üzere 380’den çok projeye yatırım yapan Banka’nın 16,877 milyon euronun üstündeki yatırımı bulunuyor.