celikci
Yeni Üye
Bugün Öğretmenler Günü. Geliri sarfiyatından az, kredi kartı borçlarını ödemekte zorlanan öğretmenler, alım güçlerinin düşmesiyle ek iş arama muhtaçlığı hissettikleri söylüyor. Çocuklarının eğitim muhtaçlıkları, kıyafet sarfiyatları üzere masrafları karşılayamamaktan yakınan öğretmenler, öğretmenler odasında kendilerini özgürce söz edemediklerini belirtiyor.
Eğitim-İş Sendikası’nca Öğretmenler Günü için yapılan araştırmaya, yüzde 51.2’si bayan, yüzde 48.8’i erkek toplam 16 bin 96 öğretmen katıldı. Araştırma sonuçları şu biçimde:
– Kültürel faaliyetlere (tiyatro, sinema, konser vb.) katılan öğretmen oranı sırf yüzde 5.27. Bu soruya öğretmenlerin yüzde 66.78’i “katılmıyorum”, yüzde 27.94’ü ise “kısmen katılıyorum” cevabını vermiş.
– Öğretmenlerin yüzde 22.64’ü ailesiyle dışarıda “hiç” yemek yemiyor. Ayda bir kere yiyenlerin oranı ise yüzde 63.43.
– Öğretmenlerin yüzde 37.83’ü hiç tatile gitmiyor. Tatili meskeninde ya da köyünde geçirenlerin oranı ise yüzde 97.
– Öğretmenlerin yüzde 61.40’ının geliri masraflarından az.
– Alım güçlerinin düşmesiyle ek iş arama muhtaçlığı hisseden öğretmen oranı yüzde 91. Öğretmenlik mesleği ile ilgili olmayan ek iş yapan öğretmen oranı ise yüzde 16.68.
– Yüzde 31.68’i “kısmen” olmak üzere öğretmenlerin yüzde 90’ı kredi kartı borcunu ödemekte zorlanıyor.
– Öğretmenlerin yüzde 31.89’unun çeşitli bireylere nakit borcu bulunuyor.
– Öğretmenlerin yüzde 94’ü kıyafet masraflarını karşılamakta kuvvetlik çektiğini söylüyor.
– “Çocuklarımın eğitim muhtaçlıklarını karşılamakta zorlanıyorum” diyen öğretmenlerin oranı yüzde 90’ı geçiyor.
– Öğretmenlerin yüzde 43’ünün her ay borç para bulması gerekiyor.
– “Maaşımın yetersizliği niçiniyle toplumdaki saygınlığım azalmaktadır” diyen öğretmen oranı yaklaşık yüzde 97.
ATILMA KORKUSU
– Öğretmenlerin yüzde 93’ü maaşının düşüklüğü niçiniyle ruhsal meseleler yaşıyor.
– Eğitim çalışanlarının yüzde 99.77’si eğitim-öğretime hazırlık ödeneğini yetersiz buluyor.
– Yüzde 77’si öğretmenler odasında kendini özgürce söz edemediğinden yakınan öğretmenlerin yüzde 72’si bakılırsavden alınma korkusu yaşıyor.
– Öğretmenlerin neredeyse yüzde 100’ü mesleğin saygınlığının azaldığını düşünüyor.
– Mesleği bırakmayı düşünen öğretmenlerin oranı yüzde 60’a yakın.
– Öğretmenlerin yüzde 96’sı devlet okullarında eğitimin niteliğinin güç geçtiğikçe düştüğünü söylüyor.
– Öğretmenlerin yüzde 83.1’i yoksulluk hududu altında hane gelirine sahip.
“KAZANIMLARA GÖZ DİKENLERİ İSTEMİYORUZ”
Eğitim-İş Sendikası Lideri Kadem Özbay, anket sonuçlarını şu biçimde kıymetlendirdi: “Anketimizdeki datalar yalnızca eğitim işçisinin ne kadar güç bir tabloya itildiğini değil eğitimin kıymet sırasında ne kadar geriye itildiğinin de resmidir . Öğretmenlerin yılda bir kere Öğretmenler Günü’nde hatırlanmaya değil meselelerine içtenlikle ve tahlil odaklı yaklaşılmasına muhtaçlığı vardır. Bu niçinle öğretmenlerin kazanımlarına göz diken emeğini küçümseyen anlayışın Öğretmenler Günü’nde riyakârca sarf edeceği ezbere övgüleri istemiyoruz.”
“UNVANLAR BİZİ OYALAMAK İÇİN”
– Öğretmenlik Meslek Kanunu ile öğretmenlere meslek imkânı getirildiğini düşünen öğretmenlerin oranı yalnızca yüzde 1.42.
– Öğretmenlerin yüzde 97’si kanunun meselelere tahlil getirmediğini düşünüyor.
– Bu kanunla prestijin artacağını düşünen öğretmen oranı yalnızca yüzde 0.81.
– “Uzman öğretmenlik” ve “Başöğretmenlik” unvanlarının öğretmenleri oyalama gayeli ortaya atıldığına inanan öğretmen oranı yüzde 92.
– Yüzde 97 oranıyla unvan yerine ekonomik ve toplumsal koşulların güzelleştirilmesini isteyen öğretmenlerin yüzde 96’sı, “Başöğretmenlik unvanı yalnızca Atatürk’e ilişkin olarak kalmalıdır” diyor.
Okumaya devam et...
Eğitim-İş Sendikası’nca Öğretmenler Günü için yapılan araştırmaya, yüzde 51.2’si bayan, yüzde 48.8’i erkek toplam 16 bin 96 öğretmen katıldı. Araştırma sonuçları şu biçimde:
– Kültürel faaliyetlere (tiyatro, sinema, konser vb.) katılan öğretmen oranı sırf yüzde 5.27. Bu soruya öğretmenlerin yüzde 66.78’i “katılmıyorum”, yüzde 27.94’ü ise “kısmen katılıyorum” cevabını vermiş.
– Öğretmenlerin yüzde 22.64’ü ailesiyle dışarıda “hiç” yemek yemiyor. Ayda bir kere yiyenlerin oranı ise yüzde 63.43.
– Öğretmenlerin yüzde 37.83’ü hiç tatile gitmiyor. Tatili meskeninde ya da köyünde geçirenlerin oranı ise yüzde 97.
– Öğretmenlerin yüzde 61.40’ının geliri masraflarından az.
– Alım güçlerinin düşmesiyle ek iş arama muhtaçlığı hisseden öğretmen oranı yüzde 91. Öğretmenlik mesleği ile ilgili olmayan ek iş yapan öğretmen oranı ise yüzde 16.68.
– Yüzde 31.68’i “kısmen” olmak üzere öğretmenlerin yüzde 90’ı kredi kartı borcunu ödemekte zorlanıyor.
– Öğretmenlerin yüzde 31.89’unun çeşitli bireylere nakit borcu bulunuyor.
– Öğretmenlerin yüzde 94’ü kıyafet masraflarını karşılamakta kuvvetlik çektiğini söylüyor.
– “Çocuklarımın eğitim muhtaçlıklarını karşılamakta zorlanıyorum” diyen öğretmenlerin oranı yüzde 90’ı geçiyor.
– Öğretmenlerin yüzde 43’ünün her ay borç para bulması gerekiyor.
– “Maaşımın yetersizliği niçiniyle toplumdaki saygınlığım azalmaktadır” diyen öğretmen oranı yaklaşık yüzde 97.
ATILMA KORKUSU
– Öğretmenlerin yüzde 93’ü maaşının düşüklüğü niçiniyle ruhsal meseleler yaşıyor.
– Eğitim çalışanlarının yüzde 99.77’si eğitim-öğretime hazırlık ödeneğini yetersiz buluyor.
– Yüzde 77’si öğretmenler odasında kendini özgürce söz edemediğinden yakınan öğretmenlerin yüzde 72’si bakılırsavden alınma korkusu yaşıyor.
– Öğretmenlerin neredeyse yüzde 100’ü mesleğin saygınlığının azaldığını düşünüyor.
– Mesleği bırakmayı düşünen öğretmenlerin oranı yüzde 60’a yakın.
– Öğretmenlerin yüzde 96’sı devlet okullarında eğitimin niteliğinin güç geçtiğikçe düştüğünü söylüyor.
– Öğretmenlerin yüzde 83.1’i yoksulluk hududu altında hane gelirine sahip.
“KAZANIMLARA GÖZ DİKENLERİ İSTEMİYORUZ”
Eğitim-İş Sendikası Lideri Kadem Özbay, anket sonuçlarını şu biçimde kıymetlendirdi: “Anketimizdeki datalar yalnızca eğitim işçisinin ne kadar güç bir tabloya itildiğini değil eğitimin kıymet sırasında ne kadar geriye itildiğinin de resmidir . Öğretmenlerin yılda bir kere Öğretmenler Günü’nde hatırlanmaya değil meselelerine içtenlikle ve tahlil odaklı yaklaşılmasına muhtaçlığı vardır. Bu niçinle öğretmenlerin kazanımlarına göz diken emeğini küçümseyen anlayışın Öğretmenler Günü’nde riyakârca sarf edeceği ezbere övgüleri istemiyoruz.”
“UNVANLAR BİZİ OYALAMAK İÇİN”
– Öğretmenlik Meslek Kanunu ile öğretmenlere meslek imkânı getirildiğini düşünen öğretmenlerin oranı yalnızca yüzde 1.42.
– Öğretmenlerin yüzde 97’si kanunun meselelere tahlil getirmediğini düşünüyor.
– Bu kanunla prestijin artacağını düşünen öğretmen oranı yalnızca yüzde 0.81.
– “Uzman öğretmenlik” ve “Başöğretmenlik” unvanlarının öğretmenleri oyalama gayeli ortaya atıldığına inanan öğretmen oranı yüzde 92.
– Yüzde 97 oranıyla unvan yerine ekonomik ve toplumsal koşulların güzelleştirilmesini isteyen öğretmenlerin yüzde 96’sı, “Başöğretmenlik unvanı yalnızca Atatürk’e ilişkin olarak kalmalıdır” diyor.
Okumaya devam et...