mudhaber
Aktif Üye
DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, SÖZCÜ’yü ziyaret etti, gündemdeki hususlar hakkında değerlendirmeler yaptı. Taksim İstiklal Caddesi’ndeki terör saldırısına ait konuşan Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun açıklamalarının yetersiz olduğunu vurguladı. DEVA önderi “Terör saldırısı hâlâ soruşturma basamağında. Birtakım bilgiler sızıyor ya da sızdırılıyor lakin bizim bilmediğimiz de bir epey konu var. Şu anda iktidara karşı en kıymetli muhalefet bloğu 6’lı Masa. 6’lı Masa kuvvetle olası 6 ay daha sonra bu ülkenin başına geçecek. Bu tıp kıymetli evraklarda 6’lı Masa’nın şimdiden bilgilendirilmesi lazım. Bunu bilmek hakkımız. Devlet kurumlarının başındaki beşerler tarafınca bilgilendirilmemiz lazım, siyasetçiler tarafınca değil. İçişleri Bakanı gelmiş, anlatmış… Zerre kadar ehemmiyeti yok. İnanmayız söylemiş olduklerine. Cumhurbaşkanının dediğine de güvenmeyiz. Birbirini tutmuyor çünkü” dedi.
‘ÇOK TEHLİKELİ İŞLER’
Son günlerde BAE ve Suudi Arabistan’dan para transferi üzerinden iktidarı eleştiren Babacan “Ayağına gidip kapı kapı dolaşmak zorunda kalıyorsunuz. Birisi ‘15 Temmuz’un finansörü’ diye suçladığınız ülke. Gidip yalvarıyorsunuz. Öbürü ‘katil’ diye, ‘dosyayı vermem’ diye suçladığınız ülke. Gidip yalvarıyorsunuz. Yalvar yakar borç para alıyorsunuz. Memleketler arası bağlantılarda o kadar tehlikeli bir şey ki… O borç verilirken karşılığında neler oluyor? Onu da bilmiyoruz. İktidara geldiğimizde bakacağız, evraklarda var ise nazaranceğiz ya da ‘Sizin eski Cumhurbaşkanınızın bu biçimde bir kelamı vardı, ne yapacaksınız?’ diye bize soracaklar. Şayet devlet taahhüdü ise yazılı kayıtlı bir şeyse devlette devamlılık var yapacaksınız… Fakat sözlüyse de kimse kusura bakmasın biz de kelama inanç yok” dedi.
‘BORÇ BİZE KALACAK’
Babacan ayrıyeten “Onlar harcayacak, borç bize kalacak. İkili borçlanma bizim hiç yapmadığımız bir şey. Bir ülkeyle ikili mutabakat ile borçlanmadık. Tek şahıstan borç aldığınız vakit kesinlikle borcunuz birikmeye başlar. Dış borç büyüyor, yanında da binalar yükseliyor. Lakin bu binalar döviz üretmiyorlar, sorun orada. Ben 2012’de diyordum ki, ‘Sanayiden inşaata yanlışsız büyük bir kayma var.’ Düzeltmeye çalıştık, yasa tasarıları hazırladık. En son Erdoğan bana ‘Bu dediklerini yaparsam ben vilayet lideri, ilçe lideri bulamam’ dedi” formunda konuştu.
‘İHALE AB MEVZUATI OLSUN’
Tartışmalı ihalelerle ilgili bir soru üzerine Avrupa Birliği’nin ortak kamu alımları mevzuatı olduğuna dikkat çeken ve bunun Türkiye’de de uygulanması gerektiğini lisana getiren Babacan, “Biz DEVA olarak diyoruz ki: Kendi ulusal ve yerli ihale mevzuatımız olmasın, zira ulusal ve yerli kılıfına sokup her türlü garabeti bu millete dayattıkları yetti diyoruz. Madem Avrupa Birliği’ne 27 tane üye ülke ortak bir kamu alım mevzuatı uygulayabiliyorsa biz niye onu alıp Türkiye’de uygulamıyoruz ki?” dedi.
Babacan’dan SÖZCÜ’ye ziyaret
DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan ve Genel Lider Yardımcısı Sanem Oktar, SÖZCÜ’nün İstanbul Maslak’taki haber merkezini ziyaret etti. Babacan’ı SÖZCÜ Gazetesi Genel Yayın Direktörü Metin Yılmaz, Genel Müdür Asım Akgül, Reklam Küme Lideri Funda Tuncer Sıdalı ve gazetemiz avukatı İsmail Yılmaz ağırladı. Soru yanıtlı kısımda de yayın direktörleri Neşet Şenizel, Serdal Saraç, yazı işleri müdürleri Metin Köklüçınar ve Kenan Kurtkaya, gazetemiz muharrirlerinden Aytunç Erkin, SÖZCÜ İnternet Yayın Koordinatörü İsmail Şahin, SÖZCÜ TV Genel Yayın Direktör Yardımcısı Alişer Delek ve Avrupa Yayınları Müdürü Özkan Saçkan yer aldı. Gazetemiz yöneticileri ile sohbet eden Babacan, onların sorularını yanıtladı, dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Mart 2023’te baskın secim ihtimali var!
ALİ Babacan, 2023’te yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri tarihi konusunda çarpıcı bir söz kullanarak “Mart 2023’te bir baskın seçim olma ihtimali var. Teşkilatlarımız buna şimdiden hazır” dedi. Babacan, “Sayın Erdoğan’ın ‘Zamanı geldiğinde ben de bırakacağım’ kelamlarını samimiyetle dediğine inandınız mı? Önümüzdeki seçimde sandıkta yenilse bile bırakmayacağına ait telaşlar var. Kenara çekilmemek için akla gelmeyecek formüller deneyebilir mi?” sorumuza şu cevabı verdi: “AKP’de ‘3 dönem’ kuralının işlediği sırada tahminen bir süre bunu samimi olarak düşünmüş olabilir. Ancak 2014 yılında Cumhurbaşkanlığına seçildi ancak partinin genel başkanlığını bırakmadı. ‘3 dönem’ kuralı büsbütün yerlebir edildi.”
‘SANDIKLARI PATLATALIM’
Babacan, Erdoğan’ın bırakıp bırakmayacağı konusunda da “Şöyle sandıkları daima birlikte bir patlatalım… Açık orta seçimi alalım, daha sonrasında hiç kimsenin ne söyleyeceği laf ne de yapabileceği bir iş kalır” diye konuştu.
‘MERKEZÇEK KUVVETİ VAR’
6’lı Masa’nın bir daha tek adam rejimi olmasın diye uğraştığının altını çizen DEVA önderi “Bizim adayımız çıkacak, siyasi taahhütte bulunacak. Genel liderlerden birisi aday olursa kendi partisinde çoğunluğu olmayacağı için herkes bir ortada durmaya mecbur. O yüzden ben bu masanın ‘merkezçek kuvveti’ var diyorum. Şu anda Erdoğan niçin Devlet Bahçeli’nin yükünü çekiyor ki? Parlamentoda AKP’nin çoğunluğu olmadığı için… Geçiş sürecini fazlaca önemsiyoruz. (Meclis çoğunluğunu elde edemezsek) 6 ay, 1 yıl, 2 yıl diye düşündüğümüz süreç tahminen de 5 yıl devam etmek zorunda. Onun için dürüst, kelamında duran bir aday lazım” dedi.
2017’de keşke konuşsaydım
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun gündeme getirdiği ‘Helalleşme’ konusunda Ali Babacan, zihnine takılı kalan hususun 2017 referandumu olduğunu belirtti ve “O referanduma giderken, 2015’te ‘Ben artık konuşmayacağım zira siyaseti bırakıyorum’ diye karar almıştım. Referandumu soranlara bunun yanlış olduğunu söylemiş oldum. Ama kamuoyunun önüne çıkıp açıklama yapmadım. ‘Bu iş yanlış. Başkanlık Sistemi dedikleri bu ucube sistem yanlış’ demedim. Çıkıp konuşsam güzel olurmuş” dedi.
Çok tartışılan Kur Muhafazalı Mevduat konusuna değinen Babacan “Burada ödenen kur farkıyla faize ödenen sayı 650 milyar ediyor. Tarım takviyesinin tamamı 50 milyar TL, bütün çiftçileri verilen takviye. Faizle kur farkı 650 milyar… Kimden alınıyor? Ya borçlanılıyor ya da taban fiyat üstündeki vergiden, 1 kilo peynir alıyorsunuz oradaki KDV’den alınıyor. Büyük bir servet transferi. Onun için fırsat eşitliği, tüzel güvenlik iktisat için şayet olmazsa olmaz şeyler” açıklamasında bulundu.
‘ORTA DİREK YIKILDI’
Ekonominin temelinde itimat olduğunu vurgulayan Babacan, “Bizim hareket planlarımızdan en kalını iktisat, 116 husus var burada. Bir de yargı ıslahatı, 198 husus var. Hukuk güvenliği olmayınca rekabete açık, fırsat eşitliği, şeffaf bir ekonomik tertip kurmanız mümkün olmuyor. bu biçimde az sayıda insan güçlü, epey sayıda insan mağdur oluyor. Şu an bunu yaşıyoruz. Ülkede orta direk yıkıldı” diye konuştu.
‘ÇOK TEHLİKELİ İŞLER’
Son günlerde BAE ve Suudi Arabistan’dan para transferi üzerinden iktidarı eleştiren Babacan “Ayağına gidip kapı kapı dolaşmak zorunda kalıyorsunuz. Birisi ‘15 Temmuz’un finansörü’ diye suçladığınız ülke. Gidip yalvarıyorsunuz. Öbürü ‘katil’ diye, ‘dosyayı vermem’ diye suçladığınız ülke. Gidip yalvarıyorsunuz. Yalvar yakar borç para alıyorsunuz. Memleketler arası bağlantılarda o kadar tehlikeli bir şey ki… O borç verilirken karşılığında neler oluyor? Onu da bilmiyoruz. İktidara geldiğimizde bakacağız, evraklarda var ise nazaranceğiz ya da ‘Sizin eski Cumhurbaşkanınızın bu biçimde bir kelamı vardı, ne yapacaksınız?’ diye bize soracaklar. Şayet devlet taahhüdü ise yazılı kayıtlı bir şeyse devlette devamlılık var yapacaksınız… Fakat sözlüyse de kimse kusura bakmasın biz de kelama inanç yok” dedi.
‘BORÇ BİZE KALACAK’
Babacan ayrıyeten “Onlar harcayacak, borç bize kalacak. İkili borçlanma bizim hiç yapmadığımız bir şey. Bir ülkeyle ikili mutabakat ile borçlanmadık. Tek şahıstan borç aldığınız vakit kesinlikle borcunuz birikmeye başlar. Dış borç büyüyor, yanında da binalar yükseliyor. Lakin bu binalar döviz üretmiyorlar, sorun orada. Ben 2012’de diyordum ki, ‘Sanayiden inşaata yanlışsız büyük bir kayma var.’ Düzeltmeye çalıştık, yasa tasarıları hazırladık. En son Erdoğan bana ‘Bu dediklerini yaparsam ben vilayet lideri, ilçe lideri bulamam’ dedi” formunda konuştu.
‘İHALE AB MEVZUATI OLSUN’
Tartışmalı ihalelerle ilgili bir soru üzerine Avrupa Birliği’nin ortak kamu alımları mevzuatı olduğuna dikkat çeken ve bunun Türkiye’de de uygulanması gerektiğini lisana getiren Babacan, “Biz DEVA olarak diyoruz ki: Kendi ulusal ve yerli ihale mevzuatımız olmasın, zira ulusal ve yerli kılıfına sokup her türlü garabeti bu millete dayattıkları yetti diyoruz. Madem Avrupa Birliği’ne 27 tane üye ülke ortak bir kamu alım mevzuatı uygulayabiliyorsa biz niye onu alıp Türkiye’de uygulamıyoruz ki?” dedi.
Babacan’dan SÖZCÜ’ye ziyaret
DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan ve Genel Lider Yardımcısı Sanem Oktar, SÖZCÜ’nün İstanbul Maslak’taki haber merkezini ziyaret etti. Babacan’ı SÖZCÜ Gazetesi Genel Yayın Direktörü Metin Yılmaz, Genel Müdür Asım Akgül, Reklam Küme Lideri Funda Tuncer Sıdalı ve gazetemiz avukatı İsmail Yılmaz ağırladı. Soru yanıtlı kısımda de yayın direktörleri Neşet Şenizel, Serdal Saraç, yazı işleri müdürleri Metin Köklüçınar ve Kenan Kurtkaya, gazetemiz muharrirlerinden Aytunç Erkin, SÖZCÜ İnternet Yayın Koordinatörü İsmail Şahin, SÖZCÜ TV Genel Yayın Direktör Yardımcısı Alişer Delek ve Avrupa Yayınları Müdürü Özkan Saçkan yer aldı. Gazetemiz yöneticileri ile sohbet eden Babacan, onların sorularını yanıtladı, dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Mart 2023’te baskın secim ihtimali var!
ALİ Babacan, 2023’te yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri tarihi konusunda çarpıcı bir söz kullanarak “Mart 2023’te bir baskın seçim olma ihtimali var. Teşkilatlarımız buna şimdiden hazır” dedi. Babacan, “Sayın Erdoğan’ın ‘Zamanı geldiğinde ben de bırakacağım’ kelamlarını samimiyetle dediğine inandınız mı? Önümüzdeki seçimde sandıkta yenilse bile bırakmayacağına ait telaşlar var. Kenara çekilmemek için akla gelmeyecek formüller deneyebilir mi?” sorumuza şu cevabı verdi: “AKP’de ‘3 dönem’ kuralının işlediği sırada tahminen bir süre bunu samimi olarak düşünmüş olabilir. Ancak 2014 yılında Cumhurbaşkanlığına seçildi ancak partinin genel başkanlığını bırakmadı. ‘3 dönem’ kuralı büsbütün yerlebir edildi.”
‘SANDIKLARI PATLATALIM’
Babacan, Erdoğan’ın bırakıp bırakmayacağı konusunda da “Şöyle sandıkları daima birlikte bir patlatalım… Açık orta seçimi alalım, daha sonrasında hiç kimsenin ne söyleyeceği laf ne de yapabileceği bir iş kalır” diye konuştu.
‘MERKEZÇEK KUVVETİ VAR’
6’lı Masa’nın bir daha tek adam rejimi olmasın diye uğraştığının altını çizen DEVA önderi “Bizim adayımız çıkacak, siyasi taahhütte bulunacak. Genel liderlerden birisi aday olursa kendi partisinde çoğunluğu olmayacağı için herkes bir ortada durmaya mecbur. O yüzden ben bu masanın ‘merkezçek kuvveti’ var diyorum. Şu anda Erdoğan niçin Devlet Bahçeli’nin yükünü çekiyor ki? Parlamentoda AKP’nin çoğunluğu olmadığı için… Geçiş sürecini fazlaca önemsiyoruz. (Meclis çoğunluğunu elde edemezsek) 6 ay, 1 yıl, 2 yıl diye düşündüğümüz süreç tahminen de 5 yıl devam etmek zorunda. Onun için dürüst, kelamında duran bir aday lazım” dedi.
2017’de keşke konuşsaydım
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun gündeme getirdiği ‘Helalleşme’ konusunda Ali Babacan, zihnine takılı kalan hususun 2017 referandumu olduğunu belirtti ve “O referanduma giderken, 2015’te ‘Ben artık konuşmayacağım zira siyaseti bırakıyorum’ diye karar almıştım. Referandumu soranlara bunun yanlış olduğunu söylemiş oldum. Ama kamuoyunun önüne çıkıp açıklama yapmadım. ‘Bu iş yanlış. Başkanlık Sistemi dedikleri bu ucube sistem yanlış’ demedim. Çıkıp konuşsam güzel olurmuş” dedi.
Çok tartışılan Kur Muhafazalı Mevduat konusuna değinen Babacan “Burada ödenen kur farkıyla faize ödenen sayı 650 milyar ediyor. Tarım takviyesinin tamamı 50 milyar TL, bütün çiftçileri verilen takviye. Faizle kur farkı 650 milyar… Kimden alınıyor? Ya borçlanılıyor ya da taban fiyat üstündeki vergiden, 1 kilo peynir alıyorsunuz oradaki KDV’den alınıyor. Büyük bir servet transferi. Onun için fırsat eşitliği, tüzel güvenlik iktisat için şayet olmazsa olmaz şeyler” açıklamasında bulundu.
‘ORTA DİREK YIKILDI’
Ekonominin temelinde itimat olduğunu vurgulayan Babacan, “Bizim hareket planlarımızdan en kalını iktisat, 116 husus var burada. Bir de yargı ıslahatı, 198 husus var. Hukuk güvenliği olmayınca rekabete açık, fırsat eşitliği, şeffaf bir ekonomik tertip kurmanız mümkün olmuyor. bu biçimde az sayıda insan güçlü, epey sayıda insan mağdur oluyor. Şu an bunu yaşıyoruz. Ülkede orta direk yıkıldı” diye konuştu.