mudhaber
Aktif Üye
İğniçin ipliğe çabucak her şeye gelen artırım esnafı da etkilemeye devam ediyor. İşleri neredeyse yarı yarıya düşen esnaf; fiyatlara artırım yapsa müşteri kaybettiğini, indirim yapsa maliyetini karşılayamadığından kaygı yanıyor. Esnaf bu çıkmazı yaşarken Bakan Nebati piyasada işlerin âlâ ve canlı olduğunu söylemiş oldu. Bu kelamların gerçeği yansıtmadığını tabir eden esnaf, “Piyasalarda bir canlılık yok. Ziyanımızı karşılayamadığımız günleri yaşıyoruz. Piyasada rastgele bir hareket yok” dedi.
Kamera: Sinan TUNÇ
Artan hayat pahalılığı tüm yurttaşları ve kesimleri derinden etkilemeye devam ediyor. Girdi maliyetlerindeki yüksek artışlar, satış meblağlarına da tesir ediyor.
Bu artışı etiketlere yansıtmak zorunda kalan esnaf da işlerinin düşmesinden keder yanıyor.
Esnaf, yurttaşların alım gücünün hayli düştüğünü, temel muhtaçlıkları haricinde para harcayamadıklarını anlatıyor.
fiyatları artırdığında satış yapamadığından, düşürdüğü vakit da masrafını çıkaramadığından bahsediyor.
Tüm bunlar yaşanırken Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin, Bursa İş Dünyası Buluşması programında yaptığı konuşmada, “Yıl sonunda enflasyonun makul bir düzeye geldiğini daima bir arada nazaranceğiz. Piyasada işler elhamdülillah uygun, piyasalar canlı. Kapasite kullanım oranları yüzde 80’lerde. Ticaret iyi” sözlerini kullanımı dikkat çekti.
SÖZCÜ muhabiri, İstanbul Bakırköy’de en işlek caddelerden birinde esnafa mikrofon uzattı, “Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati piyasada işlerin âlâ ve canlı olduğunu söylemiş oldu. Sizce de o denli mi?” diye sordu. Verilen cevaplar şöyleki oldu:
“VERDİĞİMİZ EMEĞİN KARŞILIĞINI ALAMIYORUZ”
Takı eserleri satan esnaf Fuat Koçer: “Piyasalarda bir canlılık yok. (Dükkanı) Açıyoruz, lakin masrafları çıkartıyoruz, kapatıp gidiyoruz. Piyasada rastgele bir hareket yok. (Son devirde satışlarınızda bir düşüş var mı?) sıradan bir düşüş var. (Yüzde olarak ortalama ne kadar düştü?) Yüzde 40 üzere bir düşüş var. Bu da bizim için hayli büyük bir oran. Doların çıkmasından dolayı eserler epey değerli. Evvelce 2-3 kesim alıp 100-120 lira verirken; bugün 2-3 modül aldıkları vakit 200-250 liraya tekabül ediyor. Bu da insanlara bir yük oluyor. Onun için işlerde düşüş var. 2 tane alacağına 1 tane alıyor. Müşteri de haklı kendince. (Özellikle ne vakittir hissediyorsunuz bu badireyi?) Bilhassa aşağı üst 3-4 aydır bu biçimde bir düşünce var. Dolar 18-19 liraları gördükten daha sonra insanlarda alım gücü yeterlice düşmeye başladı. Dükkanlar lakin kendini çeviriyor. Para kazanılan bir durum yok. Emeğimizi veriyoruz fakat karşılığını alabiliyor muyuz? Alamıyoruz.”
“ZARARIMIZI ÇIKARTAMADIĞIMIZ GÜNLER OLUYOR”
Çanta satan esnaf Zuhal Kulaman: “Tabi ki değil… Biz elimizdeki eserleri satamıyoruz. Satıp da yerine yeni eser aldığımızda daha değerliye alıyoruz, satış meblağları da daha epey yükseliyor. Esnaf da bundan dolayı fazlaca iş yapamıyor. Mutlu değiliz. Satışlarda yüzde 70’lik bir düşüş var neredeyse. sıradan bir indirim yapmamıza karşın, ziyanına bile satmak istediğimizde alan olmuyor. Çok yüksek buluyorlar meblağları. Biz de yüksek biçimde alıyoruz… Yüksek fiyattan aldığımız için mecburen bu fiyatlarla satmak zorunda kalıyoruz. (Hiç siftah yapamadığınız yahut zararınızı çıkaramadığınız günler oluyor mu?) Siftah yapıyoruz fakat ziyanımızı çıkartamadığımız günler oluyor tabi ki. Masraf daha fazla lakin gelir daha az oluyor ne yazık ki.”
“SON ARTIRIMLARLA BİRLİKTE PİYASA BÜSBÜTÜN DURDU”
Lokantacı esnafı Hakkı Sülü: “Maliye Bakanımız piyasalar derken herbiçimde birkaç tane markette olan sıralardan bahsediyor. Canlılık yalnızca orada. Ne lokantalarda canlılık var ne başka yerlerde. Dükkana gelen esnafa soruyoruz, ‘yemeğe geldik lakin siftah yapmadan geldik’ diyorlar. ‘Aç mı kalalım?’ diyerek geliyorlar. Burada rastgele bir canlılık bakılırsamiyoruz. Satışlarda yüzde 20 civarında düşüş var ancak girdi meblağlarında da yüzde 200 artış var… (Zararınızı karşılayamadığınız günler oluyor mu?) Şu an aslına bakarsan ziyanımızı karşılayamadığımız günleri yaşıyoruz. Beşerler aparatiflerle yönetim ediyor, öğle yemek işini kaldırıyor. Sabah kahvaltısı ve akşam yemeğini konutta yiyerek yönetim etmeye çalışıyorlar. (Ne vakittir bu müşteri azlığını hissediyorsunuz?) Pandemi başladığından beri bir sakinlik vardı aslına bakarsan lakin bilhassa sebzelere, ete gelen son artırımlarla birlikte piyasa yeterlice durdu. Büsbütün durmuş vaziyette.”
“FİYATI ARTIRSAK MÜŞTERİ KAYBEDİYORUZ, ARTIRMASAK ZİYAN EDİYORUZ”
Kafe esnafı Kenan Metin Bayram: “İşler yüzde 50-60 düştü. Masrafı karşılayamıyoruz. Bilhassa son birkaç aydır sıradan bir hissetmeye başladık. (Masrafınızı çıkartamadığınız günler oluyor mu müşteri azlığından dolayı?) olağan olarak oluyor. Buranın genelde full çekmesi gerekiyor, büyük bir dükkan lakin son periyotta yarısı kadar, tahminen yarısından da az müşteri geliyor. Zira şu anda iktisat rezil bir durumda. (Artan fiyatlardan dolayı mı daha az geliyor beşerler?) Evet, katiyen. ‘niçin bu kadar artırım geldi?’ ‘Niye bu biçimde yapıyorsunuz?’ diyor müşteriler. Bizim alışımız belirli, satışımız aşikâr. Biz şayet bu fiyattan satmazsak büyük bir ziyan ederiz. Ziyan etmediğimiz vakit da müşteri kaybediyoruz.”
Kamera: Sinan TUNÇ
Artan hayat pahalılığı tüm yurttaşları ve kesimleri derinden etkilemeye devam ediyor. Girdi maliyetlerindeki yüksek artışlar, satış meblağlarına da tesir ediyor.
Bu artışı etiketlere yansıtmak zorunda kalan esnaf da işlerinin düşmesinden keder yanıyor.
Esnaf, yurttaşların alım gücünün hayli düştüğünü, temel muhtaçlıkları haricinde para harcayamadıklarını anlatıyor.
fiyatları artırdığında satış yapamadığından, düşürdüğü vakit da masrafını çıkaramadığından bahsediyor.
Tüm bunlar yaşanırken Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin, Bursa İş Dünyası Buluşması programında yaptığı konuşmada, “Yıl sonunda enflasyonun makul bir düzeye geldiğini daima bir arada nazaranceğiz. Piyasada işler elhamdülillah uygun, piyasalar canlı. Kapasite kullanım oranları yüzde 80’lerde. Ticaret iyi” sözlerini kullanımı dikkat çekti.
SÖZCÜ muhabiri, İstanbul Bakırköy’de en işlek caddelerden birinde esnafa mikrofon uzattı, “Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati piyasada işlerin âlâ ve canlı olduğunu söylemiş oldu. Sizce de o denli mi?” diye sordu. Verilen cevaplar şöyleki oldu:
“VERDİĞİMİZ EMEĞİN KARŞILIĞINI ALAMIYORUZ”
Takı eserleri satan esnaf Fuat Koçer: “Piyasalarda bir canlılık yok. (Dükkanı) Açıyoruz, lakin masrafları çıkartıyoruz, kapatıp gidiyoruz. Piyasada rastgele bir hareket yok. (Son devirde satışlarınızda bir düşüş var mı?) sıradan bir düşüş var. (Yüzde olarak ortalama ne kadar düştü?) Yüzde 40 üzere bir düşüş var. Bu da bizim için hayli büyük bir oran. Doların çıkmasından dolayı eserler epey değerli. Evvelce 2-3 kesim alıp 100-120 lira verirken; bugün 2-3 modül aldıkları vakit 200-250 liraya tekabül ediyor. Bu da insanlara bir yük oluyor. Onun için işlerde düşüş var. 2 tane alacağına 1 tane alıyor. Müşteri de haklı kendince. (Özellikle ne vakittir hissediyorsunuz bu badireyi?) Bilhassa aşağı üst 3-4 aydır bu biçimde bir düşünce var. Dolar 18-19 liraları gördükten daha sonra insanlarda alım gücü yeterlice düşmeye başladı. Dükkanlar lakin kendini çeviriyor. Para kazanılan bir durum yok. Emeğimizi veriyoruz fakat karşılığını alabiliyor muyuz? Alamıyoruz.”
“ZARARIMIZI ÇIKARTAMADIĞIMIZ GÜNLER OLUYOR”
Çanta satan esnaf Zuhal Kulaman: “Tabi ki değil… Biz elimizdeki eserleri satamıyoruz. Satıp da yerine yeni eser aldığımızda daha değerliye alıyoruz, satış meblağları da daha epey yükseliyor. Esnaf da bundan dolayı fazlaca iş yapamıyor. Mutlu değiliz. Satışlarda yüzde 70’lik bir düşüş var neredeyse. sıradan bir indirim yapmamıza karşın, ziyanına bile satmak istediğimizde alan olmuyor. Çok yüksek buluyorlar meblağları. Biz de yüksek biçimde alıyoruz… Yüksek fiyattan aldığımız için mecburen bu fiyatlarla satmak zorunda kalıyoruz. (Hiç siftah yapamadığınız yahut zararınızı çıkaramadığınız günler oluyor mu?) Siftah yapıyoruz fakat ziyanımızı çıkartamadığımız günler oluyor tabi ki. Masraf daha fazla lakin gelir daha az oluyor ne yazık ki.”
“SON ARTIRIMLARLA BİRLİKTE PİYASA BÜSBÜTÜN DURDU”
Lokantacı esnafı Hakkı Sülü: “Maliye Bakanımız piyasalar derken herbiçimde birkaç tane markette olan sıralardan bahsediyor. Canlılık yalnızca orada. Ne lokantalarda canlılık var ne başka yerlerde. Dükkana gelen esnafa soruyoruz, ‘yemeğe geldik lakin siftah yapmadan geldik’ diyorlar. ‘Aç mı kalalım?’ diyerek geliyorlar. Burada rastgele bir canlılık bakılırsamiyoruz. Satışlarda yüzde 20 civarında düşüş var ancak girdi meblağlarında da yüzde 200 artış var… (Zararınızı karşılayamadığınız günler oluyor mu?) Şu an aslına bakarsan ziyanımızı karşılayamadığımız günleri yaşıyoruz. Beşerler aparatiflerle yönetim ediyor, öğle yemek işini kaldırıyor. Sabah kahvaltısı ve akşam yemeğini konutta yiyerek yönetim etmeye çalışıyorlar. (Ne vakittir bu müşteri azlığını hissediyorsunuz?) Pandemi başladığından beri bir sakinlik vardı aslına bakarsan lakin bilhassa sebzelere, ete gelen son artırımlarla birlikte piyasa yeterlice durdu. Büsbütün durmuş vaziyette.”
“FİYATI ARTIRSAK MÜŞTERİ KAYBEDİYORUZ, ARTIRMASAK ZİYAN EDİYORUZ”
Kafe esnafı Kenan Metin Bayram: “İşler yüzde 50-60 düştü. Masrafı karşılayamıyoruz. Bilhassa son birkaç aydır sıradan bir hissetmeye başladık. (Masrafınızı çıkartamadığınız günler oluyor mu müşteri azlığından dolayı?) olağan olarak oluyor. Buranın genelde full çekmesi gerekiyor, büyük bir dükkan lakin son periyotta yarısı kadar, tahminen yarısından da az müşteri geliyor. Zira şu anda iktisat rezil bir durumda. (Artan fiyatlardan dolayı mı daha az geliyor beşerler?) Evet, katiyen. ‘niçin bu kadar artırım geldi?’ ‘Niye bu biçimde yapıyorsunuz?’ diyor müşteriler. Bizim alışımız belirli, satışımız aşikâr. Biz şayet bu fiyattan satmazsak büyük bir ziyan ederiz. Ziyan etmediğimiz vakit da müşteri kaybediyoruz.”