BOTR
Yeni Üye
Hazine ve Maliye Bakanlığı gelire endeksli devlet iç borçlanma senedi ihraç edecek.
Bakanlıktan yapılan açıklamada vatandaşların tasarruflarını Türk lirası cinsi varlıklarda değerlendirebilmelerinin teşvik edilmesi ve yatırımcı tabanının genişletilmesi hedefiyle gelire endeksli devlet iç borçlanma senedi talep toplama süreçleri 15 Haziran tarihinden gerçekleştirilecek.
Sadece gerçek bireylere sunulacak olan bu enstrüman ülke genelinde duyuru ve talep toplama süreçleri yoluyla ihraç edilecek.
Senede ait talep toplama süreçleri ile senedin ihracı, kupon ve anapara ödemeleri Bakanlığın sitesinde yayınlanacak ve duyuruda belirtilecek bankalar aracılığı ile gerçekleştirilecek.
İhraç edilecek senetler üç ayda bir yatırımcısına kupon getirisi sağlayacak olup kupon ödemelerinde taban getiri garantisi olacak.
Senedin kupon ödemesine temel teşkil edecek getiri oranı ve vade yapısı ihraç duyurusunda ilan edilecek.
Senedin yatırımcıya sağlayacağı sonuncu getiri oranı, ihraç kademesinde Bakanlık tarafınca belirlenen getiri oranının, hasılat gerçekleşmeleri çerçevesinde hesaplanacak endeks bedeli ile çarpılması yoluyla belirlenecek.
Yeni enstrüman açıklamasından evvel 16,76 düzeyine kadar gerileyen Dolar/TL kuru bir daha 17’nin üzerine geldi.
Akşam saatlerinde açıklanacağı belirtilmişti
Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafınca daha evvel paylaşılan duyuruda, “Başta enflasyon ve döviz kuru olmak üzere gündemimizde yer alan kimi iktisat başlıklarında, iktisat idaremiz Türkiye İktisat Modeli çerçevesinde, süratli ve tahlil odaklı adımlar atmaya devam edecek olup; atacağımız yeni adımlar silsilesi bu akşamdan itibaren Bakanlığımız ve ilgili kurumlarca kamuoyu ile paylaşılacaktır.” denilmişti.
Hazine ve Maliye Bakanlığı, yakın bir süre evvel kısa vadeli çıkarlarının peşinde koşanların oluşturduğu tedirginlik ortamı daha sonrasında, 20 Aralık 2021’de spekülasyonla şişirilmiş döviz kurunun bir günde ne kadar düştüğünü tüm dünyanın deneyim etmiş durumda olduğunu belirterek, bu bağlamda tüm vatandaşların bu tecrübeyi unutmayarak kimi bölümlerin manipülatif çıkarlarını gerçekleştirmelerine imkan vermeden sağduyulu olmasında büyük yarar bulunduğunu bildirmişti.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye’nin dünyanın sayılı büyük ekonomileri içinde yer aldığı, özgür piyasa iktisadı unsurlarını temel alarak kuvvetli temeller üzerinde yükselmeye devam ettiği vurgulandı.
“Ekonomimizin yakaladığı kuvvetli ve istikrarlı büyüme performansının daim kılınması hedeflenmektedir. Geride kalan 20 yıllık süreçte başta kamu maliyesi ve bankacılık kesimi olmak üzere elde ettiğimiz kazanımlar, ekonomimizin bu sağlam duruşunu desteklemektedir.” tabirlerine yer verilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Kamu maliyesinde sağlanan disiplinin oluşturduğu imkanlar, şiddetli devirlerde ekonomimiz için bir hareket alanı olarak kullanılmaktadır. Bankacılık bölümümüzün sağlam ve istikrarlı yapısı ise özel dalımızın ve hane halkımızın muhtaçlık duyduğu finansmanın kesintisiz ve daha da kıymetlisi uygun şartlarda sağlanmasına aracı olmaktadır. kuvvetli sanayi altyapısı ile dinamik ve güçlü şartlara kolay adapte olabilen özel kesimimiz de büyüme ve kalkınma gayelerimizi birer birer yakalamamızda kuşkusuz bizlere değerli bir takviye vermektedir.”
Yakın geçmişte tüm dünyayı etkileyen birfazlaca ekonomik zorluktan Türkiye’nin de etkilendiği belirtilen açıklamada, “Bu düşünceli periyotların başında 2008 global finansal krizi ve onu takip eden 2011 Avrupa borç krizi akla gelmektedir. Türkiye iktisadı, tüm bu devirlerden dış şoklara karşı olan direnci yardımıyla muvaffakiyet ile büyüyerek ve daha da güçlenerek çıkmıştır.” değerlendirmesinde bulunuldu.
Açıklamada, yakın devirde salgının dünya üzerinde bıraktığı tesirler çabucak hemen tam manasıyla silinememişken yakın coğrafyadaki savaşın global ekonomiyi epeyce daha kuvvetli bir surece taşıdığının deneyimlendiğine işaret edilerek, şu sözlere yer verildi:
“İçinden geçtiğimiz bu külfetli periyoda karşın uyguladığımız siyasetler ile bu süreci de muvaffakiyetle atlatacağımızdan kuşkumuz bulunmamaktadır. Türkiye iktisadının bir özgür piyasa iktisadı ve kambiyo rejiminin ise liberal olduğunu sorgulamak ve sorgulatmak için bir kısım çevreler eline geçen tüm fırsatları ne yazık ki pervasızca kullanmaya devam etmektedir. Son 6 yıldan bu yana ekonomimizde çeşitli olağanüstü önlemlerin uygulanacağına dair bu spekülasyonlar, kasıtlı olarak ortaya atılmakta ve bizim değişmez ve vazgeçilmez özgür piyasa şartları unsurlarımız sorgulanmaya çalışılmaktadır.”
“Döviz fiyatlarına dair spekülatif ve temelsiz tezlerde bulunmaya devam edildiğini görmekteyiz”
Tüm dünyanın bilhassa güç ve tedarik zincirlerindeki aksamalar kaynaklı niçinlerden oluşan enflasyon sorununun Türkiye özelinde olabildiğince karamsar senaryolara dönüştürülmeye çalışılmakta olduğu kaydedilen açıklamada, “Yaklaşık 10 trilyon lira büyüklüğündeki Türkiye iktisadının muvaffakiyetini dönemsel birkaç bilgi ile gölgelemeye çalışmak, iktisada ve potansiyelimize sözün tam manasıyla haksızlıktır. Kısa vadeli çıkarlara odaklananların son 20 yıldır risk dediği her faktörü ülkemiz kısa bir süre daha sonra fırsata çevirmeyi başarmıştır. Bugünlerde de rasyonel olmayan telaffuzlar eşliğinde döviz meblağlarına dair spekülatif ve temelsiz argümanlarda bulunmaya devam edildiğini görmekteyiz.” denildi.
“Yakın bir süre evvel kısa vadeli çıkarlarının peşinde koşanların oluşturduğu tedirginlik ortamı daha sonrasında, 20 Aralık 2021’de spekülasyonla şişirilmiş döviz kurunun bir günde ne kadar düştüğünü tüm dünya deneyim etmiş durumdadır. Bu bağlamda tüm vatandaşlarımızın bu tecrübeyi unutmayarak birtakım kısımların manipülatif çıkarlarını gerçekleştirmelerine imkan vermeden sağduyulu olmasında büyük yarar vardır.” ikazında bulunulan açıklamada, şu tabirlere yer verildi:
“Biz, vatandaşlarımızın bu arka niyetli felaket tellallarına prim vermek yerine ülkemizin, milletimizin ve çocuklarımızın geleceğine yönelik çabalarını devam ettireceklerine olan inancımızı bir gün bile azaltmadık. Bu bağlamda başta enflasyon ve döviz kuru olmak üzere gündemimizde yer alan birtakım iktisat başlıklarında iktisat idaremiz, Türkiye İktisat Modeli çerçevesinde süratli ve tahlil odaklı adımlar atmaya devam edecek olup atacağımız yeni adımlar silsilesi bu akşamdan itibaren Bakanlığımız ve ilgili kurumlarca kamuoyu ile paylaşılacaktır.”
Bakanlıktan yapılan açıklamada vatandaşların tasarruflarını Türk lirası cinsi varlıklarda değerlendirebilmelerinin teşvik edilmesi ve yatırımcı tabanının genişletilmesi hedefiyle gelire endeksli devlet iç borçlanma senedi talep toplama süreçleri 15 Haziran tarihinden gerçekleştirilecek.
Sadece gerçek bireylere sunulacak olan bu enstrüman ülke genelinde duyuru ve talep toplama süreçleri yoluyla ihraç edilecek.
Senede ait talep toplama süreçleri ile senedin ihracı, kupon ve anapara ödemeleri Bakanlığın sitesinde yayınlanacak ve duyuruda belirtilecek bankalar aracılığı ile gerçekleştirilecek.
İhraç edilecek senetler üç ayda bir yatırımcısına kupon getirisi sağlayacak olup kupon ödemelerinde taban getiri garantisi olacak.
Senedin kupon ödemesine temel teşkil edecek getiri oranı ve vade yapısı ihraç duyurusunda ilan edilecek.
Senedin yatırımcıya sağlayacağı sonuncu getiri oranı, ihraç kademesinde Bakanlık tarafınca belirlenen getiri oranının, hasılat gerçekleşmeleri çerçevesinde hesaplanacak endeks bedeli ile çarpılması yoluyla belirlenecek.
Yeni enstrüman açıklamasından evvel 16,76 düzeyine kadar gerileyen Dolar/TL kuru bir daha 17’nin üzerine geldi.
Akşam saatlerinde açıklanacağı belirtilmişti
Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafınca daha evvel paylaşılan duyuruda, “Başta enflasyon ve döviz kuru olmak üzere gündemimizde yer alan kimi iktisat başlıklarında, iktisat idaremiz Türkiye İktisat Modeli çerçevesinde, süratli ve tahlil odaklı adımlar atmaya devam edecek olup; atacağımız yeni adımlar silsilesi bu akşamdan itibaren Bakanlığımız ve ilgili kurumlarca kamuoyu ile paylaşılacaktır.” denilmişti.
Hazine ve Maliye Bakanlığı, yakın bir süre evvel kısa vadeli çıkarlarının peşinde koşanların oluşturduğu tedirginlik ortamı daha sonrasında, 20 Aralık 2021’de spekülasyonla şişirilmiş döviz kurunun bir günde ne kadar düştüğünü tüm dünyanın deneyim etmiş durumda olduğunu belirterek, bu bağlamda tüm vatandaşların bu tecrübeyi unutmayarak kimi bölümlerin manipülatif çıkarlarını gerçekleştirmelerine imkan vermeden sağduyulu olmasında büyük yarar bulunduğunu bildirmişti.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye’nin dünyanın sayılı büyük ekonomileri içinde yer aldığı, özgür piyasa iktisadı unsurlarını temel alarak kuvvetli temeller üzerinde yükselmeye devam ettiği vurgulandı.
“Ekonomimizin yakaladığı kuvvetli ve istikrarlı büyüme performansının daim kılınması hedeflenmektedir. Geride kalan 20 yıllık süreçte başta kamu maliyesi ve bankacılık kesimi olmak üzere elde ettiğimiz kazanımlar, ekonomimizin bu sağlam duruşunu desteklemektedir.” tabirlerine yer verilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Kamu maliyesinde sağlanan disiplinin oluşturduğu imkanlar, şiddetli devirlerde ekonomimiz için bir hareket alanı olarak kullanılmaktadır. Bankacılık bölümümüzün sağlam ve istikrarlı yapısı ise özel dalımızın ve hane halkımızın muhtaçlık duyduğu finansmanın kesintisiz ve daha da kıymetlisi uygun şartlarda sağlanmasına aracı olmaktadır. kuvvetli sanayi altyapısı ile dinamik ve güçlü şartlara kolay adapte olabilen özel kesimimiz de büyüme ve kalkınma gayelerimizi birer birer yakalamamızda kuşkusuz bizlere değerli bir takviye vermektedir.”
Yakın geçmişte tüm dünyayı etkileyen birfazlaca ekonomik zorluktan Türkiye’nin de etkilendiği belirtilen açıklamada, “Bu düşünceli periyotların başında 2008 global finansal krizi ve onu takip eden 2011 Avrupa borç krizi akla gelmektedir. Türkiye iktisadı, tüm bu devirlerden dış şoklara karşı olan direnci yardımıyla muvaffakiyet ile büyüyerek ve daha da güçlenerek çıkmıştır.” değerlendirmesinde bulunuldu.
Açıklamada, yakın devirde salgının dünya üzerinde bıraktığı tesirler çabucak hemen tam manasıyla silinememişken yakın coğrafyadaki savaşın global ekonomiyi epeyce daha kuvvetli bir surece taşıdığının deneyimlendiğine işaret edilerek, şu sözlere yer verildi:
“İçinden geçtiğimiz bu külfetli periyoda karşın uyguladığımız siyasetler ile bu süreci de muvaffakiyetle atlatacağımızdan kuşkumuz bulunmamaktadır. Türkiye iktisadının bir özgür piyasa iktisadı ve kambiyo rejiminin ise liberal olduğunu sorgulamak ve sorgulatmak için bir kısım çevreler eline geçen tüm fırsatları ne yazık ki pervasızca kullanmaya devam etmektedir. Son 6 yıldan bu yana ekonomimizde çeşitli olağanüstü önlemlerin uygulanacağına dair bu spekülasyonlar, kasıtlı olarak ortaya atılmakta ve bizim değişmez ve vazgeçilmez özgür piyasa şartları unsurlarımız sorgulanmaya çalışılmaktadır.”
“Döviz fiyatlarına dair spekülatif ve temelsiz tezlerde bulunmaya devam edildiğini görmekteyiz”
Tüm dünyanın bilhassa güç ve tedarik zincirlerindeki aksamalar kaynaklı niçinlerden oluşan enflasyon sorununun Türkiye özelinde olabildiğince karamsar senaryolara dönüştürülmeye çalışılmakta olduğu kaydedilen açıklamada, “Yaklaşık 10 trilyon lira büyüklüğündeki Türkiye iktisadının muvaffakiyetini dönemsel birkaç bilgi ile gölgelemeye çalışmak, iktisada ve potansiyelimize sözün tam manasıyla haksızlıktır. Kısa vadeli çıkarlara odaklananların son 20 yıldır risk dediği her faktörü ülkemiz kısa bir süre daha sonra fırsata çevirmeyi başarmıştır. Bugünlerde de rasyonel olmayan telaffuzlar eşliğinde döviz meblağlarına dair spekülatif ve temelsiz argümanlarda bulunmaya devam edildiğini görmekteyiz.” denildi.
“Yakın bir süre evvel kısa vadeli çıkarlarının peşinde koşanların oluşturduğu tedirginlik ortamı daha sonrasında, 20 Aralık 2021’de spekülasyonla şişirilmiş döviz kurunun bir günde ne kadar düştüğünü tüm dünya deneyim etmiş durumdadır. Bu bağlamda tüm vatandaşlarımızın bu tecrübeyi unutmayarak birtakım kısımların manipülatif çıkarlarını gerçekleştirmelerine imkan vermeden sağduyulu olmasında büyük yarar vardır.” ikazında bulunulan açıklamada, şu tabirlere yer verildi:
“Biz, vatandaşlarımızın bu arka niyetli felaket tellallarına prim vermek yerine ülkemizin, milletimizin ve çocuklarımızın geleceğine yönelik çabalarını devam ettireceklerine olan inancımızı bir gün bile azaltmadık. Bu bağlamda başta enflasyon ve döviz kuru olmak üzere gündemimizde yer alan birtakım iktisat başlıklarında iktisat idaremiz, Türkiye İktisat Modeli çerçevesinde süratli ve tahlil odaklı adımlar atmaya devam edecek olup atacağımız yeni adımlar silsilesi bu akşamdan itibaren Bakanlığımız ve ilgili kurumlarca kamuoyu ile paylaşılacaktır.”