mudhaber
Aktif Üye
Elazığ’da kent ömründen sıkılan 3 çocuk annesi Ayfer Yıldırım, eşini de ikna ederek köye yerleşti. Yıldırım, devletten aldığı yüzde 65 hibe ile çiftlik kurarak hayvan yetiştiriciliği yapmaya başladı.
Elazığ’da yaşayan 3 çocuk annesi Ayfer Yıldırım (37), evlendikten daha sonra merkezde market işleten eşi Yıldıray Yıldırım’ı hayvancılık yapmak için ikna etti. Akabinde kente 38 kilometre uzaklıktaki Koruk köyüne yerleşen çift, aldıkları 100 koyun ile çadırda hayvancılığa başladı.
Ayfer Yıldırım, en uygun bildiği iş olan baba mesleği hayvancılığı profesyonel manada yapmak için Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’na (TKDK) müracaat yaptı. Kuralları yerine getiren Yıldırım, 1 milyon 300 bin liralık projesine yüzde 65 dayanak aldı.
Yıldırım, devletten aldığı 880 bin liralık hibe ile çiftlik, süt sağım merkezi, ambar ve mesken kurdu. Eşi ile sırt sırta vererek canla başla çalışan Yıldırım, koyun sayısını beş katına çıkardı. Hayvancılığın kolay olduğunu lisana getiren Yıldırım, tüm bayanların kendi ayakları üzerinde durması gerektiğini söylemiş oldu.
“DEVLET BİZE BURAYI YAPTI”
Hayvancılığın baba mesleği olduğunu belirten Ayfer Yıldırım, “Evlendikten daha sonra eşim marketçiydi. Ben baba mesleğini sevdiğim için eşimi bu iş için zorladım, köye getirdim. birinci vakit içinderda 100 koyun ile başladık. bu biçimde çadırda yapıyorduk, koşullarımız zordu. Çadırı su basıyordu, rüzgar olduğu vakit zahmetti. Her şey problemdi. ondan sonrasında devlet dayanağı alıp buraya geldik. Devlet bize burayı yaptı. Burayı yapınca koyunları çoğalttık. 500 çıktık. Yıl yıl değiştik. kimi vakit sattık kimi vakit çoğalttık. Ancak hiç bir vakit 300’ün altına inmedi” dedi.
“HER BAYAN ÇALIŞSIN KENDİ PARASINI KAZANSIN”
Hayvancılığın güç olmadığını aktaran Yıldırım, “Her bayan çalışsın, kendi parasını kazansın. Eşinin elinin bakmasın ve beklemesin. Ben meskendeki işleri yapıyım, sen işe git demiyorum. Eşimle birlikte ben de geliyorum. Ben daha uygun anladığım için ondan evvel yapıyorum. Hastalığı, yemi üzere her şeyinde eşimden daha yeterliyim. Kent hayatını sevmiyorum. Anladığım da bir meslekti. O yüzden köye geldik. Allah devletimizden razı olsun. TKDK’nın yüzde 65 takviyesi ile burayı yaptık. Koşullar daha uygun. Sağımhane bile yapıldı” diye konuştu.
“MODERN HOŞ BİR HALDE HAYVAN YETİŞTİRİYORUZ”
2016 yılında TKDK’dan proje bedeli yüzde 65’i olan 880 bin TL hibe aldıklarını tabir eden Yıldıray Yıldırım ise, “300 baş küçükbaş koyun çiftliğimizi kurduk. Daha evvel derme çatma çadırlarda yapıyorduk. Şu anda aldığımız hibe ile çiftliğimizi kurduk. Daha çağdaş ve hoş bir biçimde hayvanlarımızı yetiştiriyoruz” halinde konuştu. (İHA)
Elazığ’da yaşayan 3 çocuk annesi Ayfer Yıldırım (37), evlendikten daha sonra merkezde market işleten eşi Yıldıray Yıldırım’ı hayvancılık yapmak için ikna etti. Akabinde kente 38 kilometre uzaklıktaki Koruk köyüne yerleşen çift, aldıkları 100 koyun ile çadırda hayvancılığa başladı.
Ayfer Yıldırım, en uygun bildiği iş olan baba mesleği hayvancılığı profesyonel manada yapmak için Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’na (TKDK) müracaat yaptı. Kuralları yerine getiren Yıldırım, 1 milyon 300 bin liralık projesine yüzde 65 dayanak aldı.
Yıldırım, devletten aldığı 880 bin liralık hibe ile çiftlik, süt sağım merkezi, ambar ve mesken kurdu. Eşi ile sırt sırta vererek canla başla çalışan Yıldırım, koyun sayısını beş katına çıkardı. Hayvancılığın kolay olduğunu lisana getiren Yıldırım, tüm bayanların kendi ayakları üzerinde durması gerektiğini söylemiş oldu.
“DEVLET BİZE BURAYI YAPTI”
Hayvancılığın baba mesleği olduğunu belirten Ayfer Yıldırım, “Evlendikten daha sonra eşim marketçiydi. Ben baba mesleğini sevdiğim için eşimi bu iş için zorladım, köye getirdim. birinci vakit içinderda 100 koyun ile başladık. bu biçimde çadırda yapıyorduk, koşullarımız zordu. Çadırı su basıyordu, rüzgar olduğu vakit zahmetti. Her şey problemdi. ondan sonrasında devlet dayanağı alıp buraya geldik. Devlet bize burayı yaptı. Burayı yapınca koyunları çoğalttık. 500 çıktık. Yıl yıl değiştik. kimi vakit sattık kimi vakit çoğalttık. Ancak hiç bir vakit 300’ün altına inmedi” dedi.
“HER BAYAN ÇALIŞSIN KENDİ PARASINI KAZANSIN”
Hayvancılığın güç olmadığını aktaran Yıldırım, “Her bayan çalışsın, kendi parasını kazansın. Eşinin elinin bakmasın ve beklemesin. Ben meskendeki işleri yapıyım, sen işe git demiyorum. Eşimle birlikte ben de geliyorum. Ben daha uygun anladığım için ondan evvel yapıyorum. Hastalığı, yemi üzere her şeyinde eşimden daha yeterliyim. Kent hayatını sevmiyorum. Anladığım da bir meslekti. O yüzden köye geldik. Allah devletimizden razı olsun. TKDK’nın yüzde 65 takviyesi ile burayı yaptık. Koşullar daha uygun. Sağımhane bile yapıldı” diye konuştu.
“MODERN HOŞ BİR HALDE HAYVAN YETİŞTİRİYORUZ”
2016 yılında TKDK’dan proje bedeli yüzde 65’i olan 880 bin TL hibe aldıklarını tabir eden Yıldıray Yıldırım ise, “300 baş küçükbaş koyun çiftliğimizi kurduk. Daha evvel derme çatma çadırlarda yapıyorduk. Şu anda aldığımız hibe ile çiftliğimizi kurduk. Daha çağdaş ve hoş bir biçimde hayvanlarımızı yetiştiriyoruz” halinde konuştu. (İHA)