Aramizda
Aktif Üye
“Ortadoğu’da ve Avrupa’da kelam sahibi olmuş şampuanlarla kremlerle üretim yapmış bir kozmetik sanayimiz var. Şu an ülkemizde yaklaşık 3 bin 600 üzerinde üretim yeri ve 50 bin üzerinde tescillenmiş marka insan kaynağı ile dünyada ve ülkemizde sağlıklı üretimin vurgusudur” diyen KÜAD Lideri ve Laber Kimya İdare Konseyi Lideri Levent Kahrıman, Kozmetik Üreticileri ve Araştırmacıları Derneği’nin kozmetik stratejisinin belirlenmesi açısından değerli bir yere sahip olduğunu vurguladı. Kahrıman, “KÜAD olarak yapmaya çalıştığımız; Türkiye’nin kozmetik stratejisini oluşturmak. Dünyanın insan merkezli olmasından dolayı sürdürülebilirlik manasında korkuları var. Yeşil mutabakat da buradan çıkmanın bir kılavuzu, haritası aslında. Buna uymak mecburiyetindeyiz. Bu manada da ülkemizde üreticiler bu dönüşümü nasıl yapacaklarını planlamaya çalışıyorlar. Dernek olarak bu dönüşümün yol haritasını öğretmeye çalışan bir ekosistem kurmaya çalışıyoruz” dedi.
Kozmetikte Türkiye üretim üssü
KÜAD Lider Yardımcısı ve MG International Fragrance Company Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bülent Konca ise, “Yeşil mutabakatla birlikte Türkiye, şayet olmazsa olmaz dünya dinamiklerindeki regülasyonlara ahenk göstermek zorunda. Tüm bunları yapabilmek için tabiatın bize sunmuş olduğu kaynaklara hürmet duymamız gerekiyor. Pandemi ile bir arada sağlıklı olmak için hijyenik mamüllerin tüketim alışkanlıkları değişti. Dünya için bu mamüllerin üretim imkanı arttı. Çin ve Amerika’nın yetersiz kaldığı yerlerde Türkiye devreye girdi. Her geçen gün bu tecrübelerle bölümümüzü geliştiriyoruz. Daha hayli daha yeni daha inovatif daha katma pahalı eserler üretmeye yöneliyoruz. Türkiye’yi küresel şirketlerin merkezi haline getiriyoruz” dedi. Bülent Konca, endüstrici, üretici, tedarikçiler, tüketici münasebetinde insan odaklı olmak gerektiğine vurgu yaptı. Yeni tesis yatırımlarından kelam eden Konca; 2023’ün üçüncü çeyreğinin sonunda test edilmeye başlanacağını ileterek yeni tesislerinin sürdürülebilir üretim ve yeşil tesis dinamiklerine uygun olarak kesime örnek teşkil edeceğini söylemiş oldu.
Artık odak noktası, sürdürülebilirlik
KÜAD Kongre Lideri ve AKS Kozmetik Kurucusu Fuat Arslan da kozmetik dalının dünyada ve ülkemizde epey büyük bir potansiyele sahip olduğunu lisana getirerek şunları söylemiş oldu: “Biz bugün KÜAD olarak 198 ülkeye ihracat yapıyoruz. Bilhassa son periyotta cilt bakım mamüllerine talepte bundan evvelki yıla nazaran yüzde 16’lık bir artış oldu. Türkiye’deki kozmetik ihracatımız ithalatımızın önünde. Öteki taraftan da kozmetik manasında Türkiye bir üretim üssü pozisyonunda. Yeşil mutabakat dünyadaki en şimdiki konulardan bir tanesi. Çok süratli aksiyon alabilen bir ülkeyiz. 2030 yılında da yüzde 50 oranında karbon salınımı azaltma çalışmaları var. Gayemiz kongrede bu şuuru oluşturmak. Bir dönüşüm yaşanıyor. ötürüsıyla sürdürülebilir bir ihracat için klasik modelden uzaklaşarak daha döngüsel bir modele geçmek gerekiyor. Biz de kongrenin ana temasını yeşil mutabakat olarak belirledik.Yerli hammadde ve yerli ambalaj üretim noktasında bizim bir an evvel planlamalar yapmamız gerekiyor.”
KÜAD İdare Konseyi Üyesi ve Sapro Paklık Eserleri İcra Konseyi Üyesi Belgin Sile ise kozmetik dalında standardizasyon çalışmaları hakkında bilgilendirmede bulunarak sektörel gelişim için kontrol ve regülasyonun kıymetine değindi. Üreticilere verilen dayanak fonlarına da konuşmasında yer veren Sile, dal içerisinde denetimsel hassasiyetler ve beklentiler hakkında da öngörülerini paylaştı. Sile “Pandemi periyoduyla tabiat teşebbüsleri daha epeyce arttı. Bugün standartlar rekaket gücünü gerektiriyor. Hem Türkiye hem Avrupa regülasyonlarını takip ettiğiniz vakit ortak birebir lisanı konuşmuş olursunuz. Biz kozmetik üreticileri olarak nasıl daha güzelini yapabiliriz, atıkları nasıl güzelleştiririz diye bakıyoruz. Sürdürülebilirliği herkes odak noktası haline getirmeye başladı. Aslında üreticiler aldığımız hammaddelerden yola çıkarak buna başladı. Bütün bunları yaparken de standartlara ahenk sağlamak fazlaca kıymetli. Ben yeni adım atacaklara bu manada işin doğrusunu vaktinde yapmalarını tavsiye ediyorum” halinde konuştu.
Kozmetikte Türkiye üretim üssü
KÜAD Lider Yardımcısı ve MG International Fragrance Company Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bülent Konca ise, “Yeşil mutabakatla birlikte Türkiye, şayet olmazsa olmaz dünya dinamiklerindeki regülasyonlara ahenk göstermek zorunda. Tüm bunları yapabilmek için tabiatın bize sunmuş olduğu kaynaklara hürmet duymamız gerekiyor. Pandemi ile bir arada sağlıklı olmak için hijyenik mamüllerin tüketim alışkanlıkları değişti. Dünya için bu mamüllerin üretim imkanı arttı. Çin ve Amerika’nın yetersiz kaldığı yerlerde Türkiye devreye girdi. Her geçen gün bu tecrübelerle bölümümüzü geliştiriyoruz. Daha hayli daha yeni daha inovatif daha katma pahalı eserler üretmeye yöneliyoruz. Türkiye’yi küresel şirketlerin merkezi haline getiriyoruz” dedi. Bülent Konca, endüstrici, üretici, tedarikçiler, tüketici münasebetinde insan odaklı olmak gerektiğine vurgu yaptı. Yeni tesis yatırımlarından kelam eden Konca; 2023’ün üçüncü çeyreğinin sonunda test edilmeye başlanacağını ileterek yeni tesislerinin sürdürülebilir üretim ve yeşil tesis dinamiklerine uygun olarak kesime örnek teşkil edeceğini söylemiş oldu.
Artık odak noktası, sürdürülebilirlik
KÜAD Kongre Lideri ve AKS Kozmetik Kurucusu Fuat Arslan da kozmetik dalının dünyada ve ülkemizde epey büyük bir potansiyele sahip olduğunu lisana getirerek şunları söylemiş oldu: “Biz bugün KÜAD olarak 198 ülkeye ihracat yapıyoruz. Bilhassa son periyotta cilt bakım mamüllerine talepte bundan evvelki yıla nazaran yüzde 16’lık bir artış oldu. Türkiye’deki kozmetik ihracatımız ithalatımızın önünde. Öteki taraftan da kozmetik manasında Türkiye bir üretim üssü pozisyonunda. Yeşil mutabakat dünyadaki en şimdiki konulardan bir tanesi. Çok süratli aksiyon alabilen bir ülkeyiz. 2030 yılında da yüzde 50 oranında karbon salınımı azaltma çalışmaları var. Gayemiz kongrede bu şuuru oluşturmak. Bir dönüşüm yaşanıyor. ötürüsıyla sürdürülebilir bir ihracat için klasik modelden uzaklaşarak daha döngüsel bir modele geçmek gerekiyor. Biz de kongrenin ana temasını yeşil mutabakat olarak belirledik.Yerli hammadde ve yerli ambalaj üretim noktasında bizim bir an evvel planlamalar yapmamız gerekiyor.”
KÜAD İdare Konseyi Üyesi ve Sapro Paklık Eserleri İcra Konseyi Üyesi Belgin Sile ise kozmetik dalında standardizasyon çalışmaları hakkında bilgilendirmede bulunarak sektörel gelişim için kontrol ve regülasyonun kıymetine değindi. Üreticilere verilen dayanak fonlarına da konuşmasında yer veren Sile, dal içerisinde denetimsel hassasiyetler ve beklentiler hakkında da öngörülerini paylaştı. Sile “Pandemi periyoduyla tabiat teşebbüsleri daha epeyce arttı. Bugün standartlar rekaket gücünü gerektiriyor. Hem Türkiye hem Avrupa regülasyonlarını takip ettiğiniz vakit ortak birebir lisanı konuşmuş olursunuz. Biz kozmetik üreticileri olarak nasıl daha güzelini yapabiliriz, atıkları nasıl güzelleştiririz diye bakıyoruz. Sürdürülebilirliği herkes odak noktası haline getirmeye başladı. Aslında üreticiler aldığımız hammaddelerden yola çıkarak buna başladı. Bütün bunları yaparken de standartlara ahenk sağlamak fazlaca kıymetli. Ben yeni adım atacaklara bu manada işin doğrusunu vaktinde yapmalarını tavsiye ediyorum” halinde konuştu.