BOTR
Yeni Üye
İLAYDA KILIÇAY
Artan Rusya-Ukrayna tansiyonu jeopolitik risklerin yanında ‘siber riskleri’ de ülkelerin gündemine taşımaya başladı. The Guardian’ın haberine göre İngiltere’deki firmalar Rusya’dan gelecek mümkün siber taarruzlara karşı uyarıldı.
Öte yandan, Microsoft Türkiye Güvenlik Küme Yöneticisi Ozan Öncel, dijital ortamı ülkeler için ‘yeni kuşak savaş alanı’ olarak nitelendirirken, “Bu akınları yüzde 100 önlemek birçok vakit mümkün olmuyor, Microsoft olarak önemli bir kısmını izliyoruz. Ülkelere ya da ilgili paydaşlara bu atakların bertaraf edilmesi noktasında dayanak oluyoruz” diye konuştu.
Operasyonel sistemlere hücumda artış var
Gelecek devirde dijitalleşmenin artmasıyla siber akınlara yönelik tedbirlerin değer kazanacağına dikkat çeken Öncel, siber atakların yaklaşık yüzde 50’ye yakının ABD’ye yapıldığını belirtirken yüzde 16’yla ikinci sırada Ukrayna’nın yer aldığını tabir etti.
Öncel, fidye yazılımlarının 2021’de yüzde 150, oltalama ataklarının Mart 2020’den bu yana yüzde 667 artarken günümüzde dünya genelinde her saniye 579 şifre saldırısının gerçekleştiğini belirtti.
Öncel, “Daha hayli bilgi teknolojileri tarafına yoğunlaşılan bir taarruz vardı. Operasyonel sistemlere yönelik siber akınlarda artış görüyoruz. Yeni yeni kategoriler oluşuyor ve buralarda risk seviyesi artıyor doğal olarak. ötürüsıyla Türkiye ve dünya için gidilecek daha epey yol olduğunu söyleyebilirim” diye konuştu.
Geçmişe kıyasla siber atakların sırf muhakkak bir bölüme değil, tüm kesimlere yayılmaya başladığını belirten Öncel, “Bulut teknolojisi kullanan şirketler genelde hizmeti aldıkları firmaların sağlamış oldukları güvenlikten de yararlanıyorlar. Bulut bilişim hizmeti almayıp kendi merkezlerinde kendi yazılımlarını yönetmek durumunda kalan şirketler için buralar da riskler hayli daha büyük” dedi.
Microsof 20 milyar dolar bütçe ayırdı
Öncel siber güvenliğin Microsoft için hayli değerli bir faaliyet alanı haline geldiğini belirtirken şunları söz etti: “Sadece siber güvenlik için çalışan 8 bin 500 üzerinde çalışanımız var. Her yıl 1 milyar doların üzerinde siber güvenlik için Ar-Ge bütçesi ayırıyoruz, fakat önümüzdeki beş yılda bunu artırarak 20 milyar dolarlık bir bütçe ayırmayı taahhüt ettik.”
Lisansız kullanım arttı
Türkiye’de lisanssız yazılım kullanmasının arttığına da dikkat çeken Öncel, her firma ve bireyin siber güvenlikle alakalı farkındalığının ve bütçesinin olması gerektiğini belirtti. Öncel, “Bulut teknolojisinin kullanması arttıkça ve abonelik sistemlerine geçildikçe buralarda aktivitenin düşmesini bekliyoruz. şahsi güvenliğimiz açısından gereğince farkındalığımız yok” diye konuştu.
Artan Rusya-Ukrayna tansiyonu jeopolitik risklerin yanında ‘siber riskleri’ de ülkelerin gündemine taşımaya başladı. The Guardian’ın haberine göre İngiltere’deki firmalar Rusya’dan gelecek mümkün siber taarruzlara karşı uyarıldı.
Öte yandan, Microsoft Türkiye Güvenlik Küme Yöneticisi Ozan Öncel, dijital ortamı ülkeler için ‘yeni kuşak savaş alanı’ olarak nitelendirirken, “Bu akınları yüzde 100 önlemek birçok vakit mümkün olmuyor, Microsoft olarak önemli bir kısmını izliyoruz. Ülkelere ya da ilgili paydaşlara bu atakların bertaraf edilmesi noktasında dayanak oluyoruz” diye konuştu.
Operasyonel sistemlere hücumda artış var
Gelecek devirde dijitalleşmenin artmasıyla siber akınlara yönelik tedbirlerin değer kazanacağına dikkat çeken Öncel, siber atakların yaklaşık yüzde 50’ye yakının ABD’ye yapıldığını belirtirken yüzde 16’yla ikinci sırada Ukrayna’nın yer aldığını tabir etti.
Öncel, fidye yazılımlarının 2021’de yüzde 150, oltalama ataklarının Mart 2020’den bu yana yüzde 667 artarken günümüzde dünya genelinde her saniye 579 şifre saldırısının gerçekleştiğini belirtti.
Öncel, “Daha hayli bilgi teknolojileri tarafına yoğunlaşılan bir taarruz vardı. Operasyonel sistemlere yönelik siber akınlarda artış görüyoruz. Yeni yeni kategoriler oluşuyor ve buralarda risk seviyesi artıyor doğal olarak. ötürüsıyla Türkiye ve dünya için gidilecek daha epey yol olduğunu söyleyebilirim” diye konuştu.
Geçmişe kıyasla siber atakların sırf muhakkak bir bölüme değil, tüm kesimlere yayılmaya başladığını belirten Öncel, “Bulut teknolojisi kullanan şirketler genelde hizmeti aldıkları firmaların sağlamış oldukları güvenlikten de yararlanıyorlar. Bulut bilişim hizmeti almayıp kendi merkezlerinde kendi yazılımlarını yönetmek durumunda kalan şirketler için buralar da riskler hayli daha büyük” dedi.
Microsof 20 milyar dolar bütçe ayırdı
Öncel siber güvenliğin Microsoft için hayli değerli bir faaliyet alanı haline geldiğini belirtirken şunları söz etti: “Sadece siber güvenlik için çalışan 8 bin 500 üzerinde çalışanımız var. Her yıl 1 milyar doların üzerinde siber güvenlik için Ar-Ge bütçesi ayırıyoruz, fakat önümüzdeki beş yılda bunu artırarak 20 milyar dolarlık bir bütçe ayırmayı taahhüt ettik.”
Lisansız kullanım arttı
Türkiye’de lisanssız yazılım kullanmasının arttığına da dikkat çeken Öncel, her firma ve bireyin siber güvenlikle alakalı farkındalığının ve bütçesinin olması gerektiğini belirtti. Öncel, “Bulut teknolojisinin kullanması arttıkça ve abonelik sistemlerine geçildikçe buralarda aktivitenin düşmesini bekliyoruz. şahsi güvenliğimiz açısından gereğince farkındalığımız yok” diye konuştu.