celikci
Yeni Üye
Türk sanatçı Ayşe Emel Gümüş ile Çinli Cang Dışıng’ın yapıtları ile katkıda bulunduğu stant, Pekin Yunus Emre Türk Kültür Merkezi’nde açıldı. Çin’den Batı’ya uzanan tarihi İpek Yolu medeniyetlerini deniz teması ile birleştiren, yağlı boya ve karma teknikle yapılan fotoğraflar, izleyicilerin beğenisine sunuldu.
Serginin açılışında konuşan Türkiye’nin Pekin Büyükelçiliği Müsteşarı Teoman Uykur, “Deniz İpek Yolu” bahisli standın, geçen yıl açılan Pekin Yunus Emre Kültür Merkezi’nde düzenlenen ilk sergi olduğunu belirtti.
Yunus Emre’nin doğayı yapıtlarında merkeze koyduğunu, onun için tabiatın her halinin yaratımın bir tezahürü olduğunu vurgulayan Uykur, “Merkezimize ismini veren Yunus Emre’nin doğduğu topraklardan binlerce kilometre ötede asırlar daha sonra bugün onun tabiat sevgisini yansıtan bir standa mesken sahipliği yapıyoruz” dedi.
Uykur, standın gerçekleşmesine katkılarından dolayı Çin Nüfus Kültürü Tanıtım Derneği Ulusal Komitesine, Yunus Emre Kültür Merkezi’ne ve sanatkarlar Gümüş ile Cang’a teşekkür ederek, şunları kaydetti:
“Biz diliyoruz ki; dünyamızı kaplayan denizlerimiz üzere bu iki kıymetli sanatkarımızın deniz bahisli ve İpek Yolu’nun üstündeki medeniyetleri resmettikleri bu yapıtları de halklarımız içinde bir köprü nazaranvi görsün. İpek Yolu’nun iki ucunda konumlanan, etkileşimleri binlerce yıl öncesine uzanan halklarımızın, birbirlerinin kültür ve geleneklerini daha yakından tanımasına katkı sağlasın, yeni dostluklar kurmamıza vesile olsun.”
GÖK TAPINAĞINDAN AYASOYFA’YA
Sanatçı Ayşe Emel Gümüş’ün bir uçta Çin uygarlığının merkezi sayılan Pekin’deki Gök Tapınağı’ndan öteki uçta Ayasofya’ya uzanan İpek Yolu’nu, deniz, çöl ve gökyüzü katmanlarıyla tasvir eden tablosu, izleyicilerden büyük ilgi gördü.
Gökteki yıldızların eski vakit içinderda İpek Yolu seyyahlarının pusulası olduğunu, hem karadaki birebir vakitte denizdeki seyahatlerin rotasını belirlediğini hatırlatan Gümüş, “İpek Yolu, uygarlıkların da pusulası oldu. Buradan taşınan ipek ve başka eserler, uygarlıkların da yolunu çizdi” tabirini kullandı.
Gümüş’ün fotoğraflarında, İpek Yolu güzergahındaki medeniyetler içindeki bağları, ipek liflerini andıran, tabloları kateden farklı renklerdeki çizgilerle temsil etmesi dikkati çekti.
Çinli ressam Cang da deniz görüntülerine odaklanan yağlı boya fotoğraflarında hayatın bir imgesini ve yansımasını yakalamaya çalıştığını vurguladı. Çin Merkezi Hoş Sanatlar Akademisi ve Ulusal Sanat Akademisi’nden mezun olan usta ressam, “çift taraflı deniz perspektifi tekniğinin mucidi” olarak biliniyor.
Denizin hareketlerini, suların akışını ve çekilişini, tabloyu bölen bir ayna varmışçasına kimi vakit de tüm tablo bir aynadan yansıyormuşçasına resmeden Cang, burada ömrün akışıyla insanın karşılaştığı zorluklara karşın yaşama iradesini sürdürmesi ile bir paralellik gördüğünü belirtti.
Cang, gelgitleri, açıklarda bloklar halinde yığılan dalgaları, kayalıkları, ufuktaki martıları resmettiği tabloları üzerine yaptığı yorumda, “Sanat burada yüzeyde değil, aynadaki yansımada, burada beliren ayna imgesinde” değerlendirmesinde bulundu.
“Denizde İpek Yolu” standı, 22-27 Ağustos’ta, Pekin Yunus Emre Kültür Merkezi’nde ziyaret edilebilecek.
Okumaya devam et...
Serginin açılışında konuşan Türkiye’nin Pekin Büyükelçiliği Müsteşarı Teoman Uykur, “Deniz İpek Yolu” bahisli standın, geçen yıl açılan Pekin Yunus Emre Kültür Merkezi’nde düzenlenen ilk sergi olduğunu belirtti.
Yunus Emre’nin doğayı yapıtlarında merkeze koyduğunu, onun için tabiatın her halinin yaratımın bir tezahürü olduğunu vurgulayan Uykur, “Merkezimize ismini veren Yunus Emre’nin doğduğu topraklardan binlerce kilometre ötede asırlar daha sonra bugün onun tabiat sevgisini yansıtan bir standa mesken sahipliği yapıyoruz” dedi.
Uykur, standın gerçekleşmesine katkılarından dolayı Çin Nüfus Kültürü Tanıtım Derneği Ulusal Komitesine, Yunus Emre Kültür Merkezi’ne ve sanatkarlar Gümüş ile Cang’a teşekkür ederek, şunları kaydetti:
“Biz diliyoruz ki; dünyamızı kaplayan denizlerimiz üzere bu iki kıymetli sanatkarımızın deniz bahisli ve İpek Yolu’nun üstündeki medeniyetleri resmettikleri bu yapıtları de halklarımız içinde bir köprü nazaranvi görsün. İpek Yolu’nun iki ucunda konumlanan, etkileşimleri binlerce yıl öncesine uzanan halklarımızın, birbirlerinin kültür ve geleneklerini daha yakından tanımasına katkı sağlasın, yeni dostluklar kurmamıza vesile olsun.”
GÖK TAPINAĞINDAN AYASOYFA’YA
Sanatçı Ayşe Emel Gümüş’ün bir uçta Çin uygarlığının merkezi sayılan Pekin’deki Gök Tapınağı’ndan öteki uçta Ayasofya’ya uzanan İpek Yolu’nu, deniz, çöl ve gökyüzü katmanlarıyla tasvir eden tablosu, izleyicilerden büyük ilgi gördü.
Gökteki yıldızların eski vakit içinderda İpek Yolu seyyahlarının pusulası olduğunu, hem karadaki birebir vakitte denizdeki seyahatlerin rotasını belirlediğini hatırlatan Gümüş, “İpek Yolu, uygarlıkların da pusulası oldu. Buradan taşınan ipek ve başka eserler, uygarlıkların da yolunu çizdi” tabirini kullandı.
Gümüş’ün fotoğraflarında, İpek Yolu güzergahındaki medeniyetler içindeki bağları, ipek liflerini andıran, tabloları kateden farklı renklerdeki çizgilerle temsil etmesi dikkati çekti.
Çinli ressam Cang da deniz görüntülerine odaklanan yağlı boya fotoğraflarında hayatın bir imgesini ve yansımasını yakalamaya çalıştığını vurguladı. Çin Merkezi Hoş Sanatlar Akademisi ve Ulusal Sanat Akademisi’nden mezun olan usta ressam, “çift taraflı deniz perspektifi tekniğinin mucidi” olarak biliniyor.
Denizin hareketlerini, suların akışını ve çekilişini, tabloyu bölen bir ayna varmışçasına kimi vakit de tüm tablo bir aynadan yansıyormuşçasına resmeden Cang, burada ömrün akışıyla insanın karşılaştığı zorluklara karşın yaşama iradesini sürdürmesi ile bir paralellik gördüğünü belirtti.
Cang, gelgitleri, açıklarda bloklar halinde yığılan dalgaları, kayalıkları, ufuktaki martıları resmettiği tabloları üzerine yaptığı yorumda, “Sanat burada yüzeyde değil, aynadaki yansımada, burada beliren ayna imgesinde” değerlendirmesinde bulundu.
“Denizde İpek Yolu” standı, 22-27 Ağustos’ta, Pekin Yunus Emre Kültür Merkezi’nde ziyaret edilebilecek.
Okumaya devam et...