amerikali
Yeni Üye
Bağınızda zorlanıyor musunuz? bu biçimde fazlaca büyük, epeyce çeşitliliğe sahip bir kulübün üyesisiniz. Münasebet kahırları her insanın başına geldi ve her vakit sorun yarattılar. Lakin şimdilerde dünya, her zamankinden daha süratli değişirken bu problemler gittikçe ön plana çıkmaya başladı. Biz de bu yazımızda bağınızda olmaması gereken kimi şeylerden bahsediyoruz.
Kaynak: https://medium.com/on-the-couch/8-thi…
1) Alakamız sağlıklı mı, değil mi?
Buradaki sorun, alakaların bir ‘mutlaklığı’ olmamasıdır. Aşk, öncesinden tasarımı ve planı olan bir şey olmamakla birlikte herkese bakılırsa farklı bir histir. Bir çiftin birbirinden ayrılma noktasında yaptığı şeyler, öteki bir çift için büsbütün olağan olabilir. En yeterli başlangıç noktası, alakanızın (veya partnerinizle bir arada olmanın) sizde hangi hisleri harekete geçirdiğini bulmaktır; daha sonra bunlardan hangilerinin sağlıklı, hangilerinin sıhhatsiz olduğunu düşünmek gerekir. Biriyle uzun müddet birlikte olmak vakit içinde zorlaşabilir; partnerinize karşı duyduğunuz hisler büyük bir olasılıkla birebir kalmaz. Ancak özünde, bağlantınız sizi makus hissettirmemelidir.
2) Münasebetiniz sizi kaygıya sevk etmemeli.
Telaş ve biraz güvensizlik hissi, yeni ilgilerde ‘neler yaşandığını’ anlamaya çalışırken olağandır. Bu durum yaralandığınızda ve kendinizi daha fazla faydalanmaya maruz bırakmaktan telaş duyduğunuzda bilhassa yaygındır. Ancak birlikte olduğunuz şahıstan tam olarak emin olmadığınız için daima artan tasa yanlıştır. Şayet yaşanan buysa, durumu kıymetlendirmekte yarar vardır.
3) Alakanız, sizi kendi konutunuzda partnerinizi rahatsız etmemek için sessiz olmaya zorlamamalı.
Eşinizin öngörülemeyen makûs ruh hallerinden emin olmadığınız için konutunuzda ses yapmamaya çalıştığınız oldu mu? Partneriniz gündüz saatlerinde uyuması gereken yorgun bir vardiya çalışanı değilse, konutunuzda rahatça dolaşabilmeli, olağan ses düzeylerinde konuşabilmeli ve kaygı duymadan kendi işlerinizi yapabilmelisiniz. Ancak bunu aslına bakarsanız biliyorsunuz, değil mi?
4) İlginiz sizi arkadaşlarınızdan ayırmamalı.
İzolasyon, tüm toksik münasebetlerin gölgesinde pusuya yatmaktadır. Toksik bir partner, ‘böl ve fethet’ taktikleri ile sizi yavaş yavaş tüm arkadaşlarınızdan ayıracak, ve günün sonunda kendisinden öteki gidecek kapı bırakmayacaktır. Yeterli bir eş, arkadaşlarınız size karşı güzel davrandığı sürece sizi arkadaşlarınızla birlikte olmaya teşvik edecektir.
5) Alakanızı savunmak zorunda kalacak bir durumda olmamalısınız.
Ebeveynleriniz partnerinizi sevmiyorsa yahut tam zıddıysa bu durum sizi zorlayabilir. Kendinizi, yapmanız zarurî olmamasına karşın, bu kişiyi nitekim sevdiğinize dair konularda açıklama yapmaya çalışırken bulabilirsiniz. İşin püf noktası dikkatli olmaktan geçiyor. Sadece arkadaşlarınızın yahut ailenizin seçiminizi eleştirmesini engellemek için eşinizin makus davranışını haklı çıkarmaktan kaçının. Ve şayet bağınızı gizlemek zorunda kalacak bir duruma geldiyseniz, durumların yeterli olmadığını anlayın.
6) Alakanız akıl sıhhatinizi sorgulamanıza niye olmamalı.
Biroldukca toksik alakanın ayırt edici özelliği ‘Gaslighting’. Partneriniz, her şeydilk evvel gerçekliğinizi sorgulamanıza niye olduğunda sorunlu bir durum vardır: Bu nitekim oldu mu? Bunu abarttım mı yoksa hayal mi ettim? Bunlar, gerçeklik algısını kaybedip kaybetmediğinizi sorgulamaya başladığınız durumlar. Bu mevzuda endişeleniyorsanız, dışarıdan emniyetli bir görüş alın zira bir müddetdir toksik bir partnerle beraberyseniz, epey geçmeden kendinizi sorgulama sanatında ustalaşmış olacaksınız.
7) Münasebetiniz güvenlik açıklarınızı ön plana çıkarmamalı.
Bedeniniz hakkında kendinizi savunmasız hissediyorsanız, partneriniz dikkatleri bu güvensizliğin üzerine çekmemelidir. Örneğin burnunuzun görünüşü sizi rahatsız ediyorsa ve eşiniz bu durumu bildiği biçimde sizi rahatsız olacağınız bir toplumsal duruma sokuyorsa kırmızı alarm olabilir.
8) Münasebetiniz kişiliğinizi değiştirmemeli.
Şayet kıyafetler konusunda hakikaten tehlikeli bir zevkiniz var ise, partneriniz bunu düzeltmeye çalışabilir. örneğin sandaletlerin içine çorap mı giyiyorsunuz? Affedersiniz fakat kıyafet konusunda yüzeysel değişiklik kimi vakit gereğinden çok oluyor. Biriyle uzun mühlet bir arada olduğunuzda, kişiliğiniz biraz onlarınkine dönüşür. Buna da ‘uyarlamak’ denir. Lakin kişiliğiniz, yani özünüzde kim olduğunuz değiştirilmemelidir. Sizi bedelli kılan şey farklılıklarınızdır. Siz olduğunuz ve olmak istediğiniz şahıssınız. Partneriniz bundan zevk almalı, hatta bunu övmelidir.
Bu husus hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!
Kaynak: https://medium.com/on-the-couch/8-thi…
1) Alakamız sağlıklı mı, değil mi?
Buradaki sorun, alakaların bir ‘mutlaklığı’ olmamasıdır. Aşk, öncesinden tasarımı ve planı olan bir şey olmamakla birlikte herkese bakılırsa farklı bir histir. Bir çiftin birbirinden ayrılma noktasında yaptığı şeyler, öteki bir çift için büsbütün olağan olabilir. En yeterli başlangıç noktası, alakanızın (veya partnerinizle bir arada olmanın) sizde hangi hisleri harekete geçirdiğini bulmaktır; daha sonra bunlardan hangilerinin sağlıklı, hangilerinin sıhhatsiz olduğunu düşünmek gerekir. Biriyle uzun müddet birlikte olmak vakit içinde zorlaşabilir; partnerinize karşı duyduğunuz hisler büyük bir olasılıkla birebir kalmaz. Ancak özünde, bağlantınız sizi makus hissettirmemelidir.
2) Münasebetiniz sizi kaygıya sevk etmemeli.
Telaş ve biraz güvensizlik hissi, yeni ilgilerde ‘neler yaşandığını’ anlamaya çalışırken olağandır. Bu durum yaralandığınızda ve kendinizi daha fazla faydalanmaya maruz bırakmaktan telaş duyduğunuzda bilhassa yaygındır. Ancak birlikte olduğunuz şahıstan tam olarak emin olmadığınız için daima artan tasa yanlıştır. Şayet yaşanan buysa, durumu kıymetlendirmekte yarar vardır.
3) Alakanız, sizi kendi konutunuzda partnerinizi rahatsız etmemek için sessiz olmaya zorlamamalı.
Eşinizin öngörülemeyen makûs ruh hallerinden emin olmadığınız için konutunuzda ses yapmamaya çalıştığınız oldu mu? Partneriniz gündüz saatlerinde uyuması gereken yorgun bir vardiya çalışanı değilse, konutunuzda rahatça dolaşabilmeli, olağan ses düzeylerinde konuşabilmeli ve kaygı duymadan kendi işlerinizi yapabilmelisiniz. Ancak bunu aslına bakarsanız biliyorsunuz, değil mi?
4) İlginiz sizi arkadaşlarınızdan ayırmamalı.
İzolasyon, tüm toksik münasebetlerin gölgesinde pusuya yatmaktadır. Toksik bir partner, ‘böl ve fethet’ taktikleri ile sizi yavaş yavaş tüm arkadaşlarınızdan ayıracak, ve günün sonunda kendisinden öteki gidecek kapı bırakmayacaktır. Yeterli bir eş, arkadaşlarınız size karşı güzel davrandığı sürece sizi arkadaşlarınızla birlikte olmaya teşvik edecektir.
5) Alakanızı savunmak zorunda kalacak bir durumda olmamalısınız.
Ebeveynleriniz partnerinizi sevmiyorsa yahut tam zıddıysa bu durum sizi zorlayabilir. Kendinizi, yapmanız zarurî olmamasına karşın, bu kişiyi nitekim sevdiğinize dair konularda açıklama yapmaya çalışırken bulabilirsiniz. İşin püf noktası dikkatli olmaktan geçiyor. Sadece arkadaşlarınızın yahut ailenizin seçiminizi eleştirmesini engellemek için eşinizin makus davranışını haklı çıkarmaktan kaçının. Ve şayet bağınızı gizlemek zorunda kalacak bir duruma geldiyseniz, durumların yeterli olmadığını anlayın.
6) Alakanız akıl sıhhatinizi sorgulamanıza niye olmamalı.
Biroldukca toksik alakanın ayırt edici özelliği ‘Gaslighting’. Partneriniz, her şeydilk evvel gerçekliğinizi sorgulamanıza niye olduğunda sorunlu bir durum vardır: Bu nitekim oldu mu? Bunu abarttım mı yoksa hayal mi ettim? Bunlar, gerçeklik algısını kaybedip kaybetmediğinizi sorgulamaya başladığınız durumlar. Bu mevzuda endişeleniyorsanız, dışarıdan emniyetli bir görüş alın zira bir müddetdir toksik bir partnerle beraberyseniz, epey geçmeden kendinizi sorgulama sanatında ustalaşmış olacaksınız.
7) Münasebetiniz güvenlik açıklarınızı ön plana çıkarmamalı.
Bedeniniz hakkında kendinizi savunmasız hissediyorsanız, partneriniz dikkatleri bu güvensizliğin üzerine çekmemelidir. Örneğin burnunuzun görünüşü sizi rahatsız ediyorsa ve eşiniz bu durumu bildiği biçimde sizi rahatsız olacağınız bir toplumsal duruma sokuyorsa kırmızı alarm olabilir.
8) Münasebetiniz kişiliğinizi değiştirmemeli.
Şayet kıyafetler konusunda hakikaten tehlikeli bir zevkiniz var ise, partneriniz bunu düzeltmeye çalışabilir. örneğin sandaletlerin içine çorap mı giyiyorsunuz? Affedersiniz fakat kıyafet konusunda yüzeysel değişiklik kimi vakit gereğinden çok oluyor. Biriyle uzun mühlet bir arada olduğunuzda, kişiliğiniz biraz onlarınkine dönüşür. Buna da ‘uyarlamak’ denir. Lakin kişiliğiniz, yani özünüzde kim olduğunuz değiştirilmemelidir. Sizi bedelli kılan şey farklılıklarınızdır. Siz olduğunuz ve olmak istediğiniz şahıssınız. Partneriniz bundan zevk almalı, hatta bunu övmelidir.
Bu husus hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!