mudhaber
Aktif Üye
İzmir’de bir hakim, doktora, hemşireye, sıhhat çalışanına karşı işlenen kabahatlerde cezanın yarı oranında artırılması kuralının Anayasa’nın eşitlik unsuruna ters olduğunu savundu. Hakim kuralın iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.
Son senelerda her gün bir tabibin, bir hemşirenin ya da sıhhat çalışanının şiddete maruz kaldığı haberi gelmesi tüm toplumda bir hassasiyet oluşturdu. Şiddetin önlenmesi için çeşitli çalışmalar, etkinlikler yapılırken İzmir’de bir yargıçtan farklı bir çıkış geldi.
İzmir 35. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi, Anayasa Mahkemesi’ne başvurarak, sıhhat çalışanına tehdit ve hakaret argümanıyla yargılamakta olduğu sanık hakkında cezanın yarı oranında artırılması kuralının Anayasa’ya alışılmamış olduğunu ve iptalini istedi.
Hakim müracaat sonucunda özetle şu argümanlar ileri sürüldü.
Kuralın “Kamu sıhhat kurum ve kuruluşlarında nazaranv yapan sıhhat çalışanı ile yardımcı sıhhat çalışanına karşı misyonları sebebiyle işlenen 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan tehdit (madde 106) suçu” tarafından Anayasa’ya alışılmamış olmadıklarına ve itirazın REDDİNE OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Son senelerda her gün bir tabibin, bir hemşirenin ya da sıhhat çalışanının şiddete maruz kaldığı haberi gelmesi tüm toplumda bir hassasiyet oluşturdu. Şiddetin önlenmesi için çeşitli çalışmalar, etkinlikler yapılırken İzmir’de bir yargıçtan farklı bir çıkış geldi.
İzmir 35. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi, Anayasa Mahkemesi’ne başvurarak, sıhhat çalışanına tehdit ve hakaret argümanıyla yargılamakta olduğu sanık hakkında cezanın yarı oranında artırılması kuralının Anayasa’ya alışılmamış olduğunu ve iptalini istedi.
Hakim müracaat sonucunda özetle şu argümanlar ileri sürüldü.
- Ceza mevzuatında tüm kamu bakılırsavlilerine bakılırsavlerinden dolayı işlenen hakaret, tehdit, taammüden yaralama ve nazaranvi yaptırmamak için direnme cürümlerinin cezalarını artıran ortak düzenlemelerin bulunduğu,
- Bu husustaki tek istisnanın Cumhurbaşkanına hakaret cürmüne ait olduğu,
- İtiraz konusu kuralların ise sıhhat çalışanlarına yönelik anılan hataların cezasını öteki kamu bakılırsavlilerine bakılırsa daha fazla artırdığı,
- Bu durumun eşitlik prensibiyle bağdaşmadığı belirtilerek kuralların Anayasa’nın 10. hususuna alışılmamış olduğu…
- İtiraz konusu kurallar öbür kamu gorevlilerine karşı işlenen tehdit hatalarından farklı olarak sıhhat çalışanı olan kamu gorevlilerine karşı işlenen tehdit hatalarında yarı oranında bir artırım yapılmasını öngörmektedir.
- Sıhhat hizmetleri niteliği prestijiyle makul bir sistem ortasında sunulması gereken, şahısların ve toplumun varlığı ve huzuru istikametinden vazgeçilemez, ertelenemez ve ikame edilemez hizmetlerdendir.
- Kanun koyucunun sıhhat çalışanlarına karşı işlenen cürümlerde son senelerda artış olduğunu kıymetlendirerek itiraz konusu kuralları öngördüğü anlaşılmaktadır.
- ötürüsıyla kuralların sıhhat çalışanına karşı anılan nitelikteki cürümlerin işlenmesini tedbire hedefiyle düzenlendiği açık olup bu maksatla öngörülen farklı muamelenin makul ve objektif bir temele dayanmadığı söylenemez.
- Kuralların öngördüğü yarı oranındaki ceza artırımının ölçüsüz bir tarafının de bulunmadığı anlaşıldığından kuralların Anayasa’nın 10. hususunda garanti altına alınan kanun önünde eşitlik unsurunu ihlal etmediği kararına varılmıştır.
Kuralın “Kamu sıhhat kurum ve kuruluşlarında nazaranv yapan sıhhat çalışanı ile yardımcı sıhhat çalışanına karşı misyonları sebebiyle işlenen 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan tehdit (madde 106) suçu” tarafından Anayasa’ya alışılmamış olmadıklarına ve itirazın REDDİNE OYBİRLİĞİYLE karar verildi.