mudhaber
Aktif Üye
Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Haziran 2021’den bu yana Marmara Denizi’nde oksijenin azaldığı, azot ve fosforda artış gözlendiği; fakat müsilajla ilgili bir bulguya rastlanmadığı net bir biçimde tespit edilmiş lakin bu müsilajın tekrar etmeyeceği manasına da gelmiyor” dedi.
Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İlbank Macunköy Toplumsal Tesisleri’nde düzenlenen Müsilaj Bilim Teknik Konseyi Toplantısı’na katıldı. Hazırlanan rapor, Bakan Kurum’a sunuldu. Basına kapalı olarak gerçekleşen toplantının akabinde Bakan Kurum, Marmara Denizi’nin geleceğine ve müsilaj probleminin tahliline dair fazlaca ayrıntılı bir toplantı gerçekleştirdiklerini söylemiş oldu.
“KALICI TAHLİLLERİ ORTAYA KOYMAK SURETİYLE BİTİRMEK ZORUNDAYIZ”
Bakan Kurum, denizlerde müsilajın görülmediğini; lakin bunun yine etmeyeceği manasına da gelmeyeceğini belirterek, şu sözleri kullandı:
* Maksadımızın net olarak bilinmesini isterim. Gayemiz anlık, günlük bir deniz paklığı başarısı değil. Kısa vadede adımlarımızı evet attık, şu an denizlerimizde müsilaj görülmüyor lakin bu müsilajın tekrar etmeyeceği manasına da gelmiyor.
* Bugün aldığımız yeni değerlendirmeler alanda yapmış olduğumuz ölçümlerde, tahlillerde denizimizde rastgele bir müsilaja rastlanmadı; lakin olağan ki bu aktif çalışmayı kalıcı tahlilleri de ortaya koymak suretiyle bitirmek zorundayız ki artık rastgele bir müsilaj tehlikesi ile karşı karşıya kalmayalım.
“TEMMUZ AYINDA TESTLER TAMAMLANACAK”
Bilim Konseyi bünyesinde çalışma kümeleri oluşturduklarını belirten Kurum, “Bu çalışma kümeleri ile birlikte aslında kirletici ölçüsünün azaltılması ile izleme ve takip sistemlerinin oluşturulması müsilaj oluşumu sistemlerin ve biyo çeşitliliğe tesirlerinin araştırılması, farkındalığın artırılması üzere noktada hem iklim değişikliği hem etraf noktasına farkındalığın artırılması ismine epeyce kıymetli çalışmalar yapıyoruz. bir daha müsilaj bertarafı başlıkları çerçevesinde biroldukça çalışmayı yürüttük. Bu noktada biyo teknolojik ve mekanik sistemlerle gayret araştırıldı. Bu çerçevede de sürece ait inşallah temmuz ayında tüm alandaki testlerimiz tamamlanacak ve alınacak sonuçlar çerçevesinde de sürecimizi yürütmeye uğraş göstereceğiz” diye konuştu.
‘MARMARA DENİZİ HASTA’
Haziran 2021’den bu yana Marmara Denizi’nde testler yapıldığına değinen Kurum, “Evet, oksijenin azaldığı azot ve fosforda artış gözlendiği; fakat müsilajla ilgili bir bulguya rastlanmadığı net bir biçimde tespit edilmiş ancak yine etmek gerekirse bu müsilajın yine etmeyeceği manasına da gelmiyor. Topyekün bu gayretinizi sürdürmek zorundayız. Müsilajın, denizin yüzeyinden ve tabanından temizlenmesi ve gündemimizden büsbütün çıkması için Bilim ve Teknik Heyetimizle bir arada Bakanlık olarak çalışmalarınızı kararlı bir biçimde sürdürüyoruz. Bugün geldiğimiz evre da göstermiştir ki hem hareket planınız tıpkı vakitte stratejik planımız müsilajla çabamızda epeyce isabetli sonuçları almamızı sağlamıştır. Marmara Denizimiz bu noktada aslında hasta. Bu hastalıkla ilgili uğraşını sonuna kadar vermek zorundayız” dedi.
Bakan Kurum, Marmara Deniz ve Stratejik Planı’nda belirlenen takvim ve iş programı çerçevesinde alınan kararlar doğrultusunda ve Marmot Projesi 2022 kış neticelerina göre Marmara Denizi’nde şu an azot ve fosfor girdisinin devam etmekte olduğu ve oksijenin azaldığını söylemiş oldu. Kurum, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Denizimize ulaşan azot ve fosfor yükünü azaltma noktasında bir daha oksijeni de artırma noktasında çalışmalarımızı Bilim Heyetimizin fikirleri ve teklifleri doğrultusunda yapıyoruz. Kontrollerimiz bu noktada devam ediyor. Bunun için de mevcut atık su arıtma tesislerinin ileri biyolojik arıtma tesislerine acilen dönüştürülmesi noktasında 3 yıllık bir planımız vardı. Bu plan çerçevesinde adımlarımızı atıyoruz ve bu süreci hızlandırabilmek ismine da bir daha Meclisimizde epeyce değerli bir düzenleme hayata geçireceğiz inşallah. Belediyelerimiz bu çerçevede yap- işlet- devret ve yap- kirala üzere modelleri de bütçe haricinde sürecin daha süratli ilerlemesi ismine bir daha yatırımlarını hızlandırılmış olacak.”
“ATIK SU GİRİŞİNİ AZALTACAK DÜZENLEMELER YAPIYORUZ”
Kurum, kirliliğin azaltılmasına yönelik çalışmalar hakkında, “Karasal kaynaklı kirlilikler sebebiyle tekniğine uygun yapılmayan her türlü ziraî faaliyetten ve besicilik üzere yayılı kaynaklardan gelen kirliliğin azaltılması için de Tarım ve Orman Bakanımızla beraber süreci gerek organik tarımın artırılması gerek buradaki hayvancılık ve tarım faaliyetlerinin toprağa ve yer altı suyuna ziyan vermeyecek çerçevede yapılması ismine adımlarımızı atıyoruz. Nitekim bir ilerleme kaydettik. İnşallah o kalıcı adımlarla birlikte kalıcı tahlilleri de ortaya çıkarmış olacağız. bir daha bu süreçte kirliliğin kaynağında azaltılması ismine sanayi tesislerimizde pak üretim tekniklerini yaygınlaştıracağız. Marmara Denizi’nde arıtılmış olsa dahi atık su girişini azaltacak bir daha düzenlemeleri yapıyoruz. Bu hedefle ileri arıtmadan geçirilen atık suların mümkün olan her yerde bir daha kullanım oranını artırmak üzere bir maksat koyduk. Şu an yüzde 3 olan oranımızı yüzde 5’e ardından de yüzde 15’e çıkaracak adımlarımızı atıyoruz. Bu çerçevede de aslında bunları yapmış olduğumuz yönetmeliklerle zarurî hale getireceğiz. İnşallah 2030 yılına geldiğimizde bu oranları yakalamış olacağız” açıklamasında bulundu.
“KALICI TAHLİLLER SAĞLANANA KADAR DEVAM EDECEĞİZ”
Kirliliğin önlenmesine dönük kontrollerin 7 gün 24 saat devam ettiğini belirten Bakan Kurum, “2021 yılında Marmara Denizi’nde tam 14 bin tesise etraf kontrolü yapmıştık ve bu çerçevede bine yakın tesis ve gemiye cezai süreç yapıldı. Onlarca işletmeyi de faaliyetinden menetmiştik. 2022 yılında da kontrollerimizi sıkı bir biçimde devam ettiriyoruz. Son bir haftada Marmara Bölgesi’nde 2 bin 100 etraf kontrolü gerçekleştirdik ve bir daha kapatma dahil gerekli her türlü cezai süreci de uyguluyoruz. Bundan daha sonra da kontrollerimiz 7 gün 24 saat devam edecek. Bin kişilik etraf kontrol takımımızla bu kontrol süreçlerinin seferberlik ruhu ile devam ettireceğiz ve açıkçası burada Marmara Denizimize oluşacak hiç bir kirliliğe müsaade etmiyoruz ve bundan daha sonra da açıkçası gözü açtırmayacağız. Seferberliğimize kalıcı tahliller sağlanana kadar devam edeceğiz” diye konuştu. (DHA)
Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İlbank Macunköy Toplumsal Tesisleri’nde düzenlenen Müsilaj Bilim Teknik Konseyi Toplantısı’na katıldı. Hazırlanan rapor, Bakan Kurum’a sunuldu. Basına kapalı olarak gerçekleşen toplantının akabinde Bakan Kurum, Marmara Denizi’nin geleceğine ve müsilaj probleminin tahliline dair fazlaca ayrıntılı bir toplantı gerçekleştirdiklerini söylemiş oldu.
“KALICI TAHLİLLERİ ORTAYA KOYMAK SURETİYLE BİTİRMEK ZORUNDAYIZ”
Bakan Kurum, denizlerde müsilajın görülmediğini; lakin bunun yine etmeyeceği manasına da gelmeyeceğini belirterek, şu sözleri kullandı:
* Maksadımızın net olarak bilinmesini isterim. Gayemiz anlık, günlük bir deniz paklığı başarısı değil. Kısa vadede adımlarımızı evet attık, şu an denizlerimizde müsilaj görülmüyor lakin bu müsilajın tekrar etmeyeceği manasına da gelmiyor.
* Bugün aldığımız yeni değerlendirmeler alanda yapmış olduğumuz ölçümlerde, tahlillerde denizimizde rastgele bir müsilaja rastlanmadı; lakin olağan ki bu aktif çalışmayı kalıcı tahlilleri de ortaya koymak suretiyle bitirmek zorundayız ki artık rastgele bir müsilaj tehlikesi ile karşı karşıya kalmayalım.
“TEMMUZ AYINDA TESTLER TAMAMLANACAK”
Bilim Konseyi bünyesinde çalışma kümeleri oluşturduklarını belirten Kurum, “Bu çalışma kümeleri ile birlikte aslında kirletici ölçüsünün azaltılması ile izleme ve takip sistemlerinin oluşturulması müsilaj oluşumu sistemlerin ve biyo çeşitliliğe tesirlerinin araştırılması, farkındalığın artırılması üzere noktada hem iklim değişikliği hem etraf noktasına farkındalığın artırılması ismine epeyce kıymetli çalışmalar yapıyoruz. bir daha müsilaj bertarafı başlıkları çerçevesinde biroldukça çalışmayı yürüttük. Bu noktada biyo teknolojik ve mekanik sistemlerle gayret araştırıldı. Bu çerçevede de sürece ait inşallah temmuz ayında tüm alandaki testlerimiz tamamlanacak ve alınacak sonuçlar çerçevesinde de sürecimizi yürütmeye uğraş göstereceğiz” diye konuştu.
‘MARMARA DENİZİ HASTA’
Haziran 2021’den bu yana Marmara Denizi’nde testler yapıldığına değinen Kurum, “Evet, oksijenin azaldığı azot ve fosforda artış gözlendiği; fakat müsilajla ilgili bir bulguya rastlanmadığı net bir biçimde tespit edilmiş ancak yine etmek gerekirse bu müsilajın yine etmeyeceği manasına da gelmiyor. Topyekün bu gayretinizi sürdürmek zorundayız. Müsilajın, denizin yüzeyinden ve tabanından temizlenmesi ve gündemimizden büsbütün çıkması için Bilim ve Teknik Heyetimizle bir arada Bakanlık olarak çalışmalarınızı kararlı bir biçimde sürdürüyoruz. Bugün geldiğimiz evre da göstermiştir ki hem hareket planınız tıpkı vakitte stratejik planımız müsilajla çabamızda epeyce isabetli sonuçları almamızı sağlamıştır. Marmara Denizimiz bu noktada aslında hasta. Bu hastalıkla ilgili uğraşını sonuna kadar vermek zorundayız” dedi.
Bakan Kurum, Marmara Deniz ve Stratejik Planı’nda belirlenen takvim ve iş programı çerçevesinde alınan kararlar doğrultusunda ve Marmot Projesi 2022 kış neticelerina göre Marmara Denizi’nde şu an azot ve fosfor girdisinin devam etmekte olduğu ve oksijenin azaldığını söylemiş oldu. Kurum, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Denizimize ulaşan azot ve fosfor yükünü azaltma noktasında bir daha oksijeni de artırma noktasında çalışmalarımızı Bilim Heyetimizin fikirleri ve teklifleri doğrultusunda yapıyoruz. Kontrollerimiz bu noktada devam ediyor. Bunun için de mevcut atık su arıtma tesislerinin ileri biyolojik arıtma tesislerine acilen dönüştürülmesi noktasında 3 yıllık bir planımız vardı. Bu plan çerçevesinde adımlarımızı atıyoruz ve bu süreci hızlandırabilmek ismine da bir daha Meclisimizde epeyce değerli bir düzenleme hayata geçireceğiz inşallah. Belediyelerimiz bu çerçevede yap- işlet- devret ve yap- kirala üzere modelleri de bütçe haricinde sürecin daha süratli ilerlemesi ismine bir daha yatırımlarını hızlandırılmış olacak.”
“ATIK SU GİRİŞİNİ AZALTACAK DÜZENLEMELER YAPIYORUZ”
Kurum, kirliliğin azaltılmasına yönelik çalışmalar hakkında, “Karasal kaynaklı kirlilikler sebebiyle tekniğine uygun yapılmayan her türlü ziraî faaliyetten ve besicilik üzere yayılı kaynaklardan gelen kirliliğin azaltılması için de Tarım ve Orman Bakanımızla beraber süreci gerek organik tarımın artırılması gerek buradaki hayvancılık ve tarım faaliyetlerinin toprağa ve yer altı suyuna ziyan vermeyecek çerçevede yapılması ismine adımlarımızı atıyoruz. Nitekim bir ilerleme kaydettik. İnşallah o kalıcı adımlarla birlikte kalıcı tahlilleri de ortaya çıkarmış olacağız. bir daha bu süreçte kirliliğin kaynağında azaltılması ismine sanayi tesislerimizde pak üretim tekniklerini yaygınlaştıracağız. Marmara Denizi’nde arıtılmış olsa dahi atık su girişini azaltacak bir daha düzenlemeleri yapıyoruz. Bu hedefle ileri arıtmadan geçirilen atık suların mümkün olan her yerde bir daha kullanım oranını artırmak üzere bir maksat koyduk. Şu an yüzde 3 olan oranımızı yüzde 5’e ardından de yüzde 15’e çıkaracak adımlarımızı atıyoruz. Bu çerçevede de aslında bunları yapmış olduğumuz yönetmeliklerle zarurî hale getireceğiz. İnşallah 2030 yılına geldiğimizde bu oranları yakalamış olacağız” açıklamasında bulundu.
“KALICI TAHLİLLER SAĞLANANA KADAR DEVAM EDECEĞİZ”
Kirliliğin önlenmesine dönük kontrollerin 7 gün 24 saat devam ettiğini belirten Bakan Kurum, “2021 yılında Marmara Denizi’nde tam 14 bin tesise etraf kontrolü yapmıştık ve bu çerçevede bine yakın tesis ve gemiye cezai süreç yapıldı. Onlarca işletmeyi de faaliyetinden menetmiştik. 2022 yılında da kontrollerimizi sıkı bir biçimde devam ettiriyoruz. Son bir haftada Marmara Bölgesi’nde 2 bin 100 etraf kontrolü gerçekleştirdik ve bir daha kapatma dahil gerekli her türlü cezai süreci de uyguluyoruz. Bundan daha sonra da kontrollerimiz 7 gün 24 saat devam edecek. Bin kişilik etraf kontrol takımımızla bu kontrol süreçlerinin seferberlik ruhu ile devam ettireceğiz ve açıkçası burada Marmara Denizimize oluşacak hiç bir kirliliğe müsaade etmiyoruz ve bundan daha sonra da açıkçası gözü açtırmayacağız. Seferberliğimize kalıcı tahliller sağlanana kadar devam edeceğiz” diye konuştu. (DHA)