mudhaber
Aktif Üye
Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan, 21 yıl evvel terör örgütü Hizbullah militanları tarafınca silahlı atakta beş meslektaşıyla birlikte şehit edildi. Evvelki gün 10 Nisan Polis Haftası niçiniyle emniyet binasının girişine balmumundan heykeli dikildi. Hain suikastı gerçekleştiren ve cezaları Yargıtay’ca onanıp katılaşan Hizbullah tetikçilerine ne oldu? Hepsi, 31 Mart 2019’daki lokal seçimlerdilk evvel jet süratiyle hür bırakıldı. İşte karanlık suikast ve daha sonrasında yaşananlar…
10 Nisan polis haftası niçiniyle geçen Cumartesi günü Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü girişine 24 Ocak 2001 tarihinde uğradığı hain suikast kararı beş muhafazasıyla şehit edilen Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan’ın balmumu heykeli dikildi.
“HALKIN GÖNLÜNDE TAHT KURAN BİR İSİM”
Heykelin açılış merasiminde konuşan Vali Münir Karaloğlu, Ali Gaffar Okkan’ın vatan ve millet sevgisiyle gönüllerde taht kurduğunu belirterek, “Diyarbakır ve bölgenin fazlaca düşünceli olduğu devirde, bir taraftan terörle amansız uğraş ederken öteki taraftan devletin şefkatli yüzünü hissettiren adamdır. Yalnızca bir polis müdürü olarak değil, Diyarbakır sokaklarında muhtaçlığı olan yetime, öksüze el uzatan, halkın gönlünde taht kurmuş büyük bir devlet adamıdır. Ali Gaffar Okkan, tahminen de halkın gönlünde bu kadar yüksek mertebe bulmanın karşılığı olarak hain bir pusuyla beş arkadaşıyla bir arada Diyarbakır’da şehit edildi” dedi.
“DİYARBAKIRLILAR ÇOCUKLARINA İSMİNİ VERDİ”
Emniyet Müdürü Hüseyin Aşkın da, “Bugün Diyarbakır sokaklarında gezerken bir meskene iş yerine gittiğimizde Ali Gaffar Okkan’ın fotoğraflarını görüyoruz. Biz de Emniyet Müdürlüğü’nün girişinde, gelen herkesi sıcak gülüşüyle selamlasın istedik. Onun için bu heykeli yaptırdık. Şahadetinden daha sonra yüzlerce çocuğa ismini koydu Diyarbakırlılar. Okkan’ın izlerini Diyarbakır’ın her tarafında görüyoruz. Onun yolunda devam edeceğiz. Diyarbakır bugün Türkiye’nin en inançlı kentlerinden biridir” dedi.
FAİLLERE NE OLDU?
Silah kullanan 16’sı tetikçi, 10’u gözcü ve muhafaza olmak üzere 26 Hizbullah tetikçisi tarafınca gerçekleştirilen hain suikastın faillerinden Hasan Sarıağaç Diyarbakır’da, Bedri Esmer ve Hüseyin Sarıağaç Elazığ’da, Şafi Demirdağ ise Batman’da polisle girdikleri çatışmalarda öldürüldü.
Hizbullah Şura Üyesi Mehmet Beşir Varol.
Barındığı hücre meskeninde polisle girdiği çatışmada öldürülen Hasan Sarıağaç’ın üzerinde ele geçen Takarov marka tabancanın balistik incelemesinde şehit müdürün bedeninden çıkan iki mermi çekirdekleriyle eşleştiği tespit edildi.
Bu teröristin kardeşi Hüseyin Sarıağaç’da Elazığ’da barındığı hücre meskeninde kıstırılınca kendi eş ve çocuklarını kalkan yaparak 3 polisi şehit ettikten daha sonra meyyit ele geçirildi. Üzerinde ele geçen 3 polisi şehit ettiği MP-5 otomatik tüfeğin ise seri numarasına bakıldığında Okkan’ın önde giden motorize müdafaa takımından gasp edilen silah olduğu anlaşıldı.
Tetikçi Abdulkadir Aktaş.
10 KİŞİ HAKKINDA DAVA AÇILDI
Okkan ve beş muhafaza polisin şehit edilmesinden daha sonra yürütülen operasyonlarda suikastın tetikçileri gizlendikleri hücre konutlarında yakalandı. Suikastın tetikçilerinden Hizbullah İlim kanadına mensup Mehmet Fidancı, Servet Yoldaş, Şener Dünük, Recep Dünük, Veysi Ulu, Bedran Salamboğa, Mustafa Bozkurt, İbrahim Gürceğiz, Abdulkadir Aktaş ile tetikçilere talimat veren örgütün şura üyelerinden Mehmet Beşir Varol yakalandı. Haklarında Diyarbakır 4, 5 ve 6. Ağır Ceza Mahkemelerinde dava açıldı.
Tetikçiler Şener Dünük (sol başta) ve Servet Yoldaş (ortada).
TÜMÜ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBETLE CEZALANDIRILDI
Tetikçilerde ele geçen silahlar balistik incelemeye gönderildi. Olay yerinden toplanan 468 boş kovandan 43 adedinin Bedran Salamboğa’nın konutunda ele geçen 5 kalaşnikofun üçünden atıldığı tespit edildi. Servet Yoldaş’ın gizlendiği meskende ele geçen 4 kalaşnikofun ise namlu ağızlarının suikast daha sonrasında törpülenerek suikastta kullanıldığı tespitini önlemeye çalıştıkları belirlendi.
Tetikçiler İbrahim Gürceğiz (sağ başta) ve Mustafa Bozkurt (sağdan ikinci).
Yargılama kararında, toplanan meczuplar, tetikçilerin gözaltındaki itirafları, olay yerinde savcı huzurunda yaptırılan tatbikattaki anlatımları bir bütün olarak kıymetlendirilerek sanıklar hakkında, “Anayasal tertibi bozarak yerine İran modeli şer’i asıllara dayalı bir İslam devleti kurmak gayesiyle Ali Gaffar Okkan ve beş muhafaza polisini şehit etmek” cürmünden başka farklı ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası verildi. Cezalar, Yargıtay tarafınca onanarak katılaştı.
HÜDA PAR AKP’YE TAKVİYESİNİ AÇIKLADI, TAHLİYELER BAŞLADI
Tetikçiler, hükümlü olarak cezalarını çekerken 31 Mart 2019’daki lokal seçimlerin hemilk öncesinde yeni bir gelişme yaşandı. Hizbullah’a yakınlığıyla bilinen Hüda Par’da o devir yöneticilik yapan sanık avukatları AKP’yi Güneydoğu’da destekleyeceğini açıkladı.
Tetikçi Veysel Ulu.
daha sonrasında da AİHM normları üzerinden adil yargılama hakkının ihlal edildiğini münasebet gösteren avukatlar, sanıklar için bir daha yargılama talebinde bulundular.
Bu talepler jet süratiyle sürece alındıktan daha sonra tahliye sonucu veren özel yetkili mahkemeler, Okkan’ın şehit edildiği suikastın bütün faillerini teker teker hür bıraktı. Okkan suikastının faili olarak şu anda cezaevinde tek bir tutuklu bulunmuyor.
Tetikçi Bedran Salamboğa.
Üstelik bu tetikçiler yalnızca Okkan suikastı değil, 93 kişinin öldürülmesinden sorumlu tutulmuşlardı. Okkan ve beş şehidin ailesi ise, hakları bulunmasına karşın kendilerine müddeti ortasında tebligat çıkarılmadığı için itirazda bulunamayınca sanıkların tahliye kararları da mutlaklaştırılmış oldu.
DOKÜMANDAKİ SUİKAST İTİRAFI
Tahliye edilen suikastın faillerinden Mustafa Bozkurt ile İbrahim Gürceğiz’in yakalandığı Batman’daki hücre meskeninde ele geçen örgüt içi el yazmalı bir dokümanda ise Batman Emniyet Müdürü’ne yönelik de suikast yapılması için örgütün gönderdiği talimatta şu biçimde yazıyordu: “Gaffar pisini temizleyen arkadaşlarla irtibata geçin. Onlar bu mevzuda deneyimlidir. Silahlar Keko’ma (Kardeşime) kurban olsun. İstediğiniz her türlü silah size feda olsun.”
OKKAN, HİZBULLAH GERÇEĞİNİ ORTAYA ÇIKARMIŞTI
Ali Gaffar Okkan’ın yürüttüğü muvaffakiyet operasyonlarla domuz bağları, azaplı sorgular, mezar meskenler niçiniyle acımasız yüzü açığa çıkan hain örgüt, tabanda kaybettiği gücünü kazanmak ve ayakta olduğu imajını yaratmak için “Cemaate en büyük darbeyi vurdu” diyerek Gaffar Okkan’a suikast planını hazırlamıştı.
17 Ocak 2000 tarihinde İstanbul Beykoz Kavacık Villalarında örgüt başkanı Hüseyin Velioğlu’nun öldürülmesine misilleme olarak Velioğlu’nun vefat yıl dönümüne denk gelecek biçimde bir yıl daha sonra 24 Ocak 2001’de Okkan ve müdafaa polisleri şehit edilmişti.
Hainler suikast daha sonrası, Hizbullah’ın Güneydoğu’da işlediği tek kurşunlu cinayetlerin simgesi haline gelen Takarov marka bir tabancayı da sembol olarak olay yerine bırakmışlardı. Mahkemenin tahliye ettiği tetikçilerden Şener Dünük ise şu anda İçişleri Bakanlığının en epey aranan azılı teröristler listesinin 10 milyon lira para ödüllü Kırmızı kategorisinde aranıyor.
10 Nisan polis haftası niçiniyle geçen Cumartesi günü Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü girişine 24 Ocak 2001 tarihinde uğradığı hain suikast kararı beş muhafazasıyla şehit edilen Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan’ın balmumu heykeli dikildi.
“HALKIN GÖNLÜNDE TAHT KURAN BİR İSİM”
Heykelin açılış merasiminde konuşan Vali Münir Karaloğlu, Ali Gaffar Okkan’ın vatan ve millet sevgisiyle gönüllerde taht kurduğunu belirterek, “Diyarbakır ve bölgenin fazlaca düşünceli olduğu devirde, bir taraftan terörle amansız uğraş ederken öteki taraftan devletin şefkatli yüzünü hissettiren adamdır. Yalnızca bir polis müdürü olarak değil, Diyarbakır sokaklarında muhtaçlığı olan yetime, öksüze el uzatan, halkın gönlünde taht kurmuş büyük bir devlet adamıdır. Ali Gaffar Okkan, tahminen de halkın gönlünde bu kadar yüksek mertebe bulmanın karşılığı olarak hain bir pusuyla beş arkadaşıyla bir arada Diyarbakır’da şehit edildi” dedi.
“DİYARBAKIRLILAR ÇOCUKLARINA İSMİNİ VERDİ”
Emniyet Müdürü Hüseyin Aşkın da, “Bugün Diyarbakır sokaklarında gezerken bir meskene iş yerine gittiğimizde Ali Gaffar Okkan’ın fotoğraflarını görüyoruz. Biz de Emniyet Müdürlüğü’nün girişinde, gelen herkesi sıcak gülüşüyle selamlasın istedik. Onun için bu heykeli yaptırdık. Şahadetinden daha sonra yüzlerce çocuğa ismini koydu Diyarbakırlılar. Okkan’ın izlerini Diyarbakır’ın her tarafında görüyoruz. Onun yolunda devam edeceğiz. Diyarbakır bugün Türkiye’nin en inançlı kentlerinden biridir” dedi.
FAİLLERE NE OLDU?
Silah kullanan 16’sı tetikçi, 10’u gözcü ve muhafaza olmak üzere 26 Hizbullah tetikçisi tarafınca gerçekleştirilen hain suikastın faillerinden Hasan Sarıağaç Diyarbakır’da, Bedri Esmer ve Hüseyin Sarıağaç Elazığ’da, Şafi Demirdağ ise Batman’da polisle girdikleri çatışmalarda öldürüldü.
Hizbullah Şura Üyesi Mehmet Beşir Varol.
Barındığı hücre meskeninde polisle girdiği çatışmada öldürülen Hasan Sarıağaç’ın üzerinde ele geçen Takarov marka tabancanın balistik incelemesinde şehit müdürün bedeninden çıkan iki mermi çekirdekleriyle eşleştiği tespit edildi.
Bu teröristin kardeşi Hüseyin Sarıağaç’da Elazığ’da barındığı hücre meskeninde kıstırılınca kendi eş ve çocuklarını kalkan yaparak 3 polisi şehit ettikten daha sonra meyyit ele geçirildi. Üzerinde ele geçen 3 polisi şehit ettiği MP-5 otomatik tüfeğin ise seri numarasına bakıldığında Okkan’ın önde giden motorize müdafaa takımından gasp edilen silah olduğu anlaşıldı.
Tetikçi Abdulkadir Aktaş.
10 KİŞİ HAKKINDA DAVA AÇILDI
Okkan ve beş muhafaza polisin şehit edilmesinden daha sonra yürütülen operasyonlarda suikastın tetikçileri gizlendikleri hücre konutlarında yakalandı. Suikastın tetikçilerinden Hizbullah İlim kanadına mensup Mehmet Fidancı, Servet Yoldaş, Şener Dünük, Recep Dünük, Veysi Ulu, Bedran Salamboğa, Mustafa Bozkurt, İbrahim Gürceğiz, Abdulkadir Aktaş ile tetikçilere talimat veren örgütün şura üyelerinden Mehmet Beşir Varol yakalandı. Haklarında Diyarbakır 4, 5 ve 6. Ağır Ceza Mahkemelerinde dava açıldı.
Tetikçiler Şener Dünük (sol başta) ve Servet Yoldaş (ortada).
TÜMÜ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBETLE CEZALANDIRILDI
Tetikçilerde ele geçen silahlar balistik incelemeye gönderildi. Olay yerinden toplanan 468 boş kovandan 43 adedinin Bedran Salamboğa’nın konutunda ele geçen 5 kalaşnikofun üçünden atıldığı tespit edildi. Servet Yoldaş’ın gizlendiği meskende ele geçen 4 kalaşnikofun ise namlu ağızlarının suikast daha sonrasında törpülenerek suikastta kullanıldığı tespitini önlemeye çalıştıkları belirlendi.
Tetikçiler İbrahim Gürceğiz (sağ başta) ve Mustafa Bozkurt (sağdan ikinci).
Yargılama kararında, toplanan meczuplar, tetikçilerin gözaltındaki itirafları, olay yerinde savcı huzurunda yaptırılan tatbikattaki anlatımları bir bütün olarak kıymetlendirilerek sanıklar hakkında, “Anayasal tertibi bozarak yerine İran modeli şer’i asıllara dayalı bir İslam devleti kurmak gayesiyle Ali Gaffar Okkan ve beş muhafaza polisini şehit etmek” cürmünden başka farklı ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası verildi. Cezalar, Yargıtay tarafınca onanarak katılaştı.
HÜDA PAR AKP’YE TAKVİYESİNİ AÇIKLADI, TAHLİYELER BAŞLADI
Tetikçiler, hükümlü olarak cezalarını çekerken 31 Mart 2019’daki lokal seçimlerin hemilk öncesinde yeni bir gelişme yaşandı. Hizbullah’a yakınlığıyla bilinen Hüda Par’da o devir yöneticilik yapan sanık avukatları AKP’yi Güneydoğu’da destekleyeceğini açıkladı.
Tetikçi Veysel Ulu.
daha sonrasında da AİHM normları üzerinden adil yargılama hakkının ihlal edildiğini münasebet gösteren avukatlar, sanıklar için bir daha yargılama talebinde bulundular.
Bu talepler jet süratiyle sürece alındıktan daha sonra tahliye sonucu veren özel yetkili mahkemeler, Okkan’ın şehit edildiği suikastın bütün faillerini teker teker hür bıraktı. Okkan suikastının faili olarak şu anda cezaevinde tek bir tutuklu bulunmuyor.
Tetikçi Bedran Salamboğa.
Üstelik bu tetikçiler yalnızca Okkan suikastı değil, 93 kişinin öldürülmesinden sorumlu tutulmuşlardı. Okkan ve beş şehidin ailesi ise, hakları bulunmasına karşın kendilerine müddeti ortasında tebligat çıkarılmadığı için itirazda bulunamayınca sanıkların tahliye kararları da mutlaklaştırılmış oldu.
DOKÜMANDAKİ SUİKAST İTİRAFI
Tahliye edilen suikastın faillerinden Mustafa Bozkurt ile İbrahim Gürceğiz’in yakalandığı Batman’daki hücre meskeninde ele geçen örgüt içi el yazmalı bir dokümanda ise Batman Emniyet Müdürü’ne yönelik de suikast yapılması için örgütün gönderdiği talimatta şu biçimde yazıyordu: “Gaffar pisini temizleyen arkadaşlarla irtibata geçin. Onlar bu mevzuda deneyimlidir. Silahlar Keko’ma (Kardeşime) kurban olsun. İstediğiniz her türlü silah size feda olsun.”
OKKAN, HİZBULLAH GERÇEĞİNİ ORTAYA ÇIKARMIŞTI
Ali Gaffar Okkan’ın yürüttüğü muvaffakiyet operasyonlarla domuz bağları, azaplı sorgular, mezar meskenler niçiniyle acımasız yüzü açığa çıkan hain örgüt, tabanda kaybettiği gücünü kazanmak ve ayakta olduğu imajını yaratmak için “Cemaate en büyük darbeyi vurdu” diyerek Gaffar Okkan’a suikast planını hazırlamıştı.
17 Ocak 2000 tarihinde İstanbul Beykoz Kavacık Villalarında örgüt başkanı Hüseyin Velioğlu’nun öldürülmesine misilleme olarak Velioğlu’nun vefat yıl dönümüne denk gelecek biçimde bir yıl daha sonra 24 Ocak 2001’de Okkan ve müdafaa polisleri şehit edilmişti.
Hainler suikast daha sonrası, Hizbullah’ın Güneydoğu’da işlediği tek kurşunlu cinayetlerin simgesi haline gelen Takarov marka bir tabancayı da sembol olarak olay yerine bırakmışlardı. Mahkemenin tahliye ettiği tetikçilerden Şener Dünük ise şu anda İçişleri Bakanlığının en epey aranan azılı teröristler listesinin 10 milyon lira para ödüllü Kırmızı kategorisinde aranıyor.