amerikali
Yeni Üye
Ekranların başarılı sunucusu Cansu Canan Özgen, oğlu Ali Veysel ile birlikte yaptıkları aktiviteleri, ona dair gelecek planlarını, bir ebeveyn olarak hislerini ve Anneler Günü bildirisini MAG okurlarıyla paylaştı.
“Annelik; yolu bilerek bir daha çocukluğa, o masumiyete geri dönmek ve bir daha başlamak bence” tabirleriyle anneliği anlatan Cansu Canan Özgen, anne olmakla birlikte hayatının nasıl bir değişime uğradığını “Bana bakılırsa hiç kimsenin beklentileri doğrultusunda gitmiyor o işler, zira bu, beklenti içerisine girilebilecek bir durum değil. Her çocuk farklı; gelişimi, yapısı, ailesinden bekledikleri farklı. Bebek lakin inanın sizinle doğduğu günden itibaren kendi istekleri ve beklentileri doğrultusunda bir bağlantı kuruyor. ötürüsıyla, hayatımız hayli değişti, fazlaca radikal değişikliklerimiz oldu ancak beklentilerimizde büyük bir değişiklik olmadı. Bebeğimiz hayatımıza entegre oldu, ailemiz büyüdü. Bütün bu değişimler olağan ki dünyanın en hoş değişimleri. hayatımın en keyifli anlarından birini yaşıyorum” açıklamasında bulundu.
Çocuğunuzun ismine nasıl karar veriş kademesinden bahseden Özgen “İsimlerin karakter üzerinde tesiri olduğuna inanan bir beşerim. Tarihî karakterleri epeyce severim. Ali Veysel ismini ben koydum. Ali hem kozmik bir isim birebir vakitte “ali” üzere ilmin kapısı olsun istedim ve beni yakaladığı için de bu isim üzerine öteki hiç düşünmedim. Veysel, eşimin merhum babasının ismiydi, ismini yaşatsın istedim. Bu sonucuma eşim de epeyce memnun oldu. bununla birlikte, aile büyüklerinin isminin alınması, geleneklerimizde de olduğu için epey hissederek koydum bu ismi. Veysel Karani’yi epeyce sevdiğim için, aslına bakarsan Veysel de sevdiğim bir isimdi. Çift isim seviyorum. Örneğin; bebeğim kız olsaydı, ismi Fatma Zehra olacaktı” dedi.
Annesinden aldığı ve kendisi için değer taşıyan bir öğüdü anlatan Cansu Canan Özgen “Annem dürüstlüğe ve sağlam olmaya hayli ehemmiyet verirdi. Bana ömrüm boyunca daima şunu söylemiş oldu: “Sana güvenen hiç bir insanı yarı yolda bırakma. Cansu denildiğinde, emin olunan ol.”. Ben buna epey değer veriyorum ve muteber olmak benim için fazlaca önemli” tabirlerini kullandı.
Çocuğuyla birlikte yapmaktan en epey keyif aldığınız aktiviteler neleri anlatan Özgen “kimi vakit ben müzik söylüyorum ve dans ediyoruz, oyun oynuyoruz, ona fazlaca farklı öyküler uyduruyorum, kucak kucak aktivite yapıyoruz ve günümüz dolu dolu geçiyor. Çalıştığım için az uyumuşsam, uyku için müsaade istiyorum ondan. Gün içerisinde benimle birlikte önemli bir mesaisi var. Yemeden içmeye, onun öz bakımından hava almasına, saçının taranmasından tırnağının kesilmesine her şey benim denetimim altında. Şayet işim yoksa ben denetlemeye çalışıyorum ve ötürüsıyla ortamızda olağanüstü bir ahenk var. Ali’yle birlikte yaptığımız biroldukça şeyden keyif alıyoruz. Onunla anne karnından itibaren konuşmaya başlamıştım. Ağır bir çalışma içerisinde olduğumdan, kimi vakit sabah uyandığında “Anneciğim, seni anneannene bırakıyorum,” diyorum ve birkaç saat yatıyorum. daha sonra dönüyorum ve inanılmaz keyifli vakit geçiriyoruz. Top oynamayı epey seviyoruz. His durum toplarıyla epeyce eğleniyoruz. bir arada yürüyüş yapmaya bayılıyoruz” dedi.
Özgen, Anneler Günü hakkında ise şunları söylemiş oldu: “İçerisinde merhamet hissini, vicdanını taşıyan bütün annelerin ve anne adaylarının Anneler Günü’nün kutluyorum. Evlatlarımız için, bu ülkenin çocukları için epeyce daha hoş günler diliyorum herkese.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
“Annelik; yolu bilerek bir daha çocukluğa, o masumiyete geri dönmek ve bir daha başlamak bence” tabirleriyle anneliği anlatan Cansu Canan Özgen, anne olmakla birlikte hayatının nasıl bir değişime uğradığını “Bana bakılırsa hiç kimsenin beklentileri doğrultusunda gitmiyor o işler, zira bu, beklenti içerisine girilebilecek bir durum değil. Her çocuk farklı; gelişimi, yapısı, ailesinden bekledikleri farklı. Bebek lakin inanın sizinle doğduğu günden itibaren kendi istekleri ve beklentileri doğrultusunda bir bağlantı kuruyor. ötürüsıyla, hayatımız hayli değişti, fazlaca radikal değişikliklerimiz oldu ancak beklentilerimizde büyük bir değişiklik olmadı. Bebeğimiz hayatımıza entegre oldu, ailemiz büyüdü. Bütün bu değişimler olağan ki dünyanın en hoş değişimleri. hayatımın en keyifli anlarından birini yaşıyorum” açıklamasında bulundu.
Çocuğunuzun ismine nasıl karar veriş kademesinden bahseden Özgen “İsimlerin karakter üzerinde tesiri olduğuna inanan bir beşerim. Tarihî karakterleri epeyce severim. Ali Veysel ismini ben koydum. Ali hem kozmik bir isim birebir vakitte “ali” üzere ilmin kapısı olsun istedim ve beni yakaladığı için de bu isim üzerine öteki hiç düşünmedim. Veysel, eşimin merhum babasının ismiydi, ismini yaşatsın istedim. Bu sonucuma eşim de epeyce memnun oldu. bununla birlikte, aile büyüklerinin isminin alınması, geleneklerimizde de olduğu için epey hissederek koydum bu ismi. Veysel Karani’yi epeyce sevdiğim için, aslına bakarsan Veysel de sevdiğim bir isimdi. Çift isim seviyorum. Örneğin; bebeğim kız olsaydı, ismi Fatma Zehra olacaktı” dedi.
Annesinden aldığı ve kendisi için değer taşıyan bir öğüdü anlatan Cansu Canan Özgen “Annem dürüstlüğe ve sağlam olmaya hayli ehemmiyet verirdi. Bana ömrüm boyunca daima şunu söylemiş oldu: “Sana güvenen hiç bir insanı yarı yolda bırakma. Cansu denildiğinde, emin olunan ol.”. Ben buna epey değer veriyorum ve muteber olmak benim için fazlaca önemli” tabirlerini kullandı.
Çocuğuyla birlikte yapmaktan en epey keyif aldığınız aktiviteler neleri anlatan Özgen “kimi vakit ben müzik söylüyorum ve dans ediyoruz, oyun oynuyoruz, ona fazlaca farklı öyküler uyduruyorum, kucak kucak aktivite yapıyoruz ve günümüz dolu dolu geçiyor. Çalıştığım için az uyumuşsam, uyku için müsaade istiyorum ondan. Gün içerisinde benimle birlikte önemli bir mesaisi var. Yemeden içmeye, onun öz bakımından hava almasına, saçının taranmasından tırnağının kesilmesine her şey benim denetimim altında. Şayet işim yoksa ben denetlemeye çalışıyorum ve ötürüsıyla ortamızda olağanüstü bir ahenk var. Ali’yle birlikte yaptığımız biroldukça şeyden keyif alıyoruz. Onunla anne karnından itibaren konuşmaya başlamıştım. Ağır bir çalışma içerisinde olduğumdan, kimi vakit sabah uyandığında “Anneciğim, seni anneannene bırakıyorum,” diyorum ve birkaç saat yatıyorum. daha sonra dönüyorum ve inanılmaz keyifli vakit geçiriyoruz. Top oynamayı epey seviyoruz. His durum toplarıyla epeyce eğleniyoruz. bir arada yürüyüş yapmaya bayılıyoruz” dedi.
Özgen, Anneler Günü hakkında ise şunları söylemiş oldu: “İçerisinde merhamet hissini, vicdanını taşıyan bütün annelerin ve anne adaylarının Anneler Günü’nün kutluyorum. Evlatlarımız için, bu ülkenin çocukları için epeyce daha hoş günler diliyorum herkese.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı