mudhaber
Aktif Üye
Fevzi Karacan, bakanlık ve mahkemeye yazdığı dilekçelerde cezaevi ikinci müdürünü, “geniş yüzlü, tuhaf sivil giysili, geniş göbekli, fazlaca kısa boylu” diye tanım edince disiplin cezası yedi. Yüksek mahkeme Karacan’a 10 bin TL tazminat ödenmesine karar verdi.
Konya Cezaevi’nde kalan hükümlü Fevzi Karacan, bakanlığa dilekçe yazdı. 23 Ekim 2017 tarihindeki dilekçede cezaevi ikinci müdürünü, “kısa uzunluklu, çok kilolu, geniş yüzlü, geniş gövdeli, kiloları niçiniyle yürümekte zorlanan” formunda tanım etti.
Karacan emsal bir dilekçeyi mahkemeye hitaben de yazdı. İkinci müdürü için bu sefer, “oldukca kısa uzunluklu, geniş yanaklı, geniş göbekli, tuhaf sivil giysili biri” tabirleriyle anlattı.
El yazısıyla yazdığı dilekçe cezaevi idaresi tarafınca incelenirken fark edilen sözler üzerine ikinci müdür epeyce sonlandı. Tutanak tutuldu, disiplin soruşturması açıldı.
İkinci müdür ismini bilmesine karşın, “yürümekte zorlanan, geniş yüzlü, geniş gövdeli” üzere sözler kullanarak tasvir edilmesinin ötesinde kendisinin küçük düşürüldüğünü savundu.
“Kurum gorevlilerine karşı uygunsuz kelam sarf etmek yahut davranışta bulunma” hareketini gerçekleştirdiği sebebi öne sürülerek bir ay kimi etkinliklere katılmaktan alıkoyma cezası verildi.
Fevzi Karacan, cezanın iptali için mahkemeye başvurdu fakat sonuç alamayınca mevzuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı.
Yüksek Mahkeme yaptığı incelemede şu tespit ve değerlendirmelerde bulundu:
Söz konusu mevzuat yeterince Ceza İnfaz Kurumunun dilekçeleri okumaya yetkisi olmadığı üzere dilekçeleri okuduktan daha sonra tespit ettiği kelamlara yönelik olarak bir süreç yapmaya da yetkisi bulunmamaktadır.
Başvurucunun resmî makamlara yazdığı dilekçeleri denetleyerek dilekçelerin içeriği niçiniyle müracaatçıya disiplin cezası uygulanmasının yasal desteğinin bulunmadığı kararına ulaşılmıştır.
Başvurucunun kişisel müracaatın incelenmesi sürecinde tahliye edildiği anlaşıldığından müracaatta tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için bir daha yargılama yapılmasında türel fayda bulunmadığı kabul edilmiştir.
HÜKÜM: HAK İHLALİ
Anayasa Mahkemesi şu kararı kurdu:
Açıklanan münasebetlerle;
Konya Cezaevi’nde kalan hükümlü Fevzi Karacan, bakanlığa dilekçe yazdı. 23 Ekim 2017 tarihindeki dilekçede cezaevi ikinci müdürünü, “kısa uzunluklu, çok kilolu, geniş yüzlü, geniş gövdeli, kiloları niçiniyle yürümekte zorlanan” formunda tanım etti.
Karacan emsal bir dilekçeyi mahkemeye hitaben de yazdı. İkinci müdürü için bu sefer, “oldukca kısa uzunluklu, geniş yanaklı, geniş göbekli, tuhaf sivil giysili biri” tabirleriyle anlattı.
El yazısıyla yazdığı dilekçe cezaevi idaresi tarafınca incelenirken fark edilen sözler üzerine ikinci müdür epeyce sonlandı. Tutanak tutuldu, disiplin soruşturması açıldı.
İkinci müdür ismini bilmesine karşın, “yürümekte zorlanan, geniş yüzlü, geniş gövdeli” üzere sözler kullanarak tasvir edilmesinin ötesinde kendisinin küçük düşürüldüğünü savundu.
“Kurum gorevlilerine karşı uygunsuz kelam sarf etmek yahut davranışta bulunma” hareketini gerçekleştirdiği sebebi öne sürülerek bir ay kimi etkinliklere katılmaktan alıkoyma cezası verildi.
Fevzi Karacan, cezanın iptali için mahkemeye başvurdu fakat sonuç alamayınca mevzuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı.
Yüksek Mahkeme yaptığı incelemede şu tespit ve değerlendirmelerde bulundu:
Söz konusu mevzuat yeterince Ceza İnfaz Kurumunun dilekçeleri okumaya yetkisi olmadığı üzere dilekçeleri okuduktan daha sonra tespit ettiği kelamlara yönelik olarak bir süreç yapmaya da yetkisi bulunmamaktadır.
Başvurucunun resmî makamlara yazdığı dilekçeleri denetleyerek dilekçelerin içeriği niçiniyle müracaatçıya disiplin cezası uygulanmasının yasal desteğinin bulunmadığı kararına ulaşılmıştır.
Başvurucunun kişisel müracaatın incelenmesi sürecinde tahliye edildiği anlaşıldığından müracaatta tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için bir daha yargılama yapılmasında türel fayda bulunmadığı kabul edilmiştir.
HÜKÜM: HAK İHLALİ
Anayasa Mahkemesi şu kararı kurdu:
Açıklanan münasebetlerle;
- İfade özgürlüğünün ihlal edildiğine ait tezin KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
- Anayasa’nın 26. unsurunda garanti altına alınan söz özgürlüğünün İHLAL EDİLDİĞİNE,
- Başvurucuya 10.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE,
- sonucun bir meselain bilgi için Konya İnfaz Hâkimliğine GÖNDERİLMESİNE,
- sonucun bir meselain Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE OYBİRLİĞİYLE karar verildi.