mudhaber
Aktif Üye
Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, “Biroldukça vilayetimizde, ilçemizde, köyümüzde doğalgazını ödeyememekten çok sıkıntı kaidelerde kalan hatta donan vatandaşlarımız oldu. Esnafımızın kasvetleri her geçen gün artıyor. Geçim dertleri ötürüsıyla intihar eden esnaf sayısındaki artışlar hepimiz için sahiden hem üzücü birebir vakitte alarm edici niteliktedir” dedi.
Gelecek Partisi Eskişehir Vilayet Başkanlığı tarafınca düzenlenen iftar programına katılmak için Eskişehir’e gelen Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, esnafı ziyaret ederek sohbet etti.
VATANDAŞLAR AĞIR İLGİ GÖSTERDİ
Vatandaşlar Davutoğlu’na ağır ilgi gösterirken pek epeyce vatandaş Davutoğlu ile fotoğraf çektirdi. İftar öncesi vilayet başkanlık binasında basın toplantısı düzenleyen Davutoğlu, konuşmasında AKP iktidarını eleştirdi.
“DOĞALGAZ FATURASINI ÖDEYEMEYEN VE DONAN VATANDAŞLAR OLDU”
Davutoğlu, konuşmasında hayli sert bir kara kış geçirdiğimizi söz ederek, şu biçimde konuştu:
* Yalnızca kara kışın sertliği değil, elektrik, doğalgaz faturaları hayat pahalılığı, yüzde 115’e varan üretici enflasyonu, yüzde 61’e varan tüketici enflasyonu tabi bunlar resmi sayılar, gerçek hissedilen enflasyon fazlaca daha yüksek. Buna karşılık gelir adaletsizliğinin uçurum haline dönüştüğü bir kara kış geçirdik.
* Birfazlaca vilayetimizde, ilçemizde, köyümüzde doğalgazını ödeyememekten çok güç kaidelerde kalan hatta donan vatandaşlarımız oldu. Esnafımızın ezaları her geçen gün artıyor.
* İntihar eden esnafların sayılarında, geçim sorunları ötürüsıyla intihar eden esnaflarımızın sayısındaki artışlar hepimiz için sahiden hem üzücü tıpkı vakitte alarm edici niteliktedir.
“HAZİNE’YE 25 MİLYARA MÂL OLAN RANTİYECİ SINIF VAR”
Tarım alanında tüm Türkiye’de başlı başına bir yıkım yaşandığını ve Türkiye’nin geniş tarım topraklarına sahip, kendi kendine kâfi ülke olmaktan hızla çıktığını belirten Davutoğlu şu biçimde konuştu:
* Bilhassa girdi maliyetlerindeki büyük artışla bir arada son devirde gübre, mazot, yem fiyatlarındaki artışla bir arada hayvancılık yapan, besicilik yapan vatandaşlarımız, çiftçilerimiz besiciliği bırakıyorlar.
* İşte Balıkesir’de kısa bir müddetde 28 bin büyükbaş hayvan kesite gitti. Birfazlaca yerde emsal olaylar duyuyoruz. Besiciler ellerindeki hayvanları keserek geçimlerini temin etmeye çalışıyorlar. Gübre fiyatları öylesine bir hal aldı ki biroldukça yerinde çiftçilerimiz tarlasına gübre atamadı.
* Bütün bunlar üretim alanında yaşanırken, üretim daralması kelam konusuyken kur muhafazalı mevduat ismi altında yalnızca bankada hesabı olan bir ekip rantiye sınıfına son 3 ay ortasında 14 milyar Türk Lirası kaynak aktarıldı. 10 milyar 800 milyon lira da vergi muafiyeti tanındı. Toplamda hazineye 25 milyara mâl olan bir rantiyeci sınıf var.
* Toplam çiftçilere bu yıl bütçeden verilen dayanak ise yalnızca 29 milyar. Toplu geçiş garantileri, hazine garantili işletmelere ödenen sayı ise 60 milyar lirayı geçiyor. bu biçimde bir yapının sürdürülebilir olması mümkün değil. Bütün bu yıkım sürecinden ülkeyi çıkartabilmek için epey kararlı bir biçimde çaba yürütüyoruz.
“ÜLKEYİ FELAKETE SÜRÜKLEYEN İKTİDARDAN HESAP SORULMALI”
misyona gelince gelir adaletini kesinlikle düzelteceklerini vurgulayan Davutoğlu, şu sözleri kullandı:
* Bilhassa çiftçilerimizin girdi maliyetlerini azaltacak biçimde dayanakları artıracağız. Ulusal gelirin yüzde 1’i oranında çiftçilere verilmesi gereken takviyesi kesinlikle uygulayacağız. Esnafımızın kredi borçları dahil olmak üzere esnafın borç yüküne kesin bir tahlil getireceğiz.
* Türkiye’nin 2015 ile 2021 yılı içindeki gayri safi ulusal hasılasına bakıldığında 864 milyar dolardı 2015 yılında, 2021 yılında bu 804 milyar dolara düştü. Yani ulusal geliri düşen, kişi başına düşen ulusal geliri 11-12 bin dolarlardan 8 bin dolarlara inen bir tablo ile karşı karşıyayız.
* Türkiye’deki bu tablo bir siyasi değişimi zorunlu kılıyor. Çok geçmeden seçim sandığını gelmesi ve ülkeyi bu felakete sürükleyen bu iktidardan halkımızın kesinlikle hesap sorması bir gereksinimdir.
“TÜRKİYE İÇİN EN GERÇEK KARAR her neyse ONU DAİMA BİRLİKTE ALACAĞIZ”
Davutoğlu, toplantı sonunda basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Millet İttifakı olarak Cumhurbaşkanı adayı sorusuna Davutoğlu şu biçimde yanıt verdi:
* Şu anda hiç bir isim üzerine konuşulmuş değildir. Önderlerle bu hususları konuşmadan isimler üzerine fikir beyan etmeyi, isimler üzerine yorum yapmayı yanlışsız bulmuyorum.
* Günü geldiğinde kriterleri yanlışsız tespit edilmiş bir biçimde inşallah 6 genel lider ortak aday konusunda, ortak akılla harekete edecek ve en uygun ismi daima birlikte belirlemeye çalışacak.
* Siyasi partiler ülkede iktidara sahip olmak için kurulurlar. Yani o bakımdan da bütün siyasi partiler için kendi partilerinin genel liderlerinin aday olmasından daha doğal bir durum yok. Biz de siyasi partimiz Gelecek Partisi’ni kurarken, en savlı biçimde kurduk. O bakımdan hem TBMM seçimlerini tıpkı vakitte Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde iddialıyız.
* Fakat geldiğimiz tablo o denli bir tablo ki hepimizin hem şahsi birebir vakitte parti hesaplarının ötesinde uzlaşı kültürü ile Türkiye’yi bütün bu karanlık dehlizden çıkarmamız lazım. O bakımdan 6’lı masada, 6 muhalefet önderi ile başlattığımuz süreçte ülke için kıymetlidir.
* Ruhsal olarak halkımıza büyük inanç vermiştir. O masa etrafında bütün bunları konuşarak Türkiye için en hakikat karar her neyse onu daima bir arada alacağız.
“YANLIŞA İTİRAZ ETTİM, BEDEL ÖDEDİM”
AKP’de olanlara itiraz ettiği için bugün burada olduğunu söz eden Davutoğlu, şunları söylemiş oldu:
* Ben vaktinde itiraz etmemiş olsaydım bugünküler üzere birtakım imkanlar ortasında rahat ve konforlu bir hayat sürebilirdim. Kastettiğim şey açıktır ve o bahiste tavrım da açıktır. Ben siyasi ahlak yasasını getirirken siyaseten zenginleşmeyi ve devlet erkeklerinı, devlete hizmet verenlerin siyaseten zenginleşmesini, yakınlarının zenginleşmesini yanlışsız bulmadım. Siyasi ahlak yasası çıkartmak için gayret ettim.
* Siyasi ahlak yasası niçini ile başbakanlığı bırakmak zorunda kaldım. bu biçimdelar hem itiraz ettim hem baskı gördüm hem uğraş ettim birebir vakitte bunun için bedel ödedim. Siyasi ahlak yasası çıkmış olsaydı, ben dahil her insanın siyaset devrindeki mal varlıkları epey açık bir biçimde ortaya konacak. Birinci ve ikinci derece akrabalarımızla. Siyaset üzerinden kimlerin zenginleştiği ortaya çıkacaktı.
* esasen kamuoyunun bildiği o kadar fazlaca şet var ki bu konularda. Bir gün mal varlıkları ve siyasetin başlangıcından sonuna kadar olan periyottaki mal değişimleri üzerine bir araştırma yapıldığında bizden daha sonra gelenlerin ne tıp imkanlara kavuştukları fazlaca açık bir biçimde ortaya çıkacak. Yetim malına göz yummuş yahut hazinenin bir kuruşunu yanlış kullanmış herkes için hesap sormak demokrasinin bir gereği, demokratik hukuk devletinin bir gereğidir.
Gelecek Partisi Eskişehir Vilayet Başkanlığı tarafınca düzenlenen iftar programına katılmak için Eskişehir’e gelen Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, esnafı ziyaret ederek sohbet etti.
VATANDAŞLAR AĞIR İLGİ GÖSTERDİ
Vatandaşlar Davutoğlu’na ağır ilgi gösterirken pek epeyce vatandaş Davutoğlu ile fotoğraf çektirdi. İftar öncesi vilayet başkanlık binasında basın toplantısı düzenleyen Davutoğlu, konuşmasında AKP iktidarını eleştirdi.
“DOĞALGAZ FATURASINI ÖDEYEMEYEN VE DONAN VATANDAŞLAR OLDU”
Davutoğlu, konuşmasında hayli sert bir kara kış geçirdiğimizi söz ederek, şu biçimde konuştu:
* Yalnızca kara kışın sertliği değil, elektrik, doğalgaz faturaları hayat pahalılığı, yüzde 115’e varan üretici enflasyonu, yüzde 61’e varan tüketici enflasyonu tabi bunlar resmi sayılar, gerçek hissedilen enflasyon fazlaca daha yüksek. Buna karşılık gelir adaletsizliğinin uçurum haline dönüştüğü bir kara kış geçirdik.
* Birfazlaca vilayetimizde, ilçemizde, köyümüzde doğalgazını ödeyememekten çok güç kaidelerde kalan hatta donan vatandaşlarımız oldu. Esnafımızın ezaları her geçen gün artıyor.
* İntihar eden esnafların sayılarında, geçim sorunları ötürüsıyla intihar eden esnaflarımızın sayısındaki artışlar hepimiz için sahiden hem üzücü tıpkı vakitte alarm edici niteliktedir.
“HAZİNE’YE 25 MİLYARA MÂL OLAN RANTİYECİ SINIF VAR”
Tarım alanında tüm Türkiye’de başlı başına bir yıkım yaşandığını ve Türkiye’nin geniş tarım topraklarına sahip, kendi kendine kâfi ülke olmaktan hızla çıktığını belirten Davutoğlu şu biçimde konuştu:
* Bilhassa girdi maliyetlerindeki büyük artışla bir arada son devirde gübre, mazot, yem fiyatlarındaki artışla bir arada hayvancılık yapan, besicilik yapan vatandaşlarımız, çiftçilerimiz besiciliği bırakıyorlar.
* İşte Balıkesir’de kısa bir müddetde 28 bin büyükbaş hayvan kesite gitti. Birfazlaca yerde emsal olaylar duyuyoruz. Besiciler ellerindeki hayvanları keserek geçimlerini temin etmeye çalışıyorlar. Gübre fiyatları öylesine bir hal aldı ki biroldukça yerinde çiftçilerimiz tarlasına gübre atamadı.
* Bütün bunlar üretim alanında yaşanırken, üretim daralması kelam konusuyken kur muhafazalı mevduat ismi altında yalnızca bankada hesabı olan bir ekip rantiye sınıfına son 3 ay ortasında 14 milyar Türk Lirası kaynak aktarıldı. 10 milyar 800 milyon lira da vergi muafiyeti tanındı. Toplamda hazineye 25 milyara mâl olan bir rantiyeci sınıf var.
* Toplam çiftçilere bu yıl bütçeden verilen dayanak ise yalnızca 29 milyar. Toplu geçiş garantileri, hazine garantili işletmelere ödenen sayı ise 60 milyar lirayı geçiyor. bu biçimde bir yapının sürdürülebilir olması mümkün değil. Bütün bu yıkım sürecinden ülkeyi çıkartabilmek için epey kararlı bir biçimde çaba yürütüyoruz.
“ÜLKEYİ FELAKETE SÜRÜKLEYEN İKTİDARDAN HESAP SORULMALI”
misyona gelince gelir adaletini kesinlikle düzelteceklerini vurgulayan Davutoğlu, şu sözleri kullandı:
* Bilhassa çiftçilerimizin girdi maliyetlerini azaltacak biçimde dayanakları artıracağız. Ulusal gelirin yüzde 1’i oranında çiftçilere verilmesi gereken takviyesi kesinlikle uygulayacağız. Esnafımızın kredi borçları dahil olmak üzere esnafın borç yüküne kesin bir tahlil getireceğiz.
* Türkiye’nin 2015 ile 2021 yılı içindeki gayri safi ulusal hasılasına bakıldığında 864 milyar dolardı 2015 yılında, 2021 yılında bu 804 milyar dolara düştü. Yani ulusal geliri düşen, kişi başına düşen ulusal geliri 11-12 bin dolarlardan 8 bin dolarlara inen bir tablo ile karşı karşıyayız.
* Türkiye’deki bu tablo bir siyasi değişimi zorunlu kılıyor. Çok geçmeden seçim sandığını gelmesi ve ülkeyi bu felakete sürükleyen bu iktidardan halkımızın kesinlikle hesap sorması bir gereksinimdir.
“TÜRKİYE İÇİN EN GERÇEK KARAR her neyse ONU DAİMA BİRLİKTE ALACAĞIZ”
Davutoğlu, toplantı sonunda basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Millet İttifakı olarak Cumhurbaşkanı adayı sorusuna Davutoğlu şu biçimde yanıt verdi:
* Şu anda hiç bir isim üzerine konuşulmuş değildir. Önderlerle bu hususları konuşmadan isimler üzerine fikir beyan etmeyi, isimler üzerine yorum yapmayı yanlışsız bulmuyorum.
* Günü geldiğinde kriterleri yanlışsız tespit edilmiş bir biçimde inşallah 6 genel lider ortak aday konusunda, ortak akılla harekete edecek ve en uygun ismi daima birlikte belirlemeye çalışacak.
* Siyasi partiler ülkede iktidara sahip olmak için kurulurlar. Yani o bakımdan da bütün siyasi partiler için kendi partilerinin genel liderlerinin aday olmasından daha doğal bir durum yok. Biz de siyasi partimiz Gelecek Partisi’ni kurarken, en savlı biçimde kurduk. O bakımdan hem TBMM seçimlerini tıpkı vakitte Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde iddialıyız.
* Fakat geldiğimiz tablo o denli bir tablo ki hepimizin hem şahsi birebir vakitte parti hesaplarının ötesinde uzlaşı kültürü ile Türkiye’yi bütün bu karanlık dehlizden çıkarmamız lazım. O bakımdan 6’lı masada, 6 muhalefet önderi ile başlattığımuz süreçte ülke için kıymetlidir.
* Ruhsal olarak halkımıza büyük inanç vermiştir. O masa etrafında bütün bunları konuşarak Türkiye için en hakikat karar her neyse onu daima bir arada alacağız.
“YANLIŞA İTİRAZ ETTİM, BEDEL ÖDEDİM”
AKP’de olanlara itiraz ettiği için bugün burada olduğunu söz eden Davutoğlu, şunları söylemiş oldu:
* Ben vaktinde itiraz etmemiş olsaydım bugünküler üzere birtakım imkanlar ortasında rahat ve konforlu bir hayat sürebilirdim. Kastettiğim şey açıktır ve o bahiste tavrım da açıktır. Ben siyasi ahlak yasasını getirirken siyaseten zenginleşmeyi ve devlet erkeklerinı, devlete hizmet verenlerin siyaseten zenginleşmesini, yakınlarının zenginleşmesini yanlışsız bulmadım. Siyasi ahlak yasası çıkartmak için gayret ettim.
* Siyasi ahlak yasası niçini ile başbakanlığı bırakmak zorunda kaldım. bu biçimdelar hem itiraz ettim hem baskı gördüm hem uğraş ettim birebir vakitte bunun için bedel ödedim. Siyasi ahlak yasası çıkmış olsaydı, ben dahil her insanın siyaset devrindeki mal varlıkları epey açık bir biçimde ortaya konacak. Birinci ve ikinci derece akrabalarımızla. Siyaset üzerinden kimlerin zenginleştiği ortaya çıkacaktı.
* esasen kamuoyunun bildiği o kadar fazlaca şet var ki bu konularda. Bir gün mal varlıkları ve siyasetin başlangıcından sonuna kadar olan periyottaki mal değişimleri üzerine bir araştırma yapıldığında bizden daha sonra gelenlerin ne tıp imkanlara kavuştukları fazlaca açık bir biçimde ortaya çıkacak. Yetim malına göz yummuş yahut hazinenin bir kuruşunu yanlış kullanmış herkes için hesap sormak demokrasinin bir gereği, demokratik hukuk devletinin bir gereğidir.