mudhaber
Aktif Üye
Malatya’nın Doğanşehir ilçesine bağlı Hudut, Kalecik, Dedeler, Bahçeciler kırsal mahallelilerinde, siyanürle altın aramak için çalışmalar başlatıldı. Altın arama faaliyeti için sondaj çalışmasına dair bölgede uzman tespiti yapılacağını öğrenen mahalle sakinleri, Hudut, Kalecik maden alanının bulunduğu alanda toplanarak çalışmaları protesto etti.
Hudut Kalecik Dedeler Etraf Platformu, Malatya Etraf Platformu (MAL-ÇEP) ile ortaklaşa Doğanşehir ilçesi Hudut Mahallesi Kalecik mevkiinde ‘vahşi madencilik’ yapıldığı sebebi öne sürülerek bir aksiyon gerçekleştirdi.
Aksiyonda, madencilik için ormandaki ağaçların kesilerek, sondaj çalışması yapıldığı sav edildi. Altın arama faaliyeti için sondaj çalışmasına dair bugün bölgede uzman tespiti yapılacağını öğrenen mahalle sakinleri ve Malatya Etraf Platformu üyeleri maden alanının bulunduğu alanda toplanarak çalışmaları protesto etti.
“BELİRLENEN 40 FARKLI NOKTADA SONDAJ FAALİYETİ GERÇEKLEŞECEKTİR”
Maden alanı girişinde toplanan köylüler ve platform üyeleri ismine konuşan Hudut Kalecik Dedeler Etraf Platformu üyesi Teslim Topal, “Hudut Kalecik mevkiinde usulsüzce maden arama ruhsatı verilmiş bulunan şirketin yürüttüğü maden arama faaliyetinin yapıldığı alan meşe ağaçlarından oluşan birinci bölge orman vasfındaki topraklardır. Yörenin temel geçim kaynağı tarım hayvancılık ve arıcılıktır.
Yöre halkının geçim kaynaklarını sağlayacak nitelikteki toprak, hava ve su kirletilmekte, tabiat katliamı gerçekleştirilmektedir. Yapılan arama faaliyetlerinin yöre halkının içme sularına yakınlığı 500 metredir. Belirlenen 40 farklı noktada sondaj faaliyeti gerçekleşecektir. Maden aramasının yapılacağı alan 25 hektarın üzerindedir.
ÇED raporu düzenlenmemiş, halkın iştirak toplantısı yapılmamış, tarım ve hayvancılığın temel geçim kaynağı olan alanda vatandaşların yerleşkelerine epey yakın uzaklıkta faaliyetler başlamış, tabiat, habitatlar, bitki tipleri, yabanıl hayat görmezden gelinmiştir” diye konuştu.
“BU MADENE BAŞLANMASIYLA BÖLGEMİZİN YOK OLUŞU İÇ İÇEDİR”
Yürütülen maden faaliyetinin canlıların ömür alanına atak olduğunu belirten Topal, “Yürütmenin durdurulması talepli açılan davada mahkeme, yürütmenin durdurulmasına ait verilecek kabul ya da ret sonucunın keşiften daha sonraya ertelenmesine karar vermiştir. halbukiki yürütmenin durdurulmasıyla alakalı hızlı karar verilmelidir. Keşifte bulunan uzmanlar, maden -çevre- harita mühendislerinden oluşmaktadır. Belge kapsamında uzman heyeti yetersizdir. Ziraat, orman ve jeoloji alanında uzmanlık yapacak şahısların seçilmesi gerekirken eksper heyetindeki noksanlık şaibe uyandırıcıdır. Burada altın rezervinin olduğunu kimseden saklamaya gerek yoktur. Bu rezervin büyüklüğü süreç içerisinde belirli olacaktır.
Amaçlananın altın madeni çıkarmak için siyanür ve sülfürik asit havuzu kurmak olduğu fikrindeyiz. Bu madene başlanmasıyla bölgemizin yok oluşu iç içedir. Ama bu maden yalnızca Hudut Kalecik Dedeler Mahallerini yok etmeyecektir. Doğanşehir ve Malatya’ya büyük ziyan verecektir. Sorun lokal değil epeyce boyutlu mikro değil makro bir etraf sıkıntısıdır. Bu direnişin bir modülü olacağımızı, etraf ve insan hakları uğraşı veren bütün beşerlerle bu yolu omuz omuza yürüyeceğimizi ve bu sorunu ve uğraşla alakalı sorumluluğu asli bir vazife olarak yürüteceğimizi bildirir, herkesi bu davamıza ortak olmaya ve dayanışmaya çağırıyoruz” tabirlerini kullandı.
Hudut Kalecik Dedeler Etraf Platformu, Malatya Etraf Platformu (MAL-ÇEP) ile ortaklaşa Doğanşehir ilçesi Hudut Mahallesi Kalecik mevkiinde ‘vahşi madencilik’ yapıldığı sebebi öne sürülerek bir aksiyon gerçekleştirdi.
Aksiyonda, madencilik için ormandaki ağaçların kesilerek, sondaj çalışması yapıldığı sav edildi. Altın arama faaliyeti için sondaj çalışmasına dair bugün bölgede uzman tespiti yapılacağını öğrenen mahalle sakinleri ve Malatya Etraf Platformu üyeleri maden alanının bulunduğu alanda toplanarak çalışmaları protesto etti.
“BELİRLENEN 40 FARKLI NOKTADA SONDAJ FAALİYETİ GERÇEKLEŞECEKTİR”
Maden alanı girişinde toplanan köylüler ve platform üyeleri ismine konuşan Hudut Kalecik Dedeler Etraf Platformu üyesi Teslim Topal, “Hudut Kalecik mevkiinde usulsüzce maden arama ruhsatı verilmiş bulunan şirketin yürüttüğü maden arama faaliyetinin yapıldığı alan meşe ağaçlarından oluşan birinci bölge orman vasfındaki topraklardır. Yörenin temel geçim kaynağı tarım hayvancılık ve arıcılıktır.
Yöre halkının geçim kaynaklarını sağlayacak nitelikteki toprak, hava ve su kirletilmekte, tabiat katliamı gerçekleştirilmektedir. Yapılan arama faaliyetlerinin yöre halkının içme sularına yakınlığı 500 metredir. Belirlenen 40 farklı noktada sondaj faaliyeti gerçekleşecektir. Maden aramasının yapılacağı alan 25 hektarın üzerindedir.
ÇED raporu düzenlenmemiş, halkın iştirak toplantısı yapılmamış, tarım ve hayvancılığın temel geçim kaynağı olan alanda vatandaşların yerleşkelerine epey yakın uzaklıkta faaliyetler başlamış, tabiat, habitatlar, bitki tipleri, yabanıl hayat görmezden gelinmiştir” diye konuştu.
“BU MADENE BAŞLANMASIYLA BÖLGEMİZİN YOK OLUŞU İÇ İÇEDİR”
Yürütülen maden faaliyetinin canlıların ömür alanına atak olduğunu belirten Topal, “Yürütmenin durdurulması talepli açılan davada mahkeme, yürütmenin durdurulmasına ait verilecek kabul ya da ret sonucunın keşiften daha sonraya ertelenmesine karar vermiştir. halbukiki yürütmenin durdurulmasıyla alakalı hızlı karar verilmelidir. Keşifte bulunan uzmanlar, maden -çevre- harita mühendislerinden oluşmaktadır. Belge kapsamında uzman heyeti yetersizdir. Ziraat, orman ve jeoloji alanında uzmanlık yapacak şahısların seçilmesi gerekirken eksper heyetindeki noksanlık şaibe uyandırıcıdır. Burada altın rezervinin olduğunu kimseden saklamaya gerek yoktur. Bu rezervin büyüklüğü süreç içerisinde belirli olacaktır.
Amaçlananın altın madeni çıkarmak için siyanür ve sülfürik asit havuzu kurmak olduğu fikrindeyiz. Bu madene başlanmasıyla bölgemizin yok oluşu iç içedir. Ama bu maden yalnızca Hudut Kalecik Dedeler Mahallerini yok etmeyecektir. Doğanşehir ve Malatya’ya büyük ziyan verecektir. Sorun lokal değil epeyce boyutlu mikro değil makro bir etraf sıkıntısıdır. Bu direnişin bir modülü olacağımızı, etraf ve insan hakları uğraşı veren bütün beşerlerle bu yolu omuz omuza yürüyeceğimizi ve bu sorunu ve uğraşla alakalı sorumluluğu asli bir vazife olarak yürüteceğimizi bildirir, herkesi bu davamıza ortak olmaya ve dayanışmaya çağırıyoruz” tabirlerini kullandı.